| Konu: | Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 05.12.2018 |
MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir)- Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve 5 Milletvekilinin Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, elim bir trafik kazasında vefat eden Ali Dalkılıç'ın ailesine ve Milliyetçi Hareket Partisine başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan Osman Yıldırım ve Hayrettin Ateş'e de acil şifalar diliyorum.
Sayın milletvekilleri, ilgili kanun teklifi üç ana husus olmak üzere beş bölümde değerlendirebileceğimiz düzenlemeler içermekte. Bunların başında, birinci olarak, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin takipler için merkezî takip sistemi getirilmekte, yine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda bir kısım değişiklikler yapılmakta ve daha önce 7101 sayılı Kanun'la 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda yapmış olduğumuz, özellikle konkordatoya ilişkin getirdiğimiz hükümlere yönelik, bu sekiz aylık süreç içerisinde uygulamada yaşanan sıkıntılara yönelik de yeni düzenlemeler getirilmekte.
Yine, ara buluculuğun ticari uyuşmazlıklarda da artık dava şartı hâline gelmesi hususunda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda da yeni düzenlemeler yapılmakta ve son olarak da 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda bir kısım düzenlemeler içermektedir.
Tabii ki benden önceki konuşmacılar da ifade ettiler, hem icra dairelerinde hem de mahkemelerde bir yoğunlaşma söz konusu ancak Türkiye'nin ithalat ve ihracat rakamlarının geldiğimiz günde 350 milyar doları bulduğu, gayrisafi millî hasılanın 800 milyar doları aştığı göz önüne alındığında, tabii ki hukuki uyuşmazlıkların da bu nevi fazla şekilde artması da zaten söz konusuydu.
Bugün, bakın, yıllık ortalama yaklaşık 8 milyon icra takibi yapılmakta ve bunun 3,5 milyonunu da bu merkezî takip sistemi içerisine getireceğimiz bu abonelik sözleşmesinden kaynaklanan takipler oluşturmaktadır.
Şimdi, burada yapmış olduğumuz düzenlemeyle birlikte, özellikle adaletin daha hızlı gerçekleşmesi noktasında ve kalitesinin artması noktasında önemli bir adım atıyoruz ve abone sözleşmelerinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin konunun -haciz aşamasına kadar olan döneme ilişkin- ulusal yargı ağı, bilişim sistemimiz bünyesinde oluşturulan merkezî takip sistemi üzerinden yapılmasını amaçlıyoruz.
Evet, burada iki husus önemli olacak. Birincisi, alacağın abonelik sözleşmesinden kaynaklanması, ikincisi de özellikle bu işlemlerin bir avukat tarafından takip edilmesi şeklinde olacak.
Evet, burada alacağın yüzde 2 oranında nispi MTS harcı, alacaklı vekili tarafından sistem üzerinden ödenecek, ayrıca başvurma harcı ve tahsil harcı da alınmayacak. Böylece yüzde 4,55 olan tahsil harcının yüzde 2,55'lik kısmını da bu noktada özellikle vatandaşlarımız ödeme külfetinden kurtulmuş olacaklar. Tebligatın yapıldığına ilişkin evrak PTT tarafından sisteme yüklenecek ve evrak aslı muhafaza edilmek üzere alacaklı vekilin takip talebini de bildirdiği yetkili icra dairesine gönderilecektir.
Yine, önemli bir düzenleme: Biz bunu Adalet Komisyonunda tartışırken özellikle geniş bir tartışma imkânı bulup muhalefet partilerimizin de dile getirmiş olduğu, özellikle Cumhuriyet Halk Partisinden arkadaşlarımızın ifade ettiği hususları da o düzenlemeleri de şu andaki, yasama çalışması sırasında verilecek önergelerle -özellikle Milliyetçi Hareket Partisindeki arkadaşlarımızın da komisyonda bu yönde önemli talepleri olmuştu- bu süreç içerisinde, zaten, bu yasama dönemi içerisinde inşallah gerçekleştirmiş oluyoruz.
Yine, konkordatoya ilişkin demin bir rakam verildi, konkordatoya ilişkin son rakam... Türkiye'de, bakın, 1 milyonu aşkın şirket var, binlerce konkordato talebinde bulunulduğu iddia edildi ama son, dün tarihi itibarıyla 1.401 adet konkordato müracaatı yapılmış ve bunun 509'u hakkında karar verilmiş. Bu kararların da büyük kısmı ret noktasında oldu. Konkordato, biliyorsunuz, alacaklılara bir ön teklif getirip -herhangi bir iflas hâlinde alacaklarını alamayacağından- daha iyi bir ödeme planının ortaya konması şeklinde oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaya, siz de buyurun.
MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Burada biz iflasın ertelenmesi kurumunu kaldırıp konkordatoya ilişkin sekiz ay önce yasayla ilgili düzenleme yaparken şu hususu, finansal analiz raporunu yeterli görmüştük fakat gördük ki uygulama içerisinde bununla özellikle sıkıntılar çıkıyor ve şimdi Türkiye denetim standartlarına göre yapılacak ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu getiriyoruz ve bu şekilde de demin ifade edildiği gibi bu konkordato müracaatında bulunan firmaların alacaklılarının hiçbirinin mağdur edilmemesi noktasında da önemli bir adım atıyoruz.
Ben bu kanunun ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen herkese de tekrar teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)