| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 5'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 15.12.2018 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 yılı Karayolları bütçesi hakkında görüşlerimi ifade etmek üzere İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez özel sektör borçlarından kaynaklanan bir ekonomik kriz yaşanmakta ve önümüzdeki dönemde de bu krizin artarak devam edeceği görülmektedir. Çoğu yurt dışından alınmış borçların uygun maliyetle çevrilme imkânı da kalmamıştır.
Karayollarında yapılan incelemelere ilişkin Sayıştay Başkanlığının bulgularında bahsedilen bazı bilgeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayıştay denetim raporunda OGS ve HGS geçişlerindeki kaçaklara dikkat çekilerek "Uygulamada Karayolları Genel Müdürlüğünün kaçak geçiş ücretlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmediği, vergi dairelerinin de tahsil ettikleri geçiş ücretlerini toplu olarak Karayolları Genel Müdürlüğüne ilettiği, bu nedenle tahakkuk kaydı bulunmayan geçiş ücretlerine ilişkin gerçekleştirilen tahsilatın hangi araçtan yapıldığı bilinememekte, sonuç itibarıyla bu ücretlere ilişkin alacakların sağlıklı takibi yapılamamaktadır." denilmektedir. Tahsilatın hangi araçtan yapıldığı bilinmediği için vatandaşlar yüklü meblağlar ödemektedir ve mağdur olmaktadır.
Yine Sayıştay raporunda, yap-işlet-devret sözleşmelerinde yapım süreci başlangıçlarının mevzuata aykırı olarak düzenlenmesi, şirket kusurları nedeniyle gecikmeler yaşanmasına rağmen sözleşme şartlarına uyulmadan yaptırımların devletimiz lehine uygulanmadığı ve sözleşme metninde bulunan lojmanların da yaptırılmaması tenkit edilmektedir. Yap-işlet-devret modeliyle yapılan Gebze-Orhangazi-İzmir (İzmit Körfez geçiş bağlantı yolları da dâhil olmak üzere) Otoyolu yapım işinde hiçbir geçerli dayanağı olmadan doğrudan sözleşme yapılması ve aynı sözleşmede şirket kusuru nedeniyle sözleşmenin gecikmesine rağmen gerekli yaptırımların uygulanmadığı belirtilmektedir. "2016 yılında 9,5 milyar lira ödenekle başlayan Karayolları Genel Müdürlüğü yıl sonunda 18,3 milyar lira harcamış çünkü ödeneği olmayan işler için ihaleye çıkılmış, yatırım programı ödenek ve iş programı bağlantısı kurulmadığı için başlangıç ödeneğinin yüzde 57'sini oluşturan 6 milyar liralık ödeneğin harcama detayının açıklanmadığı tespit edilmiştir." denilmektedir. Karayolları bölge müdürlüğünce yatırım programında yer almayan yapım işleri için 391 milyon 800 bin TL harcama yapıldığı Sayıştay raporlarında belirtilenlerden sadece bir kısmıdır.
Değerli milletvekilleri, köprülerin, Avrasya Tüneli'nin, otoyolların yapımında kamu-özel işbirliği veya yap-işlet-devret anlaşmalarında işi yapacak şirketlerin alacaklarının tamamını hazinenin üstlenmesi yasal hâle getirildi. Bu, cumhuriyet tarihinde yapılan en önemli olumsuz ekonomik değişikliklerden birisidir. Bu değişiklikle projeler için alınan borçlara, harcanan paralara, üstlenilen finansal risklere devlet garantisi verildiği hâlde...
BAŞKAN - Sayın Çulhaoğlu, bir saniye lütfen.
Arkadaşlar, çok uğultu var salonda. Yani bir değerli hatip konuşuyor, lütfen dinleyelim. Dinlemeyecek arkadaşlarımıza dışarıda yer var.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - ...borç devlet bütçesinde değil, şirketlerin bilançosuna kaydediliyor. Oysa devlet garanti verdiği için şirketin taahhüdünü yerine getiremediği durumda borcun devlete rücu edeceği sözleşmelerde açık açık yazılmaktadır. Devletten para çıkmayacak gibi gösterildiği için kamunun dış borç ve iç borç stoku şu anda gösterilenlerden daha fazladır. Bu kadar vahim durum ortada iken Kanal İstanbul gibi mega projelerden bahsetmek, bu mega projeleri hayata geçirmek ister istemez halkımızı daha fazla kemer sıkmaya mecbur edecek, bizden sonra gelecek nesil 2071 yılına kadar borçlandırılarak ipotekli doğmalarına neden olacaktır.
Karayolları Genel Müdürlüğüne Adana Milletvekili olarak öneriler sunmak istiyorum. Ankara-Adana yolu üzerinde bulunan Şereflikoçhisar ve Aksaray şehir geçişlerine alt ya da üst geçitler yapılarak trafik akışı kesintisiz hâle getirilmelidir.
Yine kara yolları ağındaki Adana-Mersin kara yolunun Adana içinde kalan Yeşilevler, Barkal kavşaklarının, trafik akışının kesintisiz devamı için "battı çıktı" diye tabir edilen alt geçitleri proje kapsamına alınmalıdır.
Adana-Karataş yolu revize edilerek alt ve üstyapıların bir an önce yapılması sağlanmalıdır.
Adana-Niğde-Ankara kara yolu, on altı yıldır yapımı devam ediyor, bir an önce bitirilmelidir.
