GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 2'nci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:30
Tarih:12.12.2018

CHP GRUBU ADINA SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumu bütçesi hakkında CHP Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Rekabet Kurumu, mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde teşekkülünün sağlanması amacıyla kurulmuş bir bağımsız denetim kuruluşudur. Baktığımızda, kâğıt üzerinde bu kurum bağımsız ve şeffaf gözüküyor ancak ne kadar bağımsız, tartışılır. Başkan ve bütün üyeleri bir kişi tarafından atanan bir kurumun bağımsız olması düşünülemez. Şeffaf mı? Şeffaf olması da tartışılır. Tanımında "Hiçbir organ ve makamdan emir ve talimat almaması gereklidir." diye yazıyor. Rekabet Kurumu görevini layıkıyla yapmamakta ve iktidarın sopası olarak kullanılmaktadır.

Anayasa'mızın 167'nci maddesine göre, devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirler alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler ancak Rekabet Kurumu, özellikle yandaş koruma gibi bir misyon üstlenmiş durumda. Firmalar arasında fırsat eşitliği yaratıp dengeleyici unsur olması amacıyla hayata geçirilen bu kurum, ihalelerde yandaşı koruyup yandaş olmayanı güçsüzleştirerek teslim almayı görev edinmiştir. Örnek vermek gerekirse aynı inşaat sektöründeki tüm ihaleleri alan saray yandaşı üç beş müteahhidi kayırdığı gibi, malum medya grubunun satışına onay vermesi de Anayasa'ya aykırılık teşkil etmiş bir uygulamadır.

Medyanın, tamamen yandaş, malum grup tarafından yönetilecek olması, halkın algısı ve bilinci üzerinde söz sahibi olan yalnızca tekel bir medya yaratmak amaçlıdır. Özgür basının çok sesliliği yok edilmek istenmiştir. Bu mudur rekabeti hakça yaptıran; tarafsız, dengeleyici olan, tekelciliği önleyen kurum?

Rekabet Kurumu görevini yapmıyor sayın üyeler. Gerçi Rekabet Kurumu ne yapsın? 5 tane yandaş şirket 300 milyar dolarlık ihale alıyor. Kurum olarak damadın yakını firmayı mı korusunlar, şehzadenin okul arkadaşını mı korusunlar, yoksa Sayın Cumhurbaşkanının yakını firmayı mı korusunlar? Kurum da arada kalıyor, haksız rekabetle mücadele edemiyor; gücü ya yandaştan almayana ya da muhalefet partili belediyelere yetiyor.

CHP'li belediyelerde, müfettişler, sabah dokuz akşam altı kadrolu personel gibi çalışıyor. CHP'li belediyeler baskılanıp hizmet yapmaları engellenmeye çalışılırken halka "AKP'ye oy verirseniz hizmet gelir." baskısı yapılarak belediyelerde de haksız rekabet yaratılıyor. Gitsinler AKP'li belediyelerde de çalışsınlar, neden sadece muhalefet belediyelerinde var bu müfettişler?

Kısa adı "HAK" olan kurum birkaç banal dostluk grubu ağırlamakla meşgul. Hak dağıtmak üzere kurulan bu kurum adaletin çöktüğü yani temeli zayıflatılmış Türkiye'de nereden bakarsak bakalım içi boş bir kuruluştur ve iktidarın sopası olmuş durumdadır. O nedenle, biz CHP Grubu olarak bütçeye "hayır" diyeceğiz.

Sayın üyeler, bugün 12 Aralık; Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası. Nerede Türk malı, nerede yerli üretim? Türkiye'yi İsrail'in tohumuna, Latin Amerika'nın Angus'una, Rusya'nın domatesine...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Rusya'da domates mi var ya?

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - ...Bulgaristan'ın samanına muhtaç eden AKP Hükûmeti, bugün önümüze bütçe kalemlerinden biri olarak Helal Akreditasyon Kurumu bütçesini koyuyor, şarbon illetini vatandaşlarımızın başına musallat ediyor, ithal Angus ticaretini ve İsrail tohumunu çiftçimize şart koşuyor. Yerli tohum kullanana, yerli hayvancılık yapana devlet eliyle ceza kesiyor, sonra çıkıp millîlikten bahsediyorsunuz. Her konuda olduğu gibi helal-haram konusunda da millîlik-gayrimillîlik konusundaki gibi samimiyetsizsiniz ve halkı kandırarak kul hakkı yiyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)

Bu kurum eğer GDO'lu ve kimyasallı gıda ürünlerine, ithal hastalıklı et ihracına karşı çıkmıyor, Türk çiftçisinin ve hayvan üreticisinin hakkının gasbedilip mali ve nefsî kul hakkına ses çıkarmıyorsa görevini de yerine getirmiyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - "Halkı kandırmak" ne demek Sayın Başkan? Halk kanar mı ya? Böyle bir üslup mu olur?

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - ..."haram" kavramını AKP Hükûmetine göre dizayn ediyor demektir. Bu kurum, önce AKP Hükûmetinin hak ihlallerine karşı helallik istemesi konusunda girişimde bulunsun; sonra kesilen hayvanların İslami koşullara göre kesilip kesilmediğine, pazardaki ürünlerde domuz içeriği olup olmadığına baksın. Asıl olan, halk sağlığını tehdit etmeyen yerli üretimi ve yerli üreticiyi korumak ve teşvik etmek olmalıdır. Helal olan, halkımıza hak dağıtmak, hakkının gasbedilmesine karşı çıkmaktır; bunun adı da adalettir. Adalet ise Türkiye'de artık sadece bir kadın ismidir.

Samimiyseniz gelin, hep beraber devletin tüm kurumlarına hakkı, hukuku, adaleti, liyakati sirayet ettirelim; sonra bütçesini oluştururuz. Hatay'ın kanarya sevenler derneği bile bu kurumlardan daha iyi amacına hizmet etmektedir. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Bu nedenlerden dolayı, kâğıt üzerinde olan ancak faaliyetleri samimi ve gerçek olmayan bu kurumun bütçesine de CHP Grubu olarak "hayır" diyeceğiz.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)