GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 6'ncı Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:34
Tarih:16.12.2018

MHP GRUBU ADINA NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi genelinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumu bütçe teklifleri üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve ekranları başındaki büyük Türk milletinin tüm fertlerini saygıyla selamlıyorum.

Devletler, bütçeleriyle kaimdir ve bütçeler, devletlerin sembolik olarak bağımsızlık ve egemenlik manifestosu anlamını taşırlar. Bütçeler, aslında, devletin gelir ve gider kalemlerinin bir mizanından ziyade, devlet politikalarının içeriği ve öncelikleri hakkında bizlere bilgi vermektedir.

Bu minvalde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığından sonraki en büyük 3'üncü bütçeye sahip bakanlık olması, bizler için önemli ve kıymetli bir göstergedir.

Yetki alanında, kadın, çocuk, yaşlı ve engelliler gibi, toplumumuzda hassasiyetle üzerinde durmamız gereken bireylerin bulunduğu ve aziz Türk milletinin temel yapı taşı olan aile müessesesini de kapsayan Bakanlığımızın merkezî bütçe içerisindeki yerinden duyduğumuz memnuniyeti dile getirmek istiyorum.

Bakanlığımızın yükünün ağır, Sayın Bakanımızın sorumluluk alanının geniş olduğunun farkındayız. Kadına yönelik şiddet, vicdanlarımızı yaralayacak şekilde gündemimizi meşgul etmeye devam ediyor. Bu konuda toplumsal farkındalığı geliştirmek ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının oluşturulmasında katkı sağlamak, hepimizin boynunun borcudur diye düşünüyorum.

Kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması, çocukların çalıştırılması sorununun ve çocuk istismarının ortadan kaldırılması, şehitlerimizin ailelerine bağlanan aylıklar ile muhtaç engelli aylıklarının artırılması, maluliyetlerinden dolayı çalışma ortamlarında problem yaşayan gazilerimizin emeklilik şartlarının yeniden değerlendirilmesi, takipçisi olduğumuz konular arasındadır. Ortaya koyduğumuz öneriler doğrultusunda Bakanlığımızın yapacağı çalışmalarda Milliyetçi Hareket Partisi olarak üzerimize düşen her konuda ve her zaman olduğu gibi, sorunun değil, çözümün bir parçası olacağımızı tekraren ifade etmek istiyorum.

Kıymetli milletvekilleri, Türk devlet teşkilatının tarihî süreç içerisinde kamu yönetimine dair elde ettiği birikim ve tecrübe, tartışmasız bir biçimde mevcut dünya devletlerinin hiçbirinde yoktur. Zira Türk devlet teşkilatını diğer dünya devlet teşkilatlarından ayıran en önemli özelliği ise kadim devlet geleneğine, adaletli ve liyakat sahibi insanlardan oluşan tecrübeli kamu yönetimine sahip olmasıdır. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin "niyet, ehliyet, gayret" düsturu ve Nizamülmülk'ün "Birlikte çalıştığı kişilerin sadakatini önceleyen, günü kurtarır; liyakatini önceleyen ise tarihte kalıcı izler bırakır." veciz sözü, kamu yönetimine bakış açımızı ve yönetim anlayışımızı özetler niteliktedir.

Bu bağlamda, öncelikle kamu yönetimi ve personele dair her türlü iş ve işlemlerin sevk ve idaresi, kamu hizmetlerinin hızlı, etkin, kaliteli ve verimli olmasını sağlamak amacıyla Devlet Personel Başkanlığı nezdinde çeşitli düzenlemeler ve çalışmalar yapılması gerekmektedir. Öncelikle kamu çalışanları arasında ücret adaleti sağlanmalı, statü ve istihdam uyumsuzluğu giderilmelidir. İşe giriş, ilerleme ve yükselme aşamalarında liyakat göz ardı edilmemeli ve bütün bu sayılanları temel prensip edinmiş bir personel rejimi uygulanmalıdır.

