GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:34
Tarih:16.12.2018

AK PARTİ GRUBU ADINA SERAP YAŞAR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Tarih 2 Eylül 2015, tüm haber ajanslarına bir haber düştü, savaştan kaçarak Türkiye'den Yunanistan'a geçmek üzere denize açılan botta 12 kişinin suda boğularak öldüğünün haberi ve ölenlerin içerisinde kıyıya vuran bir bebek cesedi tüm dünyayı sarstı. Bahsettiğim haber hepimizin bildiği, hafızalarımızdan ve vicdanımızdan silinmeyen Aylan Kurdi'nin haberi. O güne kadar dünya, Suriye savaşının başlangıcından beri her gün bir yenisi eklenen bu haberlere sanki alışmış gibiydi, sağır ve dilsizdi; büyük bir dram yaşanıyor olmasına rağmen üç maymun oynanıyordu. O gün mızrak çuvala sığmadı, kıyıya vuran Suriyeli minik mülteci tüm dünyanın gündemini sarstı.

O fotoğrafı gördüğümde kendi ülkemin bir ferdi olduğum için bir kez daha hamdettim, "İyi ki ben bu aziz milletin bir evladıyım." dedim. Geçmişte olduğu gibi bugün de zalime karşı mazlumdan yana tutum takındığımız için, söz konusu utanca ortak olmadığımız için hamdettim.

"Zulüm" kavramı aynı zamanda "karanlık" anlamına da gelir. Zulümlerin yaşandığı dönemler de genellikle karanlık dönemlerdir. İşte yine, başta göçmenlere yapılanlar, göçü tetikleyen nedenler olmak üzere, bana göre, insanlık için karanlık dönemlerden geçiyoruz. Kişiler gibi devletler de bu yaşananlar karşısında kendi sınavlarını veriyorlar. Ülkemiz, göçmenlere yapılan zulüm karşısında sadece sessiz kalıp beklememiş, aktif bir tutum takınarak insanlık tarihine yazılacak bir şeye imza atmıştır. Biz dünyanın düzenini adaletin sağlayacağına inanırız. Tüm dünyanın insanlıkla sınandığı bu zamanda biz devletimiz, milletimiz, kurumlarımızla -çok şükür Allah'a- yapabileceğimizin en iyisini yapıyor olmanın haklı gururunu yaşıyoruz, çok şükür ki zulmün utancını bu millete yaşatmıyoruz.

Yunanistan'da göçmen teknelerinin batırılması, tekneye tutunanların parmaklarına vurularak denize düşürülmesi, sınırda çırılçıplak soyulan göçmenlerin donmuş cesetleri ajanslara daha yeni düştü. Ben de bunların resimlerini aslında sizlere göstermek istiyorum çünkü bunlar yeni resimler. Bizler hem siyasi hem de ekonomik maliyetlerini göze alarak, tarihsel ve dinî mesuliyetimizi yerine getirdik. Aylan bebeğin kıyıya vuran bedeni tüm dünyanın dikkatini çekmeden önce de, bundan sonraki süreçte de uyguladığımız açık kapı politikasıyla ölümden kaçan insanlara kucak açtık.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüz, bir genel müdürlüğün yapabileceğinin çok üzerinde ağır mesuliyet üstlenerek tüm çalışanlarının gönlünü ve yüreğini de katmasıyla bu yükü göğüsledi. Ülkemiz, göç meselesine yaklaşımıyla tüm dünyaya iyi bir örnek oldu, insanlık tarihine de eşsiz bir not düştü. Bugün Türkiye'deki toplam sığınmacı sayısı pek çok ülkenin nüfusundan daha fazla. Ülkemizdeki yabancıların toplam sayısı 4,7 milyona ulaştı, bunların 3,6 milyonu, geçici koruma altındaki Suriyelilerdir. Sadece Kilis şehrimizde bile 137 bin kişilik yerli nüfusa karşılık, 122 bin Suriyeli mülteci yaşamakta. Ülkemizde 385 bin Suriyeli bebek dünyaya geldi. Bu, günde 395 Suriyeli bebek demektir. Bütün bu göçmen nüfusu kavramak, eğitimden sağlığa tüm hizmetleri sunmak kuşkusuz kolay değil. Aradan geçen yedi senede, değişen durumları da dikkate alarak, uyum bazlı hizmet anlayışını hayata geçiren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, her türlü takdiri hak edecek işlere imza atmıştır. Mülteci akımının başından beri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devletimizin tüm yetkilileri, göç konusuna hassasiyetle eğilerek uluslararası kamuoyunun dikkatini bu insanların yaşadığı drama çekmektedirler. Bu ölçekteki göç akımını en iyi ve insancıl yöneten ülkeyiz. Bu soruna yaklaşımımız, medeniyetimize ve tarihimize yakışır şekilde insan odaklıdır. Dünyada en iyi uygulama örneklerinin bizde olduğunu iddialı biçimde söyleyebiliriz. Göçmenler konusunda yaptıklarımız ve mültecilere yönelik tutumumuz da ancak takdirle karşılanacak niteliktedir. Biliyoruz ki bugün yaptıklarımız bugünle sınırlı kalmayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

SERAP YAŞAR (Devamla) - Mülteciler genci, yaşlısı, bu topraklarda doğanları, yapılanları ve yapılmayanları iyi ve kötü yâd edeceklerdir, tarihin terazisi de bunu tartacaktır. Boşuna değil ecdadımız Topkapı Sarayı'nın kapısına "tüm mazlumların sığınağı" diye yazmıştır. Bizler de ne mutlu bize ki aynı bilinci bu topraklarda hâlen sürdürüyoruz.

Dünyanın birçok mülteci kampında çalışma ziyaretleri yapmış bir milletvekili olarak kamplarda yaşayan mazlumlar nezdinde ülkemizin nasıl minnetle ve şükranla anıldığına şahitlik ettim. Buradan, en başta Filistin mülteci kampında, Arakan'da, Ürdün'de, Lübnan'da, Suriye'de ve dünyanın diğer birçok bölgesinde yaşayan mülteci kardeşlerimi ve tüm mazlumları selamlıyorum.

Sözlerime son verirken başta kuruluşundan itibaren kuruma emek veren tüm genel müdürlerimiz olmak üzere Göç İdaresi Genel Müdürümüz Abdullah Ayaz'a, Genel Müdürlüğün merkez ve taşra teşkilatında fedakârca görev yapan çalışanlara kolaylıklar diliyor, 2019 yılı bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini diliyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)