| Konu: | 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin seneidevriyesi münasebetiyle memlekette seçilmek için iradesini koymuş bir hanımefendinin izzetine, iffetine ağır hakaretler yapılırken iktidarın sessizliğine sitemi vazife bildiğine, depo basmak yerine ürünlerin pazara ulaşması noktasında ÖTV ve nakliye giderlerinin kontrol edilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 05.12.2018 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız; kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin seneidevriyesiyle alakalı bütün grupların sözcülerinin ve Sayın Başkanının ifade etmiş olduğu siyasi çerçevenin içerisinde biz de aynı kanaatleri paylaşıyoruz.
Tekliflere, temennilere, minnet duygularını ifade eden cümlelere ben de sitemlerimle katılayım; mevzuyu çok siyasileştirmeden bir hususu arz edeyim, günü, mevzusu, yeri denk gelmişken.
Partisinin genel başkanı hanım olan, seçmeye irade koymuş, seçilmeye de milletinin kendisini seçmesine ve ortaya koyduğu politik çerçeveye, seçilmişliğe kuvvet olmuş olsun diye irade koymuş bir hanımefendinin siyaset etme haklarını kullanmaya teşebbüs ettikten sonra başına gelenleri sessizlikle savuşturan Meclisimizin mesuliyetsizliğine sitem edeyim.
Efendimiz'e, hanımına -izzetine iffetine- iftira atıldığı için ayetlerle uyarılmış bir ümmetiz biz. Siyasi rekabete rekabet, siyasi hasımlığa hasımlık hatta siyasi düşmanlığa düşmanlık ama mücadele ritim ve adabını, üslubunu bu kadar bozmuşken, memlekette seçme seçilme imtiyazını yönetme sorumluluğu hissesinde bulunan iktidarın memlekette seçilmek için ortaya iradesini koymuş bir hanımefendinin izzetine iffetine bu kadar ağır hakaretler yapılırken sessizliğine sitemi bugünün içerisinde edilmesi gereken bir vazife gibi söylüyorum. Bu, sitemim efendim.
Hızlı bir şekilde bir hususu daha arz edeceğim: Gençlik yıllarımızdan itibaren vatan, millet ve devlet nöbetini tutmuş olduğumuz ocaklarda bol miktarda soğana kâfi miktarda yumurta kırarak günlerimizi geçirdik. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın soğanı terör envanterine almasını hem insani hem siyasi bir sataşma sayıyorum. Bu vesileyle memlekette nitelikli ürün...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Efendim, tamamlayalım müsaade ederseniz.
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Memlekette nitelikli ürün tedarik edilmesinin aynı zamanda nitelikli ürünlerin bir yıl boyunca milletimizin hizmetine sunulabilmesinin imkânı depoculukla mümkündür. Hükûmetin siyasi vizyonu da zaten bu çerçevededir. Depoculuğun son noktada terör envanterine birtakım sebze meyveyi alarak enflasyonla mücadele aritmetiğinin bir unsuru hâline getirilmesini doğru bulmuyoruz. Sebze meyvelerin depolar basılarak fiyatlarının kontrol edilmesini popülizm gibi görüyoruz. Bu anlamda yapılacak mücadelenin kolaylaştırılması anlamında depo basmak yerine ürünlerin pazara ulaşması noktasında ağır maliyet hesaplarının artmasına imkân veren akaryakıt ÖTV miktarlarının yönetilerek ürünlerin üretildiği yerden pazara sunulacak imkânı buldukları o 1.000 kilometrelik 1.500 kilometrelik hattın vergiler indirilerek, ÖTV yönetilerek, nakliye giderleri indirilerek kontrol edilmesinin daha ciddi bir devlet görüntüsü sağlayacağını ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)