Ulaştırma Bakanlığı, AK PARTİ'li belediyelerin başlayıp da bitiremediği metro inşaatlarının yapımını AK PARTİ belediye sınırları içinde yaşayan vatandaşlara hizmet için üstlendiğini belirtiyor. Adana Metrosu'nun Çukurova Üniversitesine kadar olan bölümü hâlâ beklemede. Adanalı vatandaşlara neden şaşı bakıyorsunuz arkadaşlar? Adana Metrosu'nun kalan bölümünü Bakanlık olarak üstlenmeyi düşünüyor musunuz?
Karayollarında liyakatli, yeterli ve siyasi tercihlerden uzak elemanların görevlendirmesi gerekmektedir.
Şimdi bütün milletimizin "Bu ne iş?" dediği yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliğiyle yaptığınız meşhur tünel ve köprülere bir bakalım. Avrasya Tüneli... Gerçi bu tekrar olacak, arkadaşımız da bu konuya girdiler ama. Tekraren kısa geçeyim. Avrasya Tüneli için 25,6 milyon araç geçiş garantisi verildi. 15 milyon 600 bin araç geçmiş. 10 milyon araç geçiş farkı olarak hazineden garanti verildiği için memurdan, esnaftan, vatandaştan alınan vergiden yani senin benim cebimden 123 milyon 718 bin 819 Türk lirası, firmaya fark olarak ödenmiştir. Yine, Osman Gazi Köprüsü için yapılan sözleşmede günlük 40 bin, yıllık 14 milyon 600 bin araç geçiş garantisi verildi. Geçen araç sayısı 5 milyonda kaldığı için 9 milyon 600 bin geçmeyen araç için 578 milyon Türk lirası hazineden yine yani senin benim cebimden ödenmiş oldu.
Beyler, burası sizin babanızın çiftliği değil, burası Türkiye Cumhuriyeti devleti. Bu paralar, doğmamış, tüyü bitmemiş yetimlerin, öksüzlerin, kimsesizlerin, emekçilerimizin, çalışanlarımızın, kısaca 81 milyon insanımızın parası. Siz birkaç yandaşınızı daha zengin edeceksiniz diye Türk milleti size oy vermedi. Kendinize gelin, ayıptır, günahtır, vebaldir, kul hakkıdır arkadaşlar. "Ekonomik kriz yok." diye diye ülkemizi ne hâle getirdiniz. Doğrusu, yandaşa kriz yok. Anadolu'nun yiğit insanlarını kuru soğana muhtaç ettiniz. Evet, kuru soğana muhtaç ettiniz, depoları basarak onu da bulamaz hâle getireceksiniz inşallah!
Değerli milletvekilleri, verdiğim 2 Ekim 2018 tarihli önergeme İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi cevap olarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü resmî açılışından sekiz gün önce yani 16/08/2006 günü İstanbul UKOME kararıyla 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden araç geçişlerinde kısıtlamaya gidildiğini belirtmekte. Tırnak içinde söylüyorum, bunun ana sebebi aslında, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yapılmış olması ve şartnamesinde yılda 49 milyon 275 bin araç geçiş garantisi verilmesi." diyemedikleri için...
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Boğaz Köprüsü'nden geçiş var mı? Boğaz Köprüsü'nden büyük araç geçebilir mi?
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Müsaade eder misiniz?
BAŞKAN - Siz Genel Kurula hitap edin Sayın Çulhaoğlu.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Trafik yoğunluğunu azaltmak amacıyla aldıklarını ifade ettikleri kararda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden birinci sınıf araçların geçeceği -panelvan, kamyonet ve van tipi araçlar hariç- denilmekte. Tüm yolcu, servis araçları, otobüsler, yolcu otobüsleri, toplu taşıma araçları, personel ve okul taşıtları, turist taşıyan firma araçları sınıfına bakılmaksızın geçebilmekte. Turistik amaçlı kullanılan ve ruhsatında "M1 sınıf karavan" yazan araçların geçişi yasaklanan sınıfa dâhil edilmiştir. Ambulans, çekici, bankaların para taşıma araçları, cenaze araçları, itfaiye ve karavanlar özel amaçlı taşıtlardır. TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde 44.264, İstanbul genelinde de 8.335 özel amaçlı taşıt vardır. Türkiye genelinde 2 bin, İstanbul'da 250 adet karavanın trafik yoğunluğunu yaratmayacağı aşikârdır. UKOME kararı ivedi olarak tekrar değerlendirilerek bu karavanların üç köprüden de geçişine izin verilmelidir. Avrupa ülkelerinde bu taşıtların turistik amaçlı şehir trafiğine girmelerinde tahdit olmadığı da bilinmektedir. Yurt dışından gelen turistlerin ve içeride özel turistik amaçlı kullanıcıların mağduriyetleri giderilmelidir.
Ayrıca, Avrupa ülkelerinde otoyollarda bulunan tesislerde turistik amaçlı kullanılan karavanların konaklaması için park yerleri ayrılmakta, elektrik, su ihtiyaçlarını ve atık sularını boşaltma yerleri yapılması zorunlu tutulmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Bu konuda ülkemizde de yetkililerin konunun üzerine eğilmesini talep etmekteyim. 6 milyon 558 bin 364 karavan sahibi Avrupalı turist, altyapılarının mükemmel olması nedeniyle İtalya, Fransa, Hırvatistan ve Yunanistan'a milyarlarca avro döviz bırakmaktadır.
Bu turizm kolunda ülke olarak hak ettiğimiz payı almamız için kara yollarımızda karavanların hizmet alacağı tesis sayısını ve nitelikli kamp yerlerini artırmamız dileğiyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)