GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının 8'inci Tur görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:36
Tarih:18.12.2018

AK PARTİ GRUBU ADINA EMİNE NUR GÜNAY (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi kapsamında, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve yüce Divanı saygıyla selamlıyorum.

Dünyada son on yıldır 12 trilyonluk mali kurtarma paketleri, finansal ve ekonomik krizler, çok sert bir resesyon ve arkasından zayıf bir toparlanma döneminden sonra, 2019 yılına girerken Türkiye ve dünya ekonomisi ne durumda, hep birlikte bir göz atalım. Avrupa ekonomisindeki ivme kaybı, sıkılaşan finansal koşullar, Brexit sürecine ilişkin belirsizlik, dış ticarette artan korumacılık, Amerika-Çin arasındaki ticari gerilim ve hatta ticaret savaşları, jeopolitik riskler ve artan belirsizlikler ihracatı ve yatırımları olumsuz etkileyerek ekonomik büyümeyi tüm dünyada baskılamaktadır, ekonomik büyüme ve küresel ticarette gerileme yaşanmaktadır. 2017 yılında yüzde 3,7 olan küresel büyümenin 2018 ve 2019 yılında da yine aynı düzeyde kalması beklenmektedir. Dünya ticaretinin büyüme hızının 2017'de yüzde 5,2'den 2018'de yüzde 4'e düştükten sonra bu eğilimi koruyarak 2019'da yüzde 3,4'e gerilemesi bekleniyor. Küresel ticarette bu risklere karşı, Türkiye, ihracatta Türkiye Cumhuriyeti tarihinin rekorunu kırmaya hazırlanıyor. Küresel ticaret daralırken Türkiye'nin 2018 yılı ihracat başarısında en etkili faktörlerden biri Hükûmetimizin destekleridir. İhracat desteklerinin 3 milyar liraya çıkarılması, AR-GE ve tasarım merkezlerinin desteklenmesi, e-ticaret sitelerine üyelik desteği, yeşil pasaport, EXİMBANK'ın sermayesinin artması, KGF'nin firmalarımıza sağladığı finansman ve istihdama yönelik destekler bunlardan bazılarıdır. İhracatta öncelikler ve stratejiler değiştirilmiş, pazar çeşitliliği artırılmış, mevcut pazarlarda derinleşme faaliyetleri gerçekleştirilmiş ama en önemlisi, inovasyon ve AR-GE önceliklendirilmiştir.

Peki, bunları sizlerle niye paylaştım? Çünkü bugün artık dış ticaret ve cari denge konusunda son aşamaya gelinmiş ve teknoloji yoğun üretime ve ihracatına yönelik tüm destekler hayata geçirilmektedir. Sanayide teknolojik dönüşüm ve teknoloji yoğun bir üretim modeli, sanayi politikamızın öncelikleri arasındadır. 2015-2018 Türkiye Sanayi Stratejisi'nin vizyonu, orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya'nın tasarım ve üretim üssü olmak olarak belirlenmiştir.

İnsan olarak hepimiz, olumlu şeyleri hemen unutuyoruz, alışıyoruz ama bazı yaşanmışlıkları da çok çabuk unutmaktayız. Şöyle bir hatırlayalım: Türkiye'nin kamu borç stoku ve bütçe açığının millî gelire oranı hem Avrupa Birliği hem gelişmiş ülkeler hem de Maastricht Kriterlerinin çok altındadır. 2002 yılında yüzde 72 olan ülkemizin Avrupa Birliği tanımlı genel yönetim borç stokunun millî gelire oranı, 2018 yılı ilk çeyrek sonu itibarıyla yüzde 28,4 seviyesine gerilemiştir. Yüzde 60 olan Maastricht Kriterlerinin yarısının altındadır; bu oran, Avrupa Birliği ortalaması için yüzde 81,5'tur. Genel devlet açığının millî gelire oranının 2018 yılında 2,4 olması beklenmekte, 2019 yılında ise yüzde 1,6 hedeflenmektedir. Yine bu oranlar, yüzde 3 olan Maastricht Kriterlerinin altında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bütçe açıklarına kıyasla oldukça düşük düzeydedir.

Yeni Ekonomi Programı'nda da mali disiplin, ekonomi politikasının temel çıpası olarak belirlenmiştir. Bunun sonucunda, yerel seçimlerin olduğu bir senede, hâlâ 36,7 milyar liralık faiz dışı fazla veren bir bütçe hazırlanabilmektedir. Bir de bu kapasiteye kayıt dışı ekonomi potansiyelinin eklendiğini düşünelim. Kayıt dışı ekonomiyle verilen mücadele sonucu kayıt dışı ekonominin millî gelire oranı, 2002 yılında yüzde 32,4 iken yüzde 26'ya düşmüştür.

Terörle mücadele için harcanan yaklaşık 700 milyar doların alternatif maliyetini hiç hesapladınız mı? Bu potansiyelin mevcut kapasiteye eklendiğini düşündüğümüz zaman ulaşacağımız noktayı hep birlikte hayal edebiliriz. Şu andaki ekonomik kapasitemizin yaklaşık 2 katı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.

EMİNE NUR GÜNAY (Devamla) - Bu coğrafyada başka hangi ülke hem içeride hem dışarıda çok boyutlu ve eş zamanlı bir mücadele veriyor; askerî, ekonomik, sosyal, kültürel bir mücadele? Hiç düşündünüz mü, eğer AK PARTİ iktidarlarının son on altı senede ekonomik ve finansal yapılanma üzerine aldığı ve tüm dünya tarafından takdirle karşılanan tedbirler olmasaydı, bugün, şu anda biz nasıl bir Türkiye'yi konuşacaktık? Bunu vicdanlarınıza ve takdirlerinize bırakıyorum.

Yeni Ekonomi Programı'nda ortaya konulan dengelenme sürecinin en temel destekleyicisi olan 2019 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diler, yüce Meclisimizi saygıyla selamlarım. Yolumuz ve gönlümüz ak, yolumuz ve gönlümüz açık olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)