| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 18.12.2018 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
2019 yılı bütçe teklifi üzerinde konuşuyoruz. Ben 5'inci maddeyle ilgili konuşacağım ama öncelikle bugün 18 Aralık, Profesör Doktor Necip Hablemitoğlu'nun şehit edildiği gün. Önemli hizmetler yapmış büyük bir Türk milliyetçisi olan merhum Hablemitoğlu'nu rahmet ve minnetle anıyor, Türk gençliğinin onu tanımasını temenni ediyorum.
5'inci maddeye gelince, gerektiğinde kullanılabilecek ödenekleri düzenliyor. İlave personel giderlerini karşılama, yedek ödenek, yatırımları hızlandırma ve doğal afet giderlerini karşılama ödeneği gibi kalemlerden oluşan bu maddenin, doğal afetlerle ilgili kaleminde sadece 141 milyon olduğu görülmektedir. Demek oluyor ki 2019'da doğal afet olmaması için şimdiden duaya başlamalıyız. 2017'de 6,4 milyar lira ayrılan bu maddeden, yıl sonu itibarıyla 38 milyar liraya ulaşan harcama yapıldığı Sayıştay raporlarından anlaşılmaktadır.
Genel bütçe toplamının yüzde 2'sinden fazla olmaması gereken bu ödenek, son yıllarda yasal sınırın üzerine çıkıyor. Bu bütçede ayrılan 7,16 milyarın da aynı anlayış ve sorumsuzlukla 40 milyar lirayı aşacağı, haksız ve mesnetsiz bir şekilde saray için harcanacağı anlaşılmaktadır. Geçim sıkıntısı içerisinde kıvranan milyonlarca insanımızın beklentilerini görmezlikten gelerek böylesine adaletsiz harcama konusunda Hükûmeti şimdiden ikaz ediyorum.
Değerli milletvekilleri, benim bu bütçeden anladığım şunlardır:
1) Yeni yatırım yok.
2) Karar verilmiş fakat başlanmamış yatırımlar durduruluyor.
3) Devam eden projeler uzun vadeye yayılıyor.
4) Yeni yatırımlar uluslararası finansman bulunabilirse yapılacak.
5) Büyüme daha da azalacak.
6) İstihdam yaratılamayacağı için işsizlik daha da artacak.
7) Kısaca işsizler, sabit ve dar gelirliler için 2019 zorluklar içinde geçecektir, orta direk çökecektir.
Bakın, bu bütçede de pembe tablolar çizmeye devam ediyorsunuz çünkü bütün televizyonlarda sadece yandaşlarınız konuşturuluyor. Aralarına birer tane de kontrollü muhalif yerleştirip sonra da söylediklerine sizler de inanıyorsunuz ama gerçekler böyle değildir.
"Eski Türkiye" dediğiniz, "reklam arası" diyerek parantezi kapatmaya çalıştığınız cumhuriyetin ilk seksen yılında büyüme ortalaması yüzde 5,3'tür. Sizin on altı yıllık büyüme ortalamanız bunun altındadır, yüzde 5'i bile bulamadınız. Var mı bu oranlara bir itirazınız?
Cumhuriyet Dönemi'nde meydana getirilen fabrikaları, tesisleri sata sata milleti işsiz bıraktınız. Sosyal devlet olma gereğini unuttunuz. Varımızı yoğumuzu ya yandaşlara ya yabancılara peşkeş çektiniz. Millet borçlu yaşamaya mecbur edildi ve alıştırıldı. Bunun sonucu dayanılmaz hâl almaya başlayan günlük yaşam aileleri yakmaya yıkmaya başladı. Her gün onlarca cinnet geçirme olayıyla karşılaşıyoruz. Gençler, çocuklar, nineler, dedeler, eşler, evlatlar, ana babalar katlediliyor. Özellikle büyük şehirlerde aile bütünlüğünü ve devamlılığını sağlamak bir hayli zorlaştı, farkında değil misiniz? Nereye gidiyoruz? Ekonomiyi iyi göstermek için istatistiklerle oynamayı bırakın, gerçek istatistiklere bakın. Çarşıya, pazara, alışverişe gitmiyor musunuz, halkın içerisine girmiyor musunuz? Fiyatlardan haberiniz var mı, soğan kaç lira oldu? Yemekler artık soğansız yapılıyor.
Damat Ferit Paşa'yı bilir misiniz? Diyanet İşleri Başkanının resmî kıyafetle ziyaret ettiği o fesli meczup ve onun gibi düşünenlerin çok sevdiği, İstanbul'un işgal altındaki yıllarda Osmanlı sadrazamıdır. Halk sıkıntı içerisindeyken o, İstanbul'un mehtaplı gecelerinde saltanat kayığıyla Boğaz'da sefa sürüp tutulan lüferlerin sadece yanaklarını rakısına meze yaparmış. Bu bir gerçektir. Şimdikilerin sofrasını bilmem ama halkın en çok yediği kuru fasulyeyi artan fiyatlar yüzünden almak neredeyse imkânsız oldu. Kuru fasulyenin mezesi sayılan soğan ise rekor üzerine rekor kırıyor. Fiyatı İstanbul marketlerinde hafta sonu 5 lirayı aşmıştı.
