GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:37
Tarih:19.12.2018

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin "Fonlara ilişkin işlemler" başlığı altında Savunma Sanayii Destekleme Fonu düzenlemelerini barındıran 11'inci maddesiyle ilgili İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi ve Türk milletini saygıyla selamlarım.

Savunma sanayimizin temeli Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselme devrine kadar uzanmaktadır. Bu dönemde top ve savaş gemileri gibi çağın en önemli harp araç ve gereçleri tamamen yerli imkânlarla üretilmiştir. 1974 sonrası yerli savunma sanayisinin önemi tekrar hatırlanmış, jeopolitik konumumuz gereği de bu önem artarak devam etmiştir. Günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarını stratejilerine ulaştıracak diğer sivil kuruluşların ihtiyacı olan araç gereç, yazılım gibi ihtiyaçları Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nca yerine getirilmektedir. Savunma Sanayii Başkanlığı, önümüzdeki yıl 60 milyar dolarlık bir savunma projesi hacmiyle ülkemizin en önemli kurumları arasında yerini almıştır.

Değerli milletvekilleri, 1648 Vestfalya Antlaşması'yla ülkeler sınırları, ahalisi ve yönetim kadrosuyla tanımlanmaya başlanmıştır. Bu değerleri korumak için ülke güvenlik kavramı gelişti. Değişen zaman içerisinde ve de gelecekte "güvenlik" ve "düşman" tanımları da değişmektedir. "Güvenlik" kavramını kısaca şu başlıklar altında toplayabiliriz: Ekonomi güvenliği, sağlık güvenliği, çevre güvenliği, bireysel güvenlik, grupların güvenliği ve politik güvenlik olarak sınıflandırabiliriz. Bunlar iç içe geçmiş kavramlardır. Gündemimiz, bunların güvenlik güçleriyle olan bağlantısıdır. Bu kavramlar o kadar girift hâle gelmiştir ki bazen "güvenlik" kavramı güvensizlik nedeni olabilmektedir.

Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na; Savunma Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ödeme yapmaya yetkili makamlardır. Bu denli yaygın, 7 bakanlığı ilgilendiren, kompleks ve kapsamlı bir fonun idaresi, önemli problemleri de içinde barındırmaktadır. Sayıştay, fon finansal hareketlerinin gizliliğini kabul etmekle birlikte, gizli olmayan kısımlarının da bilgi ve belge verilmediği için incelenemediğini bildirmiştir. Savunma Sanayi Fon İdaresince mevzuata uygun olmayan araç alım ve kiralanması, akaryakıt temini, gayrimenkul kiralanması Sayıştayın inceleyebildiği kadarıyla raporunda tespit ettiği bazı uygunsuzluklardır.

Savunma gücümüzün yerli ürünlerden oluşturulması, günümüz koşullarında uygun harp ve silah teknolojilerinin geliştirilmesi çabaları yerindedir. Ancak bu konudaki hassasiyetimiz, halka doğruların söylenmesi, yapılmayan şeylerin yapılmış gibi anlatılmamasıdır. İktidarın "yerli ve millî ürün" diye lanse ettiği başta ATAK helikopterleri gibi ürünlerimiz ihraç edilirken yaşanan motor lisans sorunları, iktidarın gerçekleri söylemediği kuşkusunu uyandırmaktadır.

Eskişehir, havacılık ve uzay konularında önemli bir merkez olmuştur. Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanlığı Eskişehir'de konuşlanmıştır. Uluslararası General Electric şirketinin katılımıyla oluşmuş TEI gibi büyük havacılık firmaları başta olmak üzere, 3 adet küçük ölçekli uzay ve havacılık firmasının yanı sıra, insansız hava araçları ve füze güdüm sistemleri başta olmak üzere, savunma sanayisi için yazılım geliştiren önemli firmalar bulunmaktadır.

TEI firması, dünyadaki jet motorlarının 40'tan fazla programına parça üretimi ve satışı, Airbus ve Boeing 737 uçak motorları için 32 farklı kritik parça üretimi yapmaktadır. Boeing 747 ve 787 Genx motorlarının dünyadaki en büyük tedarikçisidir. ATAK motoru için güç modülü üreticisi, Türk Genel Maksat Helikopter Programı ortağı ve motor üreticisidir. F16 motor, montaj, test ve teslimatını yapmaktadır. AWACS uçaklarının bakımını yapmaktadır. TEI, yüzde 93 kapasite kullanımı ve yan sanayide yüzde 30 artı katkısıyla beş yılda 6 özgün motor tasarımını geliştirmiş ve üretimini yapmıştır.

