GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:05.12.2018

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Doğrusunu isterseniz ben de şu şikâyetimle başlayacağım konuşmaya. Bu bir torba yasa esas itibarıyla ve fakat sanki bir tek yasaymış gibi "Genel Gerekçe" laf da bu, esasında sözcük "Genel Gerekçe" deniliyor kanunun giriş bölümünde. Fakat "gerekçeler" demeniz lazım çünkü birden fazla kanun düzenlemesi var burada.

Tabii, bu torba kanun yasa önerisi veya bu tekniği gerçekten neden devam ediyor çok anlamış değilim ama şimdi şu anda Plan ve Bütçe Komisyonunda 70 küsur maddelik yeni bir torba daha geliyor; içinde de aşağı yukarı 30-40 tane ayrı maddenin olduğu bir tasarı daha geliyor. Yani artık nasıl söylemek lazım bilmiyorum ama bundan vazgeçmemiz gerektiği de çok açık gibi gözüküyor.

Şimdi arkadaşlar, ben bu yasanın tabii ki ihtiyaçtan kaynaklandığını anlıyorum. Özellikle idarenin maliyetlerinin düşürülmesi ve sonuç olarak devlet kaynaklarının kullanımında tasarruf amacı taşıyor fakat çok da düşürülmemiş gibi geliyor bana kanunla doğrusunu isterseniz. Birkaç tane noktasına değineceğim; bunlardan bir tanesi şu: Benden önceki konuşmacılar da söylediler, evet, bir birikme var icra mahkemelerinde ve bunun anlaşılır bir şekilde düzeltilmesi lazım fakat arkadaşlar, icradaki dosyaların artışının sebebi -sadece bu prosedürün başka türlü yapılmasıyla giderilebilecek bir durum değil bu- bunun sebebi doğrudan doğruya toplumun gerçekten ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor olmuş olması ve çok küçük meblağlar bile olsa abonelik ödemelerini yapamaz hâle gelmiş olmasıyla ilgili bir durum. Dolayısıyla da ben mesela -dosya sayısı olarak bir ayrım yaptı arkadaşlar ama- bunun gerçekten neye mal olduğunu da öğrenmek isterdim doğrusu.

İkinci olarak, konkordato talebine "finansal analiz raporu" yerine "güvence veren denetim rapor" olarak değiştirelim deniyor ve bu belge de bağımsız denetim kuruluşları tarafından düzenlenecek deniyor. Şimdi arkadaşlar, biraz ilginiz varsa bağımsız denetim kurumları denilen kurumların bir, çok sayıda olmadığı bir gerçek. İkincisi, Kamu Gözetimi Kurumunun geçen seneki raporunda şöyle bir ibare var: "Türkiye'de bağımsız denetimin de bağımsız denetlenmesi lazım." deniyor. Yani bu kurumların esas itibarıyla belli bir standartta çalışmadığını söylüyor. Peki, bu kurumlar çalışmıyorsa yeteri kadar ve sayıları da doğrudan doğruya Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde odaklanmışsa bu nasıl olacak? Yani bu tedbirin karşılığı olacak mı çok emin değilim.

Son olarak da -ki daha sonra da konuşmak istiyorum bu konuda- dava şartı olarak ara buluculuk meselesi ve burada deniyor ki iş ve işçi konularının davalarında kullanıldığı kadarıyla yararlı olmuştur, verimli olmuştur, o nedenle de ticari konulara da yayalım isteniyor. Fakat arkadaşlar, çok açık bir şey var benim gördüğüm kadarıyla, bu istatistiği ben de gördüm, bu istatistik şunu söylüyor: İş Kanunu'yla ilgili olan konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde kullanılmış fakat uyuşmazlıkların toplamına baktığımızda 44 bin lira gibi bir rakama tekabül ediyor. Yani çok küçük uyuşmazlıklarda kullanılmış ve buradan giderek de siz diyorsunuz ki: "Ticari kuruluşlarda, ticari ilişkilerde de bu geçerli olsun." Bunun da doğru bir yaklaşım olduğunu sanmıyorum.

Son olarak şunları söylemek istiyorum arkadaşlar... (Uğultular)

Ama gördüğüm kadarıyla hepiniz...

BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, lütfen değerli hatibi izleyelim.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Ben konuşmuyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Tamamlayın siz lütfen.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Hayır, tamamlamayacağım.

Bu kadar duyarsız bir Meclisi ben ilk defa görüyorum. Böyle şey mi olur ya! Nedir bu ya!

BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, bakın, dünden beri sürekli uyarılar yapıyorum.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Burada vakit harcıyoruz, zaman harcıyoruz, herkes kendi arasında konuşuyor. Böyle şey mi olur mu ya!

BAŞKAN - Sayın Katırcıoğlu, siz buyurun yerinize.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Ben konuşmuyorum ya!