| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 12.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA ALPAY ANTMEN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nükleer Düzenleme Kurumu hakkında söz almış bulunmaktayım.
9 Temmuz 2018 tarihinde 702 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kurulan bu kurum hakkında konuşmak isterdim. Ancak tam altı ay önce kurulan bu kurumun aslında olmadığı gerçeğiyle karşılaştım. Kimdir bu kurum, ne iş yapar, yöneticileri kimdir diye baktığımızda altı ay geçmiş olmasına rağmen buraya başkan ve üyelerin atanmadığını gördüm yani bütçe vereceğimiz bu kurum şu an fiilen yok.
Değerli milletvekilleri, yöneticileri bile olmayan bu kurumun bütçesi eski parayla tam 95 trilyon lira. Ben açık söyleyeyim, bu 95 trilyonu yine yandaşlara makam ve mevki sağlamak için istiyorsunuz.
İşin esasına gelelim. Mersin ve Sinop gibi cennetten birer köşe olan yerli ve millî vatan topraklarına -üstüne basa basa söylüyorum- yerli ve millî olmayan nükleer santraller yapmak istiyorsunuz.
Gelin, Mersin Akkuyu'dan bahsedelim. Neden Mersin'i cehenneme çevirmek istiyorsunuz? "ÇED Olumlu" raporu davasını reddeden Danıştay üyelerine -ki yüzlerine duruşmada söyledim- ve buraya nükleer santral yapmak isteyen değerli AK PARTİ'li arkadaşlarımıza sormak istiyorum: Size orada birer yazlık ev verelim, çocuklarınızla, torunlarınızla orada, o cennet topraklarda yaşayın. Olmaz değil mi? Olmaz, evet, olmaz çünkü Mersin Akkuyu Nükleer Santrali yapılırsa orası artık sayenizde yaşanmayan bir yer hâline gelecek. Mersin'de turizm bitecek, umurunuzda değil; Mersin'de tarım bitecek, umurunuzda değil; Mersin'de doğa katledilecek umurunuzda değil, umurunuzda değil, değil mi? Evet.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - İnsanların sağlığı da gidecek, insanların sağlığı.
ALPAY ANTMEN (Devamla) - Evet, evet.
Sayın milletvekilleri, nükleer santral yapmak yerine güneş ve rüzgâr enerjisiyle elektrik üretsek çok daha ucuz ve güvenli olacak.
Nükleer Düzenleme Kurumuna yönetici atayamayanlar doğayı yok etme pahasına Mersin ve Sinop'a nükleer santral kurmak istiyorlar. Bu mantıkla yapılan nükleer santralin ne olduğunu, nasıl olacağını, ülkeye atılmış bir bomba gibi olacağını takdirlerinize arz etmek istiyorum. Allah bizi sizin her atomunuzun zerresinden korusun. Amin. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, bütçe, devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü anlamını taşır. Buradaki bütçe ise bir devletin, bir halkın değil, bir ailenin yani sarayda oturanların bütçesidir. Hani yanıcı maddelerin üzerinde uyarılar olur ya "Ateşten uzak tutun." diye, bence her eve de daha fazla ateş düşmesin diye "İktidardan uzak tutun." diye yazmamız gerekiyor.
Sayın milletvekilleri, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hep söylüyor: "İki tane 15 Temmuz var; biri sarayın, biri halkın 15 Temmuzu." Aynı şekilde İki tane bütçe var; biri sarayın, diğeri halkın bütçesi. 20 milyonu yoksulluk, 7 milyonu açlık sınırı altında yaşayan bir halkın bütçesini konuşuyoruz. Bu bütçe milletin değil, millete küfreden ve saraydan ihale alan yandaşların bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe, IMF olmadan IMF yaptırımlarını vatandaşa uygulayanların bütçesidir. Bu bütçe, emeklilikte yaşa takılanların, işçilerin, öğretmenlerin, memurların, sanayicinin, esnafın, kadınların, gençlerin ve en önemlisi çocukların bütçesi değildir, çocukların. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe, yerde ve gökte saray yaptıranların, ejder meyvesi yiyenlerin, tefecilerin, faizcilerin bütçesidir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hadi oradan, hadi oradan.
ALPAY ANTMEN (Devamla) - Hadi oradan sana!
AK PARTİ 2012'de bu halka cenneti vadetti ancak cenneti vadedenler, sayenizde, o gülüşünüzle, bugün ülkeyi cehenneme çevirdi, ben de size buradan gülüyorum.
Bütçenin 700 milyar liradan fazlası vergilerden yani halktan alınacak, sonra İngiliz faizcilere vereceksiniz.
Sayın milletvekilleri, bu bütçe saraya ve yandaşa çare, vatandaşa biçare bütçedir. Emeklilikte yaşa takılanlar aslında emekli olması gereken Sayın Cumhurbaşkanına takılıyorlar. Bu bütçe çocuk istismarına dur diyen "Gündem Çocuk"un bütçesi değil, "Bir kereden bir şey olmaz." diyen lanet olası Ensar anlayışının bütçesidir. Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü, birilerinin çocukları gemiciklerini saraydan yürüttü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
ALPAY ANTMEN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu bütçenin yarısı yani 440 milyar liradan fazla para kadınlardan alınacak ama devletin tepesi kadını ile erkeği eşit bile görmüyor.
Değerli milletvekilleri, bütçeden hemen önce emeklilikte yaşa takılanların, işçilerin, memurların derdine ve birçok derde çare bulacağımıza biz başka şeylerle uğraştık, telekom firmalarının istediği yasayı çıkardık. Siz saraylarda, uçaklarla, ejder meyveli bir cennet kurdunuz. Bu cennetin bedeli ise hanelerde yaratılan işsizlik ve yoksulluk cehennemi oldu. Gelin, saray bütçesi yerine halkın bütçesini yapalım. Gelin, saray yerine halkın yararına çalışalım. Gelin, saraya değil, yedi gün yirmi dört saat halka ve Hakk'a hizmet edelim.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)