| Konu: | Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 28.11.2018 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; çevreyle ilgili kanun teklifinin 13'üncü maddesi üzerinde İYİ PARTİ adına söz almış bulunuyorum.
Öncelikle, İstanbul Sancaktepe'de düşen helikopterde şehit olan kahraman askerlerimize ve Batman'da hain terör örgütü PKK'yla çıkan çatışmada şehadet şerbetini içen kahraman polisimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, Türk milletine başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, önceki hafta bu kürsüden sağlık kanunu hakkında bir konuşma gerçekleştirmiştim. O gün konuştuğumuz maddeyle aynı nitelikteki bir madde daha, önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti, yine benzer bir durum var. 13'üncü maddenin bir benzeri 1986 yılında Anayasa'mızın 128'inci maddesine aykırı bulunarak Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. Merak ettiğim için iktidara soruyorum: Sizin Anayasa Mahkemesiyle bir sorununuz mu var, yoksa bunun bir sonraki adımı olarak Anayasa Mahkemesini kapatmak mı isteyeceksiniz ya da Anayasa Mahkemesi kararlarını incelemek iktidarınıza zor mu geliyor Allah aşkına?
Değerli milletvekilleri, madde 13'le kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı ya da yaptırdığı yapıların denetiminin özel sektöre verilmesinin önü açılmaktadır. Kamunun yaptığı işi özel firmaya denetletmek nasıl bir mantıktır? Denetim, inşaat ve imar işlerindeki en önemli meseledir. Eksikler ve hatalar denetimde ortaya çıkar. Asıl olan son fennî denetimin devlet tarafından yapılması olmalıdır. Denetimlerin doğru yapılmaması durumunda telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıkabilir, hatta can kayıpları olabilir ve en önemlisi bu durum suistimale çok açıktır. Bu nedenle madde tekliften tamamen çıkarılmalıdır.
Sayın milletvekilleri, içinde yaşadığımız çevre Cenab-ı Allah'ın bizlere bir emanetidir. Âlemlerin Rabb'i Rahman Suresi'nde şöyle buyurur: "Bitkiler ve ağaçlar Allah'a secde ederler. Allah göğü yükseltti ve dengeyi koydu. Sakın, dengeyi bozmayın." Ve yine Hûd Suresi'nde şöyle ekliyor: "O sizi yeryüzünden yani topraktan yarattı ve sizi yeryüzünü imar etmede görevli kıldı." Bu ilahi buyruk doğrultusunda bizlere emanet edilen dünyada bozulan ekolojik düzeni, iklim değişikliklerini konuşmalıyız, kirlenen su kaynaklarını konuşmalıyız, HES'lerin durumunu konuşmalıyız. Biz yeryüzünü nasıl hayırlı bir şekilde imar edeceğiz, onu konuşmalıyız ama maalesef konuşamıyoruz çünkü her teklif Meclise yüzeysel geliyor ve komisyonlarda yeterince tartışılmadan Genel Kurula getiriliyor.
Değerli AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlar, sayısal çoğunluğunuzla ve ittifakınızın ortağıyla birlikte bu kanunları geçireceksiniz ama ben sizlerin vicdanına seslenmek istiyorum. 29 Ekim tarihinde "çifte bayram" diyerek açtığınız İstanbul Havalimanı'ndaki yolsuzluk iddialarını, işçi ölümlerini, işçi haklarının gasbını sizlere hatırlatmak istiyorum. Kulağınızı tıkadınız, araştırma önergelerini reddettiniz, acaba neden korkuyorsunuz?
Şanlı ecdadımızın "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." öğüdünün muhatabı Osman Gazi'nin adını verdiğiniz köprüde, Sayıştay raporlarına göre 3,3 milyar Türk lirası değerinde haksız kazancın yüklenici firma tarafından elde edildiğini hep birlikte öğrendik. Resmen milletimizin cebinin boşaltılmasına ve hazinemizin soyulmasına göz yumdunuz.
Bütçesi pek çok kurumdan fazla olan Diyanet İşleri Başkanlığımız var. Diyanete bağlı on binlerce camimiz, Kur'an kursumuz var. Diyanet devlet paralarıyla faaliyet yapıyor. Hakkıyla yapılsa "Helalühoş olsun." diyeceğiz ancak bu kurum toplumda neyi düzeltebiliyor? Toplumumuza bakıyoruz suç oranları katlanıyor, fuhuş artıyor, uyuşturucu satışı ve bağımlılığı yükseliyor, her gün yeni bir çevre katliamı yaşanıyor. Demek ki bu faaliyetler yüce dinimizin mesajlarını doğru anlatamıyor, hedefe ulaşamıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Oral.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Arkadaşlar, Diyanet İşleriyle alakalı aklımızda kalan tek şey, Sayın Ali Erbaş'ın bir meczubu ziyareti. Bir ilahiyatçı kardeşiniz olarak söylüyorum: Amacının dışında harcanan paralar kul hakkıdır, kul hakkı! Unutmayalım, yüce Allah'a hep birlikte hesap vereceğiz. Eminim ki çoğunuz bu yaşananlardan vicdanen rahatsızlık duymaktasınız.
Değerli AK PARTİ'li milletvekilleri, sesleniyorum size. Ben sizleri vicdanınızın sesini dinlemeye davet ediyorum. Sizleri merhum Nurettin Topçu'ya atıfla edepli, ahlaklı bir isyana davet ediyorum. Bu haksızlığa isyan edin ve artık, vicdanınızın yani milletimizin sesine kulak verin.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)