Ayrıca, kamu çalışanlarının özel hizmet tazminatları, ek gösterge ve ek ödemelerindeki adaletsizlik giderilmeli ve bu ek ödemeler kamu çalışanlarına, emekli aylıklarına yansıtılmalıdır. Eşit işe eşit ücret uygulaması sözde kalmamalı, bir an önce hayata geçirilmelidir.

Kamuda kadro alamayan taşeron işçiler, 4/B'liler, sözleşmeli ve geçici çalışanların kadroya geçirilmesi amacıyla verdiğimiz kanun teklifi, ivedilikle Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı bütünüyle kaldırılmalı, söz konusu kadroda görev yapanlar, genel idare hizmetleri sınıfına alınmalıdır.

Uluslararası rekabette elimizi güçlendirecek güçlü bir ekonominin varlığı, ancak ve ancak iş ve çalışma hayatının ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücüyle buluşturulmasından geçmektedir. Yine hiç kuşku yok ki bu, ancak etkin bir teknik ve mesleki eğitim ile istihdam politikalarının ahenkli bir şeklide uygulanmasıyla sağlanabilir.

2006 yılında bürokrasimiz içerisindeki yerini alan Mesleki Yeterlilik Kurumu, Avrupa Konseyi tarafından 2008 yılında Europass Merkezi olarak belirlenmiş; yeterlilik sahibi, nitelikli iş gücü ve istihdam ilişkisi odaklı vizyonuyla ülkemizdeki insan kaynakları algısına da tam da olması gerektiği gibi yenilikçi bir bakış açısı getirmiştir. Geçtiğimiz yıl Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi bağlamında Mesleki Yeterlilik Kurumunun ülkemiz iş ve çalışma hayatına kazandırdıkları ortadadır. Gerek kendi kurumsal kimliği gerek yetki verdiği 200'e yakın kuruluş aracılığıyla yaptığı standardizasyon, eğitim ve belgelendirme çalışmaları önemlidir. Ancak işçi sağlığı ve iş güvenliği hususunda atılması gereken adımlar bulunmakta, bu konudaki eksikliklerimiz maalesef can yakıp canlar almaya devam etmektedir. Bu sorunların giderilmesi adına gerekli olan idari, teknik, yapısal ve yasal tedbirlerin alınması ve alınan bu tedbirlerin denetim ve kontrollerinin daha sıkı şekilde yapılması gerektiği kanaatini taşıyoruz.

Ayrıca belirtmek isteriz ki başta dile getirdiğimiz üzere, nitelikli ve yeterlilik sahibi iş gücünün temini için çalışmalarda bulunan Mesleki Yeterlilik Kurumunun güçlü bir ekonominin varlığı adına dikkate alması gereken en önemli konulardan birinin de kadın konusu olduğunu düşünmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki kadının yeterli derecede temsil edilmediği her alanda olduğu gibi çalışma hayatındaki eksik temsili de ilerlemeyi yavaşlatacak, gelişme ve büyüme beklentilerinin sonuçsuz veya beklenenin altında kalmasına sebep olacaktır. Bu nedenle, Mesleki Yeterlilik Kurumunun sunduğu mesleki eğitimlerde mobbing, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, mesleki cinsiyetçi dil gibi konular üzerine eğilmesi, bu konularda bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları yapması; yanı sıra, yetki vereceği kurum ve kuruluşlar aracılığıyla kadınlara yönelik meslek edindirme çalışmalarını artırması ve sonucunda kadının çalışma hayatındaki yeri ve temsilinin kuvvetlendirilmesine katkı sağlaması gerektiğini düşünüyor, çalışmaların bu doğrultuda yoğunlaştırılmasını temenni ediyoruz.

Sözlerimi, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personeli nezdinde, bütün kamu çalışanlarına özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederek noktalamak istiyorum.

2019 yılı merkezî yönetim bütçemizin devletimize ve milletimize hayırlı olması dileklerimle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)