| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2018 |
HDP GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu vesileyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bütçe bir ülkenin vicdanıdır. Kaldı ki gelen bu bütçe bir rantiye bütçesi ve maalesef, yoksulun, emekçinin, çalışanın derdine derman olmayan bir bütçe.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, biraz önce Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Sırrı Süreyya Önder hakkında verilen kararla ilgili, AKP grup başkan vekili kalktı, bir sürü şey söyledi. Ona hatırlatmak isterim değerli arkadaşlar, Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder'in yargılandıkları konuşmaları 2013 İstanbul "Nevroz"unda yapılan konuşmalarıdır. 2013 "Nevroz"undaki konuşmaların sonunda basının attığı manşetleri dikkatinize sunmak isterim: "Nevroz ateşi barışa adandı." "Nevroz ateşi barış için yakıldı." O gün AKP'nin güdümünde olan medya bu manşetlerle çıkmıştı. Bu ülkede yıllardır yanan bir ateşe su dökülmesi için bir çaba yürütülüyordu ve o dönemin çalışmasını yapanlarla ilgili bu Meclisten bir kanun çıkarıldı ama maalesef zaman değişti, 7 Haziranda iktidarı kaybedenler ülkenin söndürülmek istenen ateşine tekrar benzin dökerek yeni süreç başlattılar. Tekrar geriye dönüp çıkan kanuna aykırı bir şekilde... Bakın, o dönemki görüşmeleri yürütenler, AKP'den olanların hiçbiri yargılanmıyor ki yargılanmamalıdır. Bir ateş söndürülmeye çalışılıyordu ama... O dönem Halkların Demokratik Partisinin görüşmelerine katılan ve Nevroz'daki konuşma metninin geldiği yeri hatırlatmak isterim.
Şimdi durum bu iken Sayın Selahattin Demirtaş'ın bu propagandayla ilgili yargılanması, diğer tüm dosyalar birleştirilirken bu dosya birleştirilmedi. Neden birleştirilmedi? Cumhurbaşkanlığına engel olmak istediler fakat yetiştiremediler. Ama bu arada, biliyorsunuz, AİHM bir karar verdi ve Sayın Selahattin Demirtaş'ın siyasi nedenlerle içeride tutulduğunu, derhâl serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Şimdi durum bu iken ülkenin Cumhurbaşkanı çıktı, AKP Genel Başkanı çıktı "Biz karşı hamlemizi yapar, yolumuza devam ederiz." dedi. Evet, karşı hamlelerini yaptılar. Hangi mahkeme peki bu? 26. Ağır Ceza Mahkemesi. 26. Ağır Ceza Mahkemesi verdiği bu karardan dolayı terfi etti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Toğrul, tamamlayın.
MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Hangi mahkemenin yerine? ÇHD'yle ilgili kararı, serbest bırakma kararını veren 37. Ağır Ceza Mahkemesinin yerine terfi etti. Ve bugün, istinaf mahkemesi, AKP Genel Başkanının verdiği "Önlemimizi alırız, yolumuza devam ederiz." talimatını, hemen cevabı aldı ve harekete geçti.
Siz ne yaparsanız yapın, bakın, bu kararlar tarihe birer kara leke olarak geçecektir. Menderes'i asanlar bugün arkasında durmuyorlar. Yarın, Selahattin Demirtaş'a bu cezayı verenler de bu kararın arkasında duramayacaklar ve bu kara lekeyi taşımadıklarına, ortak olmadıklarına ikna etmek için toplumun karşısında hesap veremeyecekler; biz bunu biliyoruz.
Değerli arkadaşlar, bakın, bu ülkede yanan bir ateş var, buna kim bir damla su döküyorsa -ki Selahattin Demirtaş'ın tüm siyasi hayatı bununla geçmiştir- onlara teşekkür borçluyuz. Ve bu ülkede yanan ateşin durdurulması, söndürülmesi için mücadele edenler tarihe elbet direnenler olarak geçecek. Bu kararları verenler tarihin kara sayfalarında kötülükle anılacaktır.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.