GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:20.12.2018

HDP GRUBU ADINA HABİP EKSİK (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

15'inci maddeyle ilgili konuşmama başlamadan önce, üç gün önce Iğdır'da 25'inci Dönem milletvekilimiz, belediye eş başkanlarımız ve birçok il yöneticilerimiz dâhil mesnetsiz iddialarla, yalan yanlış iftiralarla gözaltına alındılar. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesini, partimize ve partililerimize karşı yürütülen bu politikanın sonlandırılmasını, bu hukuksuzluktan derhâl dönülmesini istiyoruz. Bu baskılar bizi yıldıramaz.

Değerli milletvekilleri, elli gündür yürüttüğümüz bütçe görüşmelerinde defalarca bu bütçeyi niçin kabul etmediğimizi ifade ettik. Maalesef, halkın bütçesi olmayan, herhangi bir vicdan barındırmayan, zenginlerin, sermayenin bütçesi olan bu bütçede şu ana kadar hiçbir değişiklik yapılmadı. Bu bütçenin içeriğine baktığımız zaman, bütçenin gelir tablosunun tamamıyla fakirin, yoksulun sırtına yüklendiğini, bütçenin gider tablosunun ise tamamıyla sermayenin ve zenginin hizmetine verildiğini görmekteyiz. Her bakanlığın bütçesine baktığımız zaman, yürüttükleri politikanın ne kadar yanlış, ne kadar halktan uzak, ne kadar demokrasiden uzak olduğunu görmekteyiz. Ben, bu bakanlıkların bütçelerini, teker teker, dilimin döndüğü kadar, niçin kabul etmediğimizi, niçin yürürlüğe girmemesi gerektiğini tekrar ifade etmeye çalışacağım.

İçişleri Bakanlığının bütçesine baktığımız zaman, yürüttüğü politikanın kayyum zihniyetini besleyen, kayyumun yaptığı talanları görmezden gelen, Sayıştay raporlarındaki kayyum hırsızlıklarına seyirci kalan, muhalifleri sindirme bakanlığına dönüşen, hemen hemen her gün birçok ilde HDP il örgütlerine yıldırma amaçlı baskın yapan, haksız hukuksuz gözaltılarla partililerimizi sindirmeye çalışan, barış dilinden uzak, Kürtleri yok sayan bu politikaları yürüten İçişleri Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

İsraf üzerine kurulu olan, "tek adam rejimi" anlayışını benimseyen, muhalifleri yok sayan, sürekli doymak bilmeyen bir sarayın bütçesini isteyen, OHAL'le yönetme anlayışından vazgeçmeyen, OHAL KHK'leriyle insanları işinden eden, "Ağaç kovuğu yesinler." diyen, dün "kardeş" dedikleri yüzünden bugün insanları suçlayan, itham eden, barışa imza atan insanları terörist ilan eden, sürekli bütçesini artıran bin odalı sarayın Cumhurbaşkanlığı bütçesini kabul etmiyoruz.

Tüm şehirleri betona çeviren, orman yangınlarına bölgelere göre müdahale eden -ki bunun en iyi örneği, Dersim ormanları cayır cayır yanarken göz yuman, görmezlikten gelen- TOKİ'yi emek sömürüsüne, büyük şirketlerin rant kapısına dönüştüren, İstanbul gibi tarihî bir şehri yaşanılamaz hâle getiren, yeşilden yoksun yapan, çevre kirliliğine, hava kirliliğine çözüm bulmayan, benim seçim bölgem Iğdır'da hava kirliliği insan sağlığını etkiler düzeye ulaşmasına rağmen müdahale etmeyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

Tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitiren, Anayasa'yı, kanunları esas almayan, uluslararası sözleşmeleri tanımayan, mahkeme kararlarına karşı, karşı hamleleri normal gören, insanların suçsuz, günahsız bir şekilde aylarca, yıllarca içeride tutuklu kalmasına sebep olan, iktidarın muhalefet üzerindeki sopasına dönüşen Adalet Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

Daha geçen hafta meydana gelen trafik kazasında siyasi ahlak gereği istifa etmesi gerekirken kürsüye çıkıp hiçbir şey olmamış gibi davranan, âdeta yandaş ve candaşa ihale veren devşirme yerine dönüşen, yeni yaptırdığı üçüncü havalimanını su basan ve yandaşa göre projeler üreten Ulaştırma Bakanlığı bütçesini kabul etmiyoruz.

Koruyucu sağlığı önemsemeyen, âdeta insanlar daha çok hasta olsun, daha çok hastaneye gitsin, daha çok ilaç kullansın diye tüketici politikalar yürüten...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Doktor olarak insan sağlığı, toplum sağlığı için varız.