Diğer bir havacılık şirketinin yaptığı işler arasında, F35 iniş takımlarının büyük kısmının imalatı, F35 uçağı motor kompresörlerinin kritik parçalarının üretimi; Kara Kuvvetleri, orman işletmeleri, polis, sağlık hizmetlerinde kullanılacak genel amaçlı helikopterlerin dinamik parçaları ve iniş takımlarının üretimini sayabiliriz. Bu hâliyle Eskişehir, Türkiye'nin uzay ve havacılık üssü olmaya adaydır.

Sayın milletvekilleri, ilk yerli uçağımızı 1936 yılında uçurduğumuzu düşünürseniz, bugün "Niye bir yerli otomobil markamız yok?" diye hayıflandığımızı dikkate alırsanız Anadolu'nun göbeğinde uzay ve havacılık endüstrisi meyve vermektedir. Yapılması gereken, bu endüstrinin desteklenerek sahip çıkılmasıdır. Eskişehir'in potansiyeli, uzay ve havacılık sanayinin kapasitesi, altyapısı, sosyal yapısı, yetişmiş insan gücü kapasitesi, ülkemizin her yerine kolayca ulaşılabilir mesafede olması yarının gelişmiş Türkiyesi için iyi bir fırsattır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesinin aleyhinde konuşacağım. Eskişehir merkezine 34 kilometre uzaklıktaki Alpu Ovası'na bir kömürlü termik santral ile bu santrale kömür sağlayacak olan rezerv alanda yer altı maden işletmesi ve kül depolama tesisi yapılması planlanmaktadır. Proje konusu faaliyet kapsamında çıkarılacak kömür madeni için 1.787 hektar rezerv alanı, 892 hektar enerji üretim alanı, 273 hektar kül depolama alanı ayrılmıştır. 550'şer megavatlık 2 ünite olarak planlanan santralde kullanılmak üzere yılda 8 milyon ton kömür çıkarılacaktır. Faaliyet sonunda, yıllık 2 milyon 163 bin ton kül ile 637 milyon alçı taşı atığı oluşacaktır. Kuş uçuşu 2 kilometre mesafedeki Gökçekaya Barajı'ndan saatte 1.900 metreküp su getirilmesi planlanmaktadır. İş gücü 3 vardiyada 2.200 kişidir. Kömürün ortalama ısıl değeri kilogram başına 2.107 kilokaloridir. Otuz beş yıl faaliyette bulunacak santralde 275 milyon ton kömür kullanılacağı tahmin edilmektedir.

Yapılan bazı çalışmalara göre termik santral projesi şu riskleri barındırmaktadır: Tesisin yapımı için bilimsel gerekliliklere uygun ÇED raporu hazırlanmadığından proje gereği değerlendirilmesi gereken deprem, sel baskını ve heyelan riskleri dikkate alınmamıştır. Alpu Ovası, sit sahası kabul edilmiş değerli bir tarım havzasıdır. Tesislerin 350-400 metre uzağında köyler bulunmaktadır, o köylerde yaşayan insanlar geçimlerini tarımdan sağlamaktadırlar. Santralin toprağa ve havaya vereceği kirlilik bölgeyi tarım yapılamaz hâle getirecektir. Termik santralin yaratacağı atmosfer kirlenmesinin boyutları bilinmemektedir. İnsan sağlığı önünde ciddi bir tehlike olduğu aşikârdır. Yer altından alınacak kömür nedeniyle obruklar oluşacaktır. Topraktaki yüzey kirlenmeden başka arazideki çökmeler de tarımı imkânsız hâle getirecektir. Kül depolama alanı olarak belirlenen yer dünya çapında ender doğal bir kaynak olan lüle taşlarının bulunduğu alandır. Kül atıklarının bu alana depolanması lüle taşının kaybolmasına neden olacaktır. Otuz beş yıl ömrü olan bu tesis devasa kül birikimine neden olacaktır. Külün imhası hiçbir şekilde mümkün olmamaktadır.

Eskişehir, ülkemizde havası en temiz illerden birisidir. İnönü'den başlayarak Polatlı Beylikköprü'ye kadar geniş bir alan bu projeye feda edilecektir. İnsan sağlığını, ülkenin toprağını, suyunu, doğal zenginliklerini yok edecek bu projenin uygulanmasından kesinlikle vazgeçilmesi gerekir.

2019 yılı bütçesinin ülkemize kalkınma, refah, huzur getirmesini diler, hepinize saygılarımı sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.