| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 18.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA YILDIRIM KAYA (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günlerdir bütçe görüşmeleri sürüyor. Burada çıkıp konuşan bakanları dinledikçe acaba bunlar mı yanlış yerde yaşıyor, ben mi yanlış yerde yaşıyorum diye düşünmeye başladım. Çünkü sanki ülke güllük gülistanlık, yoksulluk yok, soysuzluk yok, arsızlık yok, sokakta çocuğuna ayakkabı alamadığı için intihar eden baba yok, öğrencisi okula geldiğinde sümüğünü silen öğretmen, yoksulluğunu bir kenara bırakıp öğrencisini kucağına alan öğretmen yokmuş gibi bakıyoruz.
Sanırım arkadaşların saraylarının ya da sırça köşklerinin duvarları çok kalın, dışarıda yaşanan hiçbir şeyi duymuyorlar ve görmüyorlar. Burada da pencere yok dikkat ederseniz, dışarıyı görmüyoruz. Dışarıda gerçekten bir karabasan hayat yaşanıyor. Lütfen dönelim ve dışarıyı görelim.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sen nerede yaşıyorsun?
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Dışarıya bir baktığında Keçiören'in sokaklarına gidersen, Altındağ'ın sokaklarına gidersen orada ayağı yalın, başı açık çocukları görürsen nelerin yaşandığını çok rahat görürsün. Sokaktaki vatandaşın derdinden, her gün değişen etiketlerden lütfen biraz haberdar olalım.
Ben bir öğretmenim, öğretmen olarak sizlere seslenmek istiyorum: Eğitim bir uygarlık yürüyüşüdür, özgürlük yürüyüşüdür, karanlığı boydan boya yararak aydınlığa Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan yürümektir eğitim. (CHP sıralarından alkışlar) Biz bu yolda yürüdük, her türlü bedeli ödeyerek yürüdük. Devirlerin kapanıp açıldığı bu topraklarda sessiz yığınların, istiklal uğruna ve namus yolunda can veren Mehmet'in yattığı yerden yürüdük. Aydınlık Türkiye'nin karanlık yollarına TÖS olduk, yürüdük; TÖB-DER olduk, yürüdük. Yürüyeceğiz, her türlü bedeli ödeyerek yürüyeceğiz. Yüreğimizi ve gövdemizi koyarak yürüyeceğiz. Bu yürüyüşümüz, özgürlük yürüyüşü; bu yürüyüşümüz, demokrasi yürüyüşü; bu yürüyüşümüz, barış yürüyüşü. Biz uygarlık için, medeniyet için, bilim için, demokrasi için bu yolda yürürken yolumuza pusu kuranlar olur, soru çalanlar olur, kapının dışında bırakılan gençler olur, atanmayan öğretmenler olur, eğitim hakkı için coplanan öğrenciler, öğretmenler olur, gazlanan eğitim emekçileri olur.
Ey Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri, siz 12 Eylül zihniyetiyle eğitimde yola devam edemezsiniz, 12 Eylül zihniyeti size 7 bakan değiştirdi, 11 sistem değiştirdi ama eğitimdeki yozlaşma, eğitimdeki çağ dışılık asla değişmedi! Bu yoldan vazgeçin. Siz sabahın köründe çocuğunuzu ya da torununuzu okula götürdünüz mü? Sabahın köründe neden götürülüyor biliyor musunuz? Zaman kavramını bir türlü kavrayamadınız, yaz saati uygulamasından inatla vazgeçmediniz, çocuklarımız zatürreye kapıldı; umarım bunu görürsünüz.
"En az 3 çocuk yapın." diyorsunuz nikâh kıyarken, bu çocuklar nasıl okuyacak, nasıl iş bulacak hiç düşündünüz mü?
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - O, bizi ilgilendirir, sizi değil; siz, size bakın.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Şu anda Türkiye'de -yüzde 11,4- her 4 çocuktan 1'i işsiz, çocuklar okulsuz...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Siz, size bakın; siz azaltın, biz çoğaltacağız.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Siz yapmayın zaten, "Yapın." diyen yok ki size.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - ...okuyanı işsiz bıraktınız.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Yapmazsanız daha iyi.
BAŞKAN - Sayın Kılıç...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Siz azaltın, biz çoğaltacağız.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Sevgili Vekil, ben Osman Bölükbaşı'nın memleketinden geliyorum.
