GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:05.12.2018

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıl dönümünde bu kürsüden seslenebilmemi borçlu olduğum Başkomutan, Başöğretmen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla ve özlemle anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar) O günkü eşitlikçi bakış açısının bugün de hâkim olmasını diliyorum.

Ekonominin çökme noktasına geldiği günümüzde, Suriye savaşından kaçarak ülkemizde geçici koruma statüsü durumunda yaşamakta olan Suriyeliler misafir edilmektedir. Türkiye Suriyeli mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ciddi bir mali kaynak ayırmıştır. Hâl böyle olunca, durum Türkiye'nin sosyal ve ekonomik sorunu hâline gelmektedir. Devletin resmî verilerine göre, 4 milyona yakın Suriyeli Türkiye'nin tüm illerine yayılmıştır. Resmî olarak kayıtlı olmayanları, Türkiye'de doğan ve doğacak çocukları da bu nüfusa eklersek hatırı sayılır bir oran karşımıza çıkıyor. Şu an Türkiye'de her 100 kişiden 5'i mültecidir. Mülteciler meslek odalarına kayıtsız ya da aidat, harç ve vergi muafiyetiyle çalışıyor, para kazanıyorlar. Mültecilerin vatandaşlarımızın vergileriyle bizden daha ayrıcalıklı yaşamaları ayrımcılıktır, devletin kendi vatandaşına uyguladığı ayrımcılık. Nüfusa olan etkileri düşünülerek... Seçim bölgem olan ve yaklaşık 600 bin mülteciyi misafir eden Hatay'da istihdam sorunu yaşanmaktadır. Fuhuş, uyuşturucu artmış, güvenlik sorunu, demografik ve kültürel asimilasyon sorunları doğmaya başlamıştır. Ekmeğini paylaşan milletimiz ekmeğini kaybetme korkusuyla tedirgin hâle gelmiş durumdadır. Ayrıca Hatay, 5'inci teşvik bölgesi kapsamına alınmamıştır. Yatırım gelmediği gibi, mevcut yatırımcılar da Osmaniye gibi yakın teşvik bölgelerine kaymaktadır. Bu durum hem istihdam hem de ciddi ekonomik mağduriyetleri daha da derinleştirmektedir. Lokal alanda Hatay derhâl ama derhâl 5'inci teşvik bölgesi kapsamına alınmalıdır.

Bizler, tarih boyu misafirperverliğiyle anılmış, farklı kültürlere ev sahipliği yapmış, asla yabancı düşmanı olmamış bir toplum olarak, insan hakları çerçevesinde, Suriyeli mültecilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasından yanayız. İllere nüfusa göre ödenekler ayrılmaktadır ancak nüfusa dâhil edilmeyen mültecilerle, illere ayrılan bütçe daralmaktadır. 1,5 milyon kişiye düşen rakam Hatay ilimizde 2 milyon 100 bin kişiye pay edilmektedir. Devlet kendi vatandaşına üvey evlat muamelesi yapmamalıdır.

Hatay, barışın, kardeşliğin, özgürlüğün, sevginin bir dava olduğu; renklerin, dillerin ve dinlerin ahenkle yaşandığı bir dünya kentidir. Bu nedenledir ki en az mülteci sorunu Hatay'dadır ancak bıçak kemiğe dayanmıştır. Bu ahengi korumak için ilk tedbir Hatay'ın 5'inci teşvik bölgesi kapsamına alınmasıdır. Asıl çözüm ise mültecilerin yoğun yaşadığı yerel yönetimlere kaynak aktarılması, bu bölgelere yatırım teşvikleri sağlanmasıdır. Daha çok hastane, daha çok okul, su ve kanalizasyon desteği sağlanmalı, ulaşım hizmetleri artırılmalıdır.

Suriyelilere 32 milyar Türk lirası harcayan AKP Hükûmeti, kendi vatandaşını da düşünmeli, 9,5 milyon asgari ücretliye iyileştirme, memura 3600 ek gösterge, emeklilikte yaşa takılanlara hak kazanımı, atanamayan öğretmenlere atama, işsizlere istihdam yaratmalıdır. "3 çocuk, 5 çocuk yapın." diyorsunuz ya, 5 kişilik bir aile asgari ücretle 3 öğün sadece simit ve çayla beslenebilir hâlde şu an. Farkında mısınız? Ya da şöyle sorayım: Umurunuzda mı? Tabii ki değil. Açlık sınırı 1.942 lira, yoksulluk sınırı 6.328 liraya çıktı, asgari ücret ise hâlâ 1.603 lira. Milleti açlığa terk etmeye hakkınız yok arkadaşlar.

Değerli üyeler, Hatay zor durumdadır. Türkiye'nin en mutsuz 4'üncü ilinin çığlıklarını duyun artık. Tarım bitti, acil baraj ihtiyacı var. Hükûmet Hatay'ın baraj sorununu ne zaman çözecek? Umuyoruz ki Hükûmet yetkilileri verdiği sözü tutar ve diğer taahhütlerinde olduğu gibi bu da bir seçim vaadi olarak kalmaz.

Sadece Hatay'da değil, tüm ülkede ekonomi durdu. Hükûmet sınır kapılarını açmayı düşünüyor mu? Kapıları derhâl açmalı ve ekonomi canlanmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayın, selamlayın Genel Kurulu.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Her seçim dönemi olduğu gibi, AKP'nin bir türlü gerçekleşmeyen vaatleri milletimizin umutlarını öldürmeye yöneliktir. Size bir hikâye anlatacağım: Kralın biri dondurucu bir kış günü gecenin soğuğunda nöbet tutan muhafıza sormuş: "Üşüyor musun?" Muhafız "Ben alışığım." demiş. Kral "Olsun, sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim." demiş. Ancak bir süre sonra emri vermeyi unutmuş. Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedini görenler nöbet tuttuğu duvarda bir yazı görmüş, duvarda: "Kralım, soğuğa alışkındım fakat sizin sıcak elbise vaadiniz beni öldürdü." yazıyormuş.

Evet, sayın üyeler, bu kürsüden bir kez daha AKP Hükûmetine sesleniyor ve uyarıyorum: Türlü vaatlerle insanları bekleterek, bir umuda bağlayarak kesinlikle imtihan etmeyin çünkü insan bekletildikçe değişir, beklettiğiniz kişi hakkınızda telafisi imkânsız, olumsuz düşüncelere girer. Önce umudu öldürürsünüz, ardından...

Bir dakika lütfen...

BAŞKAN - Siz devam edin, kapandığı zaman kapandıktan sonra konuşursunuz.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Ardından sevgi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - ...saygı güven ölür, dostluk ölür, muhabbet ölür. Seçim vaatlerinizi tek tek hatırlatmaya gerek yok, milletimiz gayet iyi biliyor. 3600 ek gösterge, emeklilikte yaşa takılanlar, asgari ücretin artırılması vesaire vesaire.

Kraldan bir talimat beklemeden, emir almadan, gelin, bu yüce Meclis çatısı altında bu sorunları birlikte çözelim. Ne vatandaşı üşütelim ne üşüye üşüye öldürelim...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Mikrofona gerek yok.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - ...umudu yaşatalım diyorum.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)