GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 4'üncü Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:14.12.2018

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütçe görüşmeleri kapsamında 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu bütçeleri üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Silahlı saldırı sonucu şehit düşen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi ile Ankara'daki tren kazasında vefat eden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, bir yılın daha sonuna geldik. 2018'den umudu olanlar bu umutlarını 2019 yılına ertelemek zorunda kaldılar. 2019 yılına da yine yüz binlerce atanamayan öğretmenlerle, sağlıkçılarla giriyoruz. Aldığı maaşla ay sonunu getiremeyen emeklilerle, asgari ücretin yoksulluk sınırının dahi altında olduğu işçi kardeşlerimizle, hakları teslim edilmeyen emeklilikte yaşa takılanlarla, 3.600 göstergesi verilmeyen memurlarımızla giriyoruz. Kanuni hakkı olan yüzde 1'lik tarım desteğini alamayan ama mazotu yat sahibinden 2 kat pahalıya alan çiftçilerimizle giriyoruz. Maalesef 2019 yılında da bu sorunların çözümü bütçede görünmüyor. 2019 yılı bütçesi yatırım ve iyileştirme üzerine yapılmış bir bütçe olmayıp borç ve faiz ödemesi için yapılmış bir bütçedir. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu ülkemizin önemli iki kuruluşu. Büyük Önder Atatürk'ün Türk milletine mirası ve vasiyetidir. Türk Tarih Kurumu ülkemizde bizzat Atatürk'ün direktifleriyle kurulan kurumların başında gelmektedir. Atatürk özellikle Avrupa devletlerinin ders kitaplarında yer alan Türkler hakkındaki olumsuz iddialara ve "barbar" deyimi kullanılarak bir istilacı kavim şeklinde gösterilmelerine karşılık, bunun böyle olmadığının, cihan tarihinde en eski çağlardan beri hakiki yerinin ne olduğunun ve medeniyete ne gibi hizmetlerinin bulunduğunun araştırılması amacıyla işbu kurumu kurdurmuştur. Zaman Atatürk'ün haklılığını ortaya çıkarmış ve Türk ulusu gerçek tarihiyle dünyadaki hak ettiği yerini almıştır.

Atatürk devriminin tek amacı sadece çağdaş anlamda bir yaşam biçimini getirmek değil düşünce alanında da akla ve bilime dayalı değerleri kökleştirebilmektir. Bu sebeple de Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat inceleyerek dönemindeki bilginleri Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir. Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk yazılı metinlerinin ilk iki cildi Atatürk'ün sağlığında yayımlanmış, 1940'larda yayın hayatına çıkabilen, Dîvânu Lugâti't-Türk, Kutadgu Bilig gibi eserler üzerinde de de yine Atatürk'ün sağlığında çalışılmaya başlanmıştır. Büyük Atatürk hayatının son dönemlerine kadar bu iki kurumun çalışmalarıyla yakından ilgilenmiş, birçok toplantıya bizzat katılmıştır. Atatürk'ün bu kuruma verdiği önemin en büyük göstergesi vasiyetnamesidir. Atatürk 5 Eylül 1938'de düzenlediği vasiyetnameyle Türkiye İş Bankasındaki hisselerinden her yıl gelecek nemaların eşit olarak bu iki kurum arasında tahsis edilmesini istemiş ve bu hususun takibini de iki büyük eserinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisine vermiştir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu görevimizi ilelebet eksiksiz yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. (CHP sıralarından alkışlar)

Peki, Atatürk'ün kurduğu bu kurumlar hakkında AK PARTİ'nin tavrı ne olmuştur? Kendini cemaat olarak niteleyen FETÖ terör örgütü tarafından on yıl süreyle Türkiye'nin dört bir yanında "Türkçe olimpiyatları" adı altında organizasyonlar yapılmış, bu organizasyonlara AK PARTİ'nin temsilcileri üst düzeyde katılmış, AK PARTİ'li belediyeler sonsuz destek vermiştir. Türk Dil Kurumunun yetki ve görevlerini âdeta elinden alan bu cemaatin işbu organizasyonlarına Türk Dil Kurumu Başkanı itiraz etmemiş, sessiz kalmış hatta kendisine verilen plaketi büyük bir keyifle kabul etmiştir.

Yine Atatürk'ten bu yana tüm cumhurbaşkanları büyük bir onurla bu iki kurumun koruyucu başkanları olurken AK PARTİ Genel Başkanı ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Atatürk'ün vasiyetinin iptalinden söz etmiştir. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Atatürk'ün vasiyetinin iptalinden bahsetmek onun aziz hatırasına çok büyük bir saygısızlıktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA TUNCER (Devamla) - Sayın Başkan, bitiriyorum.

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.

MUSTAFA TUNCER (Devamla) - Büyük Atatürk vasiyetiyle Türk tarihinin ve Türk dilinin geleceğini garanti altına almış ve bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi ile Türk milletine görev yüklemiştir. O yüzden bilinmelidir ki Atatürk'ün vasiyetinin ve İş Bankası hisselerinin iptal edilmesine hiç kimsenin gücü yetmez. Cumhuriyet Halk Partisi ve yüce Türk milleti de asla buna müsaade etmez.

Saygılarımla. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)