Devlet Planlama Teşkilatını yok ettiniz. Hiçbir şey planlı gitmiyor, planlı giden sadece iktidarınızı sürdürebilmek için yaptıklarınızdır. Üretimde planlama yapılmadığı için dünyanın her yerinden her ürünü ithal eder olduk, üstelik çoğunluğu GDO'lu ürünler. Doğru dürüst kontrol edilmeyen, tehlikeli, sakıncalı ne kadar ürün varsa bizde serbest.
Bugün Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası'nın son günüdür. Çarşıda, pazarda, manavda, markette tezgâhları ve rafları -üzülerek söylüyorum- çoğunlukla bu ürünler doldurmaktadır.
Değerli arkadaşlar, iktidara geldikleri ilk yıllarda iyi işler yaptıkları doğrudur; duble yollar, havaalanları, tüneller, köprüler, okullar, camiler, hastaneler, adliye binaları, spor salonları, statlar, hızlı tren hatları gibi birçok tesis açıldı. Yaptıkları için halk ne diyor? Oy verenler dâhil herkes diyor ki: "Çaldılar ama yaptılar." Keşke böyle söylenmeseydi, keşke çalınmasaydı, keşke çaldırmasaydınız.
SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Hangi halk diyor?
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Sayıştayı devre dışı bıraktınız. Yazdıkları raporlarla soygunu ortaya çıkaran yöneticileri de derhâl görevden alıyorsunuz. Yapılan işler normalin birkaç katı fazla fiyatlarla yapılıyorsa aradaki fark nereye gidiyor, kimler bölüşüyor? Türk milletinin geleceği hangi mantıkla ve vicdanla peşkeş çekiliyor?
Bir de aceleyle eksik ve hatalı işler yapılıyor. Son örnekler viyadük ve tren kazalarıdır. Sinyalizasyon, parası ödendiği hâlde mi yapılmamış, öğrenmek istiyoruz. Bakanın söylediği ise içler acısı "Sinyalizasyon olmazsa olmaz değildir." diyor. Yazık be, istifa etmiyorsun bari konuşma! (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
İş güvenliği, işçi güvenliği ciddiye bile alınmıyor. Son on altı yılda madenlerdeki kazalarda 1.361; inşaatlarda 5.574 olmak üzere toplam 21.767 işçi hayatını kaybetmiştir. Bu rakamlarla iş kazalarında Avrupa'da 1'inci, dünyada 2'nciyiz. İnsan sağlığı ve değerinin önemsenmediği bir dönemden geçiyoruz.
Değerli milletvekilleri, 2019 yılı bütçesinden ve Hükûmetin yaklaşımlarından anlaşılacağı gibi önümüz karanlıktır. Biz bu durumdan endişe duymaktayız. Endişemiz Türk milletinin geleceğiyle ilgilidir. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Ülkemizin iyi yönetilmesi, her şeyin iyiye gitmesi en büyük arzumuzdur. Çare vardır. Çok geç olmadan çözüm yollarını bulmakta ne gerekiyorsa biz varız. Genel Başkanımız Sayın Akşener defalarca ifade etti, ekonomik kadrolarımızın hazırladığı çalışmaları paylaşmaya hazır olduğumuzu ekonomik kriz başlamadan önce de sonra da beyan ettik, şimdi de beyan ediyoruz. Takip edilen ekonomik modelin yanlış olduğunu, halkı borçlu yaşamaya mecbur eden tüketim ekonomisi modelinden vazgeçilmesini yani yapısal bir değişikliğin şart olduğunu, yatırım, istihdam ve üretimi esas alan, üreten ekonomi modeline geçilmesinin doğru ve gerekli olduğunu tekrar ifade ediyoruz. Halkı oyalayarak oy almaya yönelik projeler gözden geçirilerek değiştirilmelidir, ortak katkılarla gerçek projeler yapılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Milletvekili.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Dünyanın zor bir coğrafyasında, bölgemizin ağır siyasi şartlarında Türk milletinin hür ve mutlu yaşayabilmesi için, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığının korunması, güvenliğinin sağlanması ekonominin en kısa zamanda düzeltilmesiyle mümkün olacaktır. Siyasi sorumluluğu üstlenmiş olan Hükûmet ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda üzerine düşen görevleri yapmak zorundadır.
Son olarak, sizlere, önemli bir Türk düşünürü ve devlet adamı olan, 10'uncu asırda yaşamış Karahanlı devlet veziri Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig eserinden bazı sözleri hatırlatmak istiyorum:
"1) Vatanı korumak için güçlü ordu lazım.
2) Orduyu beslemek için mal ve servet lazım.
3) Halkın da zengin olması gerekir.
4) Doğru kanunlar ve adalet olmalıdır.
Bunlar ihmal edilirse devlet çözülmeye başlar." 10'uncu asırda söylenmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Bir dakika daha rica ediyorum.
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Milletvekili.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Türk milleti olarak bütün zorlukları aşarak ilelebet hür ve mutlu yaşamak arzu ve temennisiyle hepinize saygılar sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)