GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:34
Tarih:16.12.2018

HDP GRUBU ADINA HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce bu Parlamentonun bir üyesi, Hakkâri ilinin iradesi Sayın Leyla Güven'in başlattığı açlık grevinin bugün 39'uncu günde olduğunu ve kritik safhaya ulaştığını belirtmek isterim. Sayın Leyla Güven'in istekleri insanidir, barış talebidir. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması istemidir. Ki, bu istek ülkedeki barışın kapısını aralayacak bir istemdir. Dolayısıyla ben buradan bir kez daha Sayın Leyla Güven'i saygıyla selamlıyorum. Sayın Leyla Güven bu Parlamentonun bir üyesi olmasına rağmen sadece Kürt olduğu için, HDP'li olduğu için tutsak tutulmaktadır. Meclis Başkanı bu konuda inisiyatif almalı ve sahip çıkmalıdır.

Değerli arkadaşlar, bugün sokakta gezseniz, 10 kişiyi çevirseniz "Adalete güveniyor musunuz?" diye sorsanız emin olun 10 kişiden 7'si "Hayır, güvenmiyorum ve Allah kimseyi o adaletin eline düşürmesin." diye cevap verecektir. Sayın Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararına karşı Sayın Cumhurbaşkanı "Karşı hamlemizi yaparız." söylemiyle âdeta adalete talimat vermiştir. Demokratik bir ülkede adalete karşı, mahkeme kararlarına karşı karşı hamleler yapılmaz kanunların, yasaların, Anayasa'nın gereği yapılır arkadaşlar. Siz aslında bu karşı hamleleri yaparak kendi yargınızı uluslararası camiada ciddi anlamda sıkıntıya sokuyorsunuz ve emin olun bağımsızlığına, tarafsızlığına gölge düşürüyorsunuz. Tüm bu baskılar hiçbir HDP'liye boyun eğdirmeyecektir. Bizim diz çökmeyeceğimizi, boyun eğmeyeceğimizi siyasetin çöp sepetindeki siyasi partilere bakarsanız çok iyi görürsünüz arkadaşlar. Bu diz çökmeyen irade 31 Martta sizleri sandığa gömecektir ve gereken dersi verecektir.

SALİH CORA (Trabzon) - Hadi oradan!

HABİP EKSİK (Devamla) - Emin olun korkunuz ondandır, ondan dolayı zaten Selahattin Demirtaş uykularınızı kaçırıyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ŞAHİN TİN (Denizli) - Saçmalama ya! Bırak ya bunları!

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

HABİP EKSİK (Devamla) - Hepinize birazdan cevap vereceğim, rahat olun, hiç sıkıntı yok.

BAŞKAN - Sayın Hatip, Genel Kurula hitap edin.

HABİP EKSİK (Devamla) - Bu iktidarı çöp sepetine atacak irade aha orada oturuyor, zindanda açlık grevinde, onun için siz rahat olun, gideceksiniz, gittiğiniz gün de bu sözlerimi hatırlayacaksınız.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Millet iradesi bu, millet iradesi.

HABİP EKSİK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bu bütçe hakkaniyetle hazırlanmamıştır. Ortada adil, eşitlikçi, barışı önceleyen bir bütçe yok. Maalesef bütçe üzerinde saatlerce konuşsak bile bir şey değişmeyecek. İktidar kendine göre bir bütçe hazırlamıştır. Bu bütçe yine savaş bütçesidir, güvenlikçi politikalar esas alınarak zenginlerin bütçesi hazırlanmıştır, saray bütçesidir arkadaşlar. Bu halk, sizin ve sizin her bütçede kolladığınız sermaye kesimi gibi yaşamıyor, sizlerin sahip olduğu olanaklara sahip değildir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kadro devşirme sistemine dönüşmüştür. Şehir hastaneleri modeline baktığımızda, tamamen sermayeye rant sağlama hedeflenmiştir. Şöyle ki: Gereksiz yatak, gereksiz kapalı alan, gereksiz teknolojiyle donatılmış, diğer taraftan, sağlık ocakları -ASM'ler dediğimiz bugün- ve devlet hastanelerine baktığımızda yüzde 70 oranında tıbbi cihaz eksikliği yaşanırken, şehir hastanelerinde onlarca MR, tomografi ve ultrason cihazı bulunmaktadır.

Şehirlerin kilometrelerce uzağına kurduğunuz şehir hastanelerinin halkın sağlığına hiçbir katkısı olmayacaktır. Bu şekilde kurulan şehir hastaneleri birçok ilde sağlık hizmetlerinden tam yararlanılmasına engel olacaktır, bu şekilde büyük paraların harcandığı şehir hastaneleri yüzünden birçok il hizmetten mahrum kalacaktır.

Değerli milletvekilleri, ben size bu mesafelerin ne kadar büyük sorunlara yol açtığını ortaya koymak için seçim bölgem Iğdır ilinden birkaç örnek vermek istiyorum. Mesela, Iğdır'da kalp krizi geçiren hastalar kardiyovasküler anjiyo merkezi olmadığı için 300 kilometre ilerideki Erzurum iline sevk edildiklerinden dolayı ya hayatlarını kaybediyorlar ya da o yol süresi içerisinde gittiklerinde kalp yetmezliğine giriyorlar.

Yine, değerli milletvekilleri, Türkiye'deki sağlık politikası, maalesef, koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen bir sağlık politikası değildir. Tam tersine, insanlarımızı resmen hasta etmeye odaklı, piyasa odaklı, sermayeyi önceleyen bir sağlık politikasıdır; âdeta, insanlar hastalansın, daha çok ilaç kullansın, hastaneye daha çok gelsin diye oluşturulmuş bir sağlık politikasıdır. İşte, bu bütçe bu politikaya hizmet etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HABİP EKSİK (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HABİP EKSİK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Türkiye'de başta kanser olmak üzere birçok hastalık, maalesef, son yıllarda çok artmaya başladı; âdeta bazı hastalıklar patlama denilecek noktaya geldi. Yine, seçim bölgem Iğdır'da gencecik insanlarımızın pankreas, akciğer, mide kanserlerinden öldüğünü görüyoruz; Türkiye'nin de büyük yarası hâline gelmiştir. Temel sebebi, işte, yürütülen, koruyucu olmayan, sermayeyi kollayan bu sağlık politikasıdır.

Değerli milletvekilleri, sağlık emekçileri çok yoğun çalışmaktalar. Maalesef hemen hemen birçok ilde birçok doktor bir günde 120 hasta bakıyor ve hastalarımızın çoğu sıra bulamıyor. Bakın, çok övündüğünüz sağlık politikalarınızla ilgili Iğdır'da hasta kuyrukları. Diyorsunuz ya "182, 182"; bakın, insanlar sabahın köründe oraya gidip sıra alamıyorlar ve perişan oluyorlar. Bir doktor 120 hasta bakmak zorunda kalıyor. 120 hastaya beş dakika ayrılsa altı yüz dakika yapar ve günlük on saat yapar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HABİP EKSİK (Devamla) - Hâlbuki bir kişinin mesaisi günlük olarak sekiz saattir. Ve siz bununla övünüp sürekli bir Alice Harikalar Diyarı çiziyorsunuz.

Teşekkür ederim, Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (HDP sıralarından alkışlar)