GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:05.12.2018

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama geçmeden önce yirmi sekiz günü bırakıp yirmi dokuzuncu güne geçen ve açlık grevinde olan Hakkâri Milletvekilimiz Sayın Leyla Güven'i buradan selamlamak istiyorum. Talebi bizim talebimizdir, burada özellikle bunu belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Ankara TOKİ'de çalışan işçiler uzun bir süredir alacaklarını alamadıkları için grevdeler ve biraz önce, haklı alacakları için grevde olmalarına rağmen, üçüncü defa bu nedenden dolayı gözaltına alındılar. Bu tutumu ve bu uygulamayı burada şiddetle kınıyoruz. Bu emekçi arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu burada da belirtmek istiyoruz.

Değerli arkadaşlar, özellikle sizin dikkatinize sunmak istediğim ve son iki gündür yargıda tarihî bir leke anı olarak nitelendirdiğimiz durumlar yaşıyoruz.

Türkiye'de ne yazık ki değerli arkadaşlar, yargı iki şekilde işliyor. Bir: Söz konusu muhalif ve Kürtler olunca farklı şekilde işliyor, iktidar ve yanlısı olunca da farklı şekilde işliyor. Bunun ne şekilde işlediğini size örneklerle birlikte açıklamak istiyorum değerli arkadaşlar: Musa Anter'in katledilişinin davası yirmi yılı aşkındır devam ediyor, bu yanlı yargı bu dosyaya bir çözüm bulamadı ve dava devam ediyor. Bergama davası yirmi üç yıldır sürüyor, bu yanlı yargı, bu tahakküm altındaki yargı bu dosyaya çözüm bulamadı ve bu dava hâlâ devam ediyor.

Değerli arkadaşlar, Kulp davası diye nitelendirilen ve katliamdan on sene sonra kemikleri ailelerine teslim edilenlerle ilgili dava yirmi yılı geçti ve sürüncemede bırakıldı, dava zaman aşımına uğratıldı ve ne yazık ki failleri cezalandırılmadı, bu da bu yargının kara lekesi olarak tarihe geçti.

Değerli arkadaşlar, bu ülkede 5 binin üzerinde faili meçhul cinayet işlendi, bu cinayetlerin hiçbir tanesi çözümlenmedi, aydınlatılmadı, failleri bulunmadı. Bize göre failleri belli ama bu dosyaların hepsi adliyelerin raflarında şu anda bekletiliyor, buna da çözüm getirilmedi. Peki, bu yargı ne yaptı? Değerli arkadaşlar, sadece ve sadece "Biz rövanşı alıyoruz, gereğini yapacağız." diye saraydan talimat alan bu yargı Sayın Selahattin Demirtaş'ın dosyasını üç ay içerisinde karara bağladı ve mahkûm ettirdi kendisini. Bu yargıda, bu sistemde, değerli arkadaşlar, Kürtlere adalet yok demektir bu, Kürt'e adalet yok demektir bu. Yargıdaki bu sistem aynen budur çünkü... (AK PARTİ sıralarından "Ne alakası var?" sesi)

Alakası şudur değerli arkadaşlar: 5 binin üzerinde olan bu faili meçhullerin yüzde 99'u Kürt'tür, yüzde 99'u Kürt'tür ve hiçbirisinin de faili bulunmadı. Bu nedenden dolayıdır bu yargı yanlıdır, bu yargı bu nedenden dolayıdır Kürt'e geldiği zaman adalet dağıtmıyor, muhalife geldiği zaman bu nedenden dolayı adalet dağıtmıyor, bundan dolayıdır. Bergama davası niye yirmi üç senedir sürüyor? Kulp davasında niye cezasızlık çıktı? Musa Anter davası niye sürüncemede kalmış?

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Musa Anter'i kim vurdu?

ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Cumartesi Anneleri sürekli baskı altında ve işkenceye uğruyorlar, müsaade etmiyorsunuz..

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Musa Anter'i kim öldürdü?

ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Onların çocukları, onların anneleri, onların babaları katledildi. O dosyalara niye çözüm getirilmiyor? Demek ki söz konusu Kürt olunca bu ülkede adalet yok. Bu kadar nettir. Söz konusu muhalif olunca yine adalet yoktur ama iktidar yanlıları olduğu zaman adalet dağıtılıyor.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)