GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:23
Tarih:28.11.2018

HDP GRUBU ADINA AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuzun Tahir Elçi cinayetinin bütün boyutlarıyla araştırılması üzerine sunduğu önerge üzerine konuşuyorum.

Öncelikle, üç yıl önce bu tarihte, bugün katledilen barış savunucusu, hak savunucusu meslektaşımız, yoldaşımız Sayın Tahir Elçi'yi saygı ve minnetle anarak başlamak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Tahir Elçi üç yıl önce bugün katledildi ama katliama götüren bir yol vardı, öncesi vardı. Tahir Elçi bir televizyon programına katılmıştı, orada düşüncelerini ifade etmişti ama başta basın olmak üzere toplumun birçok kesimi tarafından hedef gösterildi, linç edildi. Hemen akabinde, tamamen düşüncesini ifade etmeye çalışırken savcılık tarafından hakkında soruşturma başlatıldı. Baroda beklerken, ifade için, hiçbir yere gitmemişken, hazırken, bu düşüncesini savunmaya hazırken hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve -ben oradaydım- Sayın Tahir Elçi yakalama kararı çıktıktan sonra, baroda, kendine yakışır bir tavırla gözaltına alınmayı bekledi. Gözaltına alındı, hakkında beş yıla kadar hapis cezası istendi ve hemen akabinde, sadece "İnsan hakları savunucusu olmayan, Dört Ayaklı Minare'nin ayağına kurşun sıkanlar yarın tamamına ne yapar?" düşüncesiyle Dört Ayaklı Minare'yi savunmak için orada basın açıklaması yapmak istedi ve maalesef, tarih boyunca, kendi kişisel tarihi boyunca mücadele ettiği faili meçhul cinayetlere bir tanesi daha olarak eklenmiş oldu.

Tahir Elçi cinayetinin üzerinden üç yıl geçti değerli arkadaşlar ve "Bu üç yıl içerisinde ne yapıldı?" diye sorarsanız, koca bir hiç... Orada bütün kameralar açıktı Tahir Elçi açıklama yaparken; bazı kameralar yok oldu, bazı kamera kayıtları silindi, bazı kameralar da her nasılsa bütün üstü örtbas edilen davalarda olduğu gibi yok oldu, ortadan kayboldu. Bir kamera kaydına ulaşmak istedi avukatlar -yıllarca bunu istediler- üç yılın sonunda kameranın ortada olmadığı ifade edildi. Bir kamera kaydının on üç saniyesi ve her nasılsa Sayın Elçi'nin katledildiği saniyelerin olduğu on üç saniyesi, yok ortada. Müfettiş, inceleme yaptı, müfettiş raporu avukatlara verilmedi. Bu üç yılın sonunda yine, dediğim gibi, orada polisler vardı, bir çatışma çıkmıştı ama ateş etmelerine rağmen o polislerin hiçbirinin "şüpheli" sıfatıyla ifadeleri alınmadı; "tanık" olarak çağrıldılar.

Şimdi, değerli arkadaşlar, peki, bu katliamdan sonra gazete başlıkları neydi? Biz niye bu cinayetin de tıpkı diğerleri gibi, tıpkı 90'lı yıllarda yapılanlar gibi meçhul, aslında meşhur kalacağını biliyorduk? Çünkü gazeteler katliamın hemen akabinde "Al sana terör" başlığı atmıştı, hemen akabinde "PKK'nin elçisi öldürüldü" başlığı atmıştı.

Sonrasında ne oldu peki? Bu soruşturmadan hiçbir sonuç alınamadı ama Tahir Elçi'nin fotoğrafını sosyal medyada paylaşanlar hakkında soruşturma başlatıldı. Van Çatak'ta Tahir Elçi'nin ismini taşıyan parkın, kayyum tarafından ismi değiştirildi ve üç yılın sonunda, dediğim gibi, bir hiçle karşı karşıyayız.

Peki, dönemin Başbakanı ne demişti? O zaman devrik Başbakan Davutoğlu vardı, "Bu olay, mutlak suretle aydınlatılacaktır. Bizim dönemimizde faili meçhullere izin vermeyiz." demişti. Bunun üzerine iki Başbakan değişti, bir Adalet Bakanı, bir İçişleri Bakanı değişti; Türkiye'de sistem değişti, Meclisin yapısı değişti ama bu cinayet de tıpkı 90'lı yıllarda olduğu gibi aslında bilinen, görünen ama meçhul kalması gerektiği için bırakılan bir cinayet olarak tarihe geçmek üzere.

Şimdi, bütün gruplara sesleniyorum ve bütün ideolojik düşüncelerimizi bir tarafa bırakarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - Bir dakika daha Başkan.

BAŞKAN - Toparlayalım.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Devamla) - ...Tahir Elçi'nin o mağrur ifadesini, Tahir Elçi'nin hak savunuculuğu kimliğini, Tahir Elçi'nin barış savunuculuğu kimliğini, Tahir Elçi'nin hümanist kişiliğini hatırlayalım. O görüntüyü, Dört Ayaklı Minare'nin altında yatan Tahir Elçi'nin o görüntüsünü tarihten silmenin bir tek yolu vardır, faillerin araştırılması. Gelin, hep beraber, bütün düşüncelerimizi bir tarafa bırakalım, samimi bir şekilde bu Mecliste bir komisyon kuralım ve Tahir Elçi'yi katledenleri, olayın sorumlularını enine boyuna tespit edelim diye öneriyorum. Umarım ki elinizi vicdanınıza koyarsınız ve Tahir Elçi'ye bu kadar sorumluluğumuzun olduğu düşüncesiyle "evet" oyu verirsiniz diye düşünüyorum.

Dinlediğiniz için teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)