BAŞKAN - Sayın Milletvekili... Sayın Milletvekili...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Yapmazsanız daha iyi.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Haddini bil, söz atma! Söz atarsan söz alırsın.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Biz çocuklarımızdan memnunuz. Onların gözlerinden öpüyoruz.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Beyne değil, betona yatırım yaptınız.
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Çocuklarımızdan ne istiyorsunuz, geleceğimizden?
BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, bir dakika, bir dakika Sayın Milletvekilim.
Bir kere, öncelikle, Özlem Hanım, ben rica ediyorum, Recep Bey'e söz verin konuşsun; herkese laf atıyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Atmıyorum efendim laf.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Ama zamanı durdurdunuz değil mi?
BAŞKAN - Atmayın laf arkadaş ya!
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Şimdi, sevgili arkadaşlar, siz laf atmaya devam edin, laf atmaya devam edin; Özlem Hanım...
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Ne istiyorsunuz çocuklarımızdan?
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Sen bir sus! Bir sus! Sus! Sus sen! (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Çocuklarımızdan ne istiyorsunuz? Çocuklarımız mı kaldı şimdi?
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Terbiyesiz, sus, otur yerine! Otur yerine! Konuşma! Konuşma! Terbiyesiz!
Evet, işte, beyinlere...
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, Genel Kurula hitap edin.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Ben Genel Kurula hitap ediyorum, zamanımı lütfen ekleyin.
BAŞKAN - Bir dakika, bir dakika... Bir dakika Sayın Milletvekili, bir dakika...
YILDIRIM KAYA (Devamla) - İşte, betona yatırım yaparsanız...
RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Beyefendi, milletvekili gibi konuş.
BAŞKAN - Sayın Milletvekili... Sayın Milletvekili...
YILDIRIM KAYA (Devamla) - ...600 bin öğrenci açık öğretimlere gitmek zorunda kalır. Betona yatırım yapmayacaksınız, insana yatırım yapacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar)
4+4+4'ü getirdiniz, kız çocukları okulsuz kaldı. Eğer burada vekil sayısının kadınlarda artmasını istiyorsanız... Ortaokulu bitirenlerin sayısı ne kadar çoğalırsa ekonomideki geriye gidiş o kadar azalacaktır. Bunu görün, bunu kafanıza yerleştirin. Eğitimde kalite dibe vurdu. Eğitimdeki kaliteye göre 145 ülke içerisinden 105'inci sıradayız. PISA'yı belki "pizza" olarak algılayabilirsiniz ama PISA'da 75 ülke içerisinde 50'nci sıradayız. Ulusal düzey yok oldu gitti. Bir an önce parasız, kaliteli, erişilebilir, bölgesel farklılıkların olmadığı bir eğitim sistemine, laik, demokratik, bilimsel bir eğitim sistemine geçilebilir, geçmek için biz hazırız. Bunun için her türlü katkıyı veririz ama siz laiklikle, bilimsellikle, çağdaşlıkla 21'inci yüzyılın dünyasında Türkiye'yi yarıştırmak istemiyorsunuz ama size rağmen bu yarış gerçekleşecek, bu ülke dünyada yarışılamayacak ülke hâline gelecek.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki: Bir an önce öğretmen meslek kanunu çıkarılsın; varsa öğretmen burada, bu haklar savunulsun. Okul aile birlikleri okulun ihtiyaçlarını giderecek şekilde... Özgür okul, özerk okul, özgür öğrenci yetiştirmenin önündeki engeller kaldırılsın. 12 Eylülün ürünü olan siyasi partiler de YÖK de bir an önce kaldırılsın. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında ücrete mahkûm edilmesin. 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde öğretmenlere bir maaş ikramiye vermekten çekinmeyin.
Öğretmen öğretmendir; kadrolusu, sözleşmelisi, ücretlisi olmaz. Eşi Van'da, kendi Manisa'da yaşayan öğretmene haksızlık ediyorsunuz. Aile mefhumu bizim için kutsaldır. Sizin için de kutsalsa bu ayrılıklara bir an önce son verin. (CHP sıralarından alkışlar)
Millî Eğitim Bakanı bu kürsüden açıklama yaptı, dedi ki: "153.640 öğretmene ihtiyaç yok, 117 bin öğretmene ihtiyaç var." Buyur, 20 binini atıyorsun. 117 bin öğretmenin 97 binini ne zaman atayacaksın?