HABİP EKSİK (Devamla) - Cevap vereceğim, merak etme. Bekle, bekle...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Doktor olarak...

HABİP EKSİK (Devamla) - Dinle İsmail Bey, dinle...

BAŞKAN - Siz Genel Kurula hitap edin.

HABİP EKSİK (Devamla) - ...binlerce doktor ihtiyacı olmasına rağmen mesnetsiz iddialarla, yalan iddialarla doktorları işten atan, sağlıkçılara yapılan şiddete seyirci kalan, şehir hastaneleriyle müteahhitlere rant kapısına dönüşen, hastaya müşteri gözüyle bakan, piyasa odaklı, sermaye odaklı sağlık politikası yürüten Sağlık Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

İş kazalarını, işçi katliamlarını normal gören, sessiz kalan, denetimsizliği ilke edinen, işçileri sermayenin ayağının altında ezen, işsizliğe çözüm üretmeyen, özellikle genç işsizliği derinleştiren, iş güvencesi olmayan bir çalışma hayatını savunan, kadınlarla, çocuklarla ilgili hiçbir şey yapmayan, 3 bin çocuk hapishanedeyken seyirci kalan, sosyal yardımları lütufmuş gibi gören, toplumun sürekli fakirleşmesine seyirci kalan, engellileri ve kadınları yok sayan, emeklilikte yaşa takılan insanların haklarının gasbedilmesini normal gören Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

Ekonomik krizi görmeyen, ekonomik krizin bedelini işçiye, köylüye, yoksula ve fakire yükleyen, iflas eden damatçı politikalarda ısrar eden, faizin ve doların yükseldiğini görmeyen, önümüzdeki süreçte ortaya çıkabilecek sıkıntıları şimdi algılayamayan, âdeta başını kuma gömen, ekonomik krizin bedelini ödemeyip halka ödeten, sermayeyi kollayan, krizin sebebini soğanda, patateste arayan, OHAL sisteminin yanlışlarını görmeyen, savaş ve güvenlikçi politika dilinin krizi derinleştirdiğini anlamayan Hazine ve Maliye Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

Emek sömürüsünü âdeta ilke edinen, ücretli öğretmenlik gibi ucube bir yöntemi benimseyen ki bu öğretmenlerin sigortalarını dahi on beş gün gibi bir süre olarak yatıran, bir ay çalıştırıp on beş gün yatıran, kurum kanaatleriyle 33 bin öğretmeni işinden, öğrencilerinden eden, annesinin yoksulluktan dolayı battaniyeden yaptığı çantayı fotoğrafladı diye, yardım istedi diye öğretmeni işten atacak kadar zalimleşen Millî Eğitim Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

Iğdır gibi eşi benzeri görülmemiş bir ilin -ki üç ülkeyle sınırı olan bir ilde- ticaretini neredeyse bitirme noktasına getiren, Iğdır'da 4.500 olan tır sayısının 2 binin altına düşmesine sebep olan, bu politikaları yürüten, çok sayıda şirketin batmasına, konkordato ilan etmesine sebep olan, sınır kapılarını ticarete kapatan Ticaret ve Gümrük Bakanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

Halklar ve inançlar arasında ayrımcılık yapan, tek mezhebi, tek dini besleyen bir anlayışa sahip, halkların inanç farklılığını esas almayan, seçim bölgem Iğdır'da mensubu oldukları Şia mezhebinin üyelerinin ibadetlerini daha rahat yerine getirmeleri için kaynak ayırmayan, bütçe ayırmayan ama onların verdikleri vergilerle Mercedesler almayı planlayan Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesini kabul etmiyoruz.

Değerli milletvekilleri, derhâl, demokrasiden yoksun, insan hak ve özgürlüklerini yok sayan güvenlikçi ve savaş politikalarıyla oluşturulmuş bu bütçeden vazgeçilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir dakika ilave edelim.

HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.

İnsan odaklı, üretimi önceleyen, çocuklarımızın geleceğinin daha iyi noktaya ulaşmasını hedefleyen, eşitlikçi, tüm halkları ve kesimleri kucaklayan, ırkçı ve faşist zihniyetten ayrılıp barışı ve kardeşliği esas alan politikalara hizmet edecek bir bütçe oluşturulmalıdır. İktidarın değil, sermayenin değil, halkın, garibanın, gurebanın bütçesi oluşturulmalıdır. Bakanlar değil, burada halk savunulmalıdır.

Teşekkür ederim. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)