Bu okulları öğretmensiz, camileri imamsız bıraktınız. Camileri imamsız bırakma nedeniniz: Camideki imamı okullarda yönetici yaptınız. Gelin, camiler imamsız kalmasın, okullar öğretmensiz kalmasın. Benim köyümde camide imam yok, okulda öğretmen yok. Cuma namazını her seferinde ben kıldırmak zorunda kalmayayım. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, her mahalleye bir anaokulu açmak zorundasınız. 1+8+4 eğitim sistemine geçmek zorundasınız. Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilere sahip çıkmak zorundasınız.
Ziya Selçuk iki gün önce diyor ki: "Arkadaşlar söyledi, taşımalı sisteme son verelim. Ama bilmiyorlar ki..." Hakikaten bilmiyoruz, Kanada'da varmış, Amerika Birleşik Devletleri'nde de varmış, Yeni Zelanda'da da varmış. Bakın, Kanada'daki taşımalı eğitim sistemi bu, Kanada'da böyle taşıyorlar. (CHP sıralarından alkışlar) Burası Türkiye, burası Şanlıurfa, eşek sırtında çocuklarımızı taşımaya hakkınız yok sizin.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Affedersin...
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Burası da İstanbul, İstanbul'un göbeğinde, burası bir öğretmenler odası. Sizi yetiştiren, bizi yetiştiren, aydınlanmanın mimarı öğretmenler, öğretmenler odası. Gelin, bunların tümüne sahip çıkalım.
Evet, sevgili arkadaşlar, öğretmenlere, polislere, hemşirelere, imamlara, bilumum kamu çalışanlarına..
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YILDIRIM KAYA (Devamla) - ...3600 ek göstergeyi vermeye var mısınız?
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - İki dakika bunlar beni engelledi, onu da ekleyin.
BAŞKAN - Tabii, tabii, doğrudur, buyurun.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Asgari ücret net 2.200 lira olacak, asgari ücretten gelir vergisi alınmayacak. Çalışan ve emeklilerin maaşlarına yılda iki kez zam yapılması lazım. Emekli yaşı 60'a, ağır ve tehlikeli işlerde çalışanların yaşı 55'e getirilmesi lazım. Emeklilikte yaşa takılanların lafını etmeyin, gelin yasayı çıkartalım.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - 3600 de, 3600.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Emeklilere Kurban Bayramı'nda ve Ramazan Bayramı'nda bin lira değil bir maaş ikramiyeden kaçmayın. Gelin hep birlikte bunu verelim. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergiyi alalım. İhtiyaç sahibi ailelere bin lira maaş vermeye var mısınız? Yoksul olana, evine ekmek götüremeyene bin lira maaş vermeye var mısınız? Susmayın, var mısınız?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Veriyoruz zaten ya.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Varsanız gelin beraber verelim.
BAŞKAN - Genel Kurula hitap edin.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Evet, sevgili arkadaşlar, hapisteki milletvekilleri ve gazeteciler serbest bırakılsın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Halkın seçtiği belediye başkanları bir kişinin emriyle görevden alınmasın...
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - ...haksız ve hukuksuz yargılanmasın. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılsın. 20 Temmuz darbesinden sonra görevden alınan, yargısız ihraç edilen "Ağaç kabuğu yesin." dediklerinizin bir an önce göreve dönmesi lazım. FETÖ'cülerden hesap sormak mı istiyorsunuz? Gelin hep birlikte FETÖ'cü avına çıkalım. Nerede göreceksiniz biliyor musunuz FETÖ'cü avına çıktığımızda? Bakın, parsel parsel satanları, "Ne istedilerse verdik." diyenleri, devletin kozmik odasını FETÖ'ye teslim edenleri arıyorsanız dönün bir aynaya bakın, aynada kimi görüyorsanız FETÖ'cü de oradadır. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hadi oradan, hadi oradan!
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Evet, saray için değil, halk için bütçe yapılıncaya kadar...
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hadi oradan, hadi oradan!
BAŞKAN - Genel Kurula hitap edin Sayın Milletvekili.
YILDIRIM KAYA (Devamla) - Sabret, 31 Mart akşamı kimin "Hadi oradan" olacağını göreceksin. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)