| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 20.12.2018 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bütçe hakkı meclislerin en vazgeçilmez haklarından biridir. Çağdaş demokrasilerde çok sayıda sivil toplum kuruluşu, meslek örgütleri, sendikalar parlamentoların bütçe kararlarında katkı sağlarken biz, maalesef, burada ilgili maddeler üzerine görüş beyan etmekten öteye geçemiyor, zaten geçmesi planlanmış bir bütçe hakkında sadece fikirlerimizi beyan edebiliyoruz. Ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisini etkisizleştiren, işlevini azaltan mevcut yeni yönetim sisteminde Türkiye Büyük Millet Meclisinin yürütmenin bütçesini denetleyecek bir gücü de bulunmamaktadır.
Değerli milletvekilleri, 2002 yılında küresel sistem kurgulu bir ekonomik krizin ardından iktidara gelen AK PARTİ aradan geçen on altı yıl boyunca yoksulluğu yok etmek bir yana, yoksulluğu yaygınlaştırmış, hatta kurumsallaştırmıştır. Yoksulluğu yaygınlaştırmayı "Sosyal devlet anlayışını güçlendirdik." ifadesiyle perdeleyen AK PARTİ, sıklıkla tekrar ettiği "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" felsefesinin gerçek manasının aksine insanı yoksullaştırarak kendisine bağımlı hâle getirmiş, ülkemizin neredeyse yarısını sosyal yardım alır hâle getirmiştir. Doğrudur, AK PARTİ döneminde sosyal yardımlar artmıştır. Doğrudur, sosyal yardım politikaları AK PARTİ'nin seçim kazanmasında önemli rol oynamaktadır. Toplumun önemli bir kesiminin gündelik yaşamını sürdürmek için yardımlara bağımlı olduğu bir ülkede on altı yıl boyunca yoksulluğu azaltmak bir yana yoksulluk bir yaşam biçimine dönüşmüştür ama bugün baktığımızda "Sosyal devlet anlayışını gerçekleştirdik." dediğiniz Türkiye'de ne yazık ki her 5 gençten 1'i işsizdir.
Değerli milletvekilleri, bakınız, Türkiye İstatistik Kurumu yani TÜİK'in 2018 yılı Eylül ayı verileri ne diyor? Türkiye genelinde 15-24 yaş işsizlik oranı 2018 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 1,6 artış göstererek yüzde 21,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Ben bu rakamı, yüzde 21,6'yı aşağıya doğru yuvarlayayım. İfade etmek gerekirse bugün Türkiye'de 15-24 yaş arası her 5 gençten 1'i işsizdir. Diğer yandan, üniversite mezunu işsizlerimizin sayısı son bir yılda 52 bin artarak 1 milyon 90 bin kişi olmuştur.
Beyler, Türkiye'de her 100 işsizden 29'u üniversite mezunu gençlerimizdir.
Değerli milletvekilleri, şimdi, sizlere TÜİK'in -yani Türkiye İstatistik Kurumu- işsizlik verilerini verdim, biraz da sokaktan size veri vermek istiyorum. Bunun için de kendi şehrimden, Trabzon'dan ben size sokaktan biraz işsizlik verisi vereyim dedim. Ama bu vereceğim veriler TÜİK'in verileri gibi böyle tablolu, grafikli, yüzdeli filan değil, hatta ben ona biraz da dedim ki bunlar da TRİK'in verileri olsun, Trabzon işsizlik kurumunun verileri olsun.
Burası, bizim Trabzon'un -hep bilenler bilirler- Gazipaşa Caddesi. Sahilden meydana doğru çıkan bir caddemiz var. Burada sırada bekleyenler iş başvurusu için sıraya girmiş, iş kuyruğu bu. Bu bitmiyor, devam ediyor. Gazipaşa Caddesi'nde devam ediyor, devam ediyor -Trabzon'un en güzel yeridir- meydana çıkıyor, meydandan tekrar kıvrılıyor bu kuyruk. İşte, gençlerimiz kuyrukta devam ediyorlar. Aynı kuyruk devam ediyor -bu, Trabzon'daki işsizlerimizin kuyruğu- devam ediyor, en sonunda, bizim Trabzon'da meydanımızda güzel bir kültür merkezimiz var, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi -iş başvuruları oraya yapılıyor- oraya geliyorlar.
Peki, bu işsiz kardeşlerimiz hangi işlere müracaat etmek için kuyrukta beklemişler? 10-16 Aralık tarihlerinde Trabzon'da İŞKUR, Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve TİSKİ iş ilanında bulunmuş. Bakalım kaç kişi almak istiyorlar, kaç kişi buralara müracaat etmiş?
İŞKUR Toplum Yararına Programı... Ki bu programın amacı da şudur, programda yazar: İşsizliğin yoğun olduğu bölgelerde uygulanan bir programdır. Demek ki bizim Trabzon, işsizliğin yoğun olduğu bir yermiş ki burada uygulanıyor. Alınacak kişi sayısı 1.500, müracaat eden sayısı 10.108 ve bu alımda mülakat yok. İkincisi, Trabzon Büyükşehir Belediyesi itfaiye, zabıta, mühendis, şoför alacak, alınacak kişi sayısı 170, müracaat eden kişi sayısı 3.198. Bunda mülakat var. Üçüncüsü TİSKİ, yine Trabzon Büyükşehrin bir kuruluşu. Alınacak kişi sayısı 52, müracaat eden kişi sayısı 7 bin. Bu TÜİK'in verisi değil, TRİK'in -Trabzon işsizlik kurumunun- verisi bu. Mülakat var. Şimdi, söylemek istediğim şu: Bizim, İstanbul'un bir İstiklal Caddesi var ya, bizim Trabzon'un da çok güzel bir Uzun Sokak'ı vardır. Hatta biz deriz ki: İstanbul'un İstiklal'i varsa bizim de Uzun Sokak'ımız var. Bugün Uzun Sokak, Trabzonlu işsiz gençlerin volta yeri olmuştur. Onun yanında, sağında, solunda olan çay ocakları da sığınmaevleri olmuştur.
Değerli milletvekilleri, işsizlik artarken, artan boşanmalar aile yapımızı tehdit ederken, fuhuş, çocuk istismarı, tutuklu ve hükümlü sayısı, uyuşturucu bağımlılığı oranlarındaki artışları görmezden gelemeyiz. Bu eleştirileri yaparken şu noktayı da ifade etmek isterim: Birkaç gün önce İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu burada yaptığı konuşmada uyuşturucuyla etkin şekilde mücadele edildiğine ve özellikle okul civarında uyuşturucu ticaretine son verildiğine ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Kendisinin bu kararlı ifadelerini önemsiyorum ve bu mücadeledeki güvenlik güçlerimize, polisimize ve herkese başarılar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, son on altı yılda vatandaşımız yoksullaşmıştır. Yoksulluk azalmadığı gibi insanımız bankalara borçlu hâle gelmiştir. Ülkede vatandaşlarımızın bankalara borcu on altı yıl önce 6,6 milyar TL iken on altı yıl boyunca, bugün bankaların alacağı 499,5 milyar TL'ye ulaşmış durumda. Destek olduğunuzu iddia ettiğiniz çiftçilerimiz iktidara geldiğinizde bankalara 5,1 milyar TL borçluydu, şimdi ise rakam 85,5 milyar TL'ye ulaşmış.
Verdiğim rakamlara arkadaşlarımız başka rakamlarla itiraz edebilirler ama siz, belki, istemeseniz de çiftçilerimiz feryat ederek seslerini size duyurmanın peşindeler.
Bakın, yoksulluğu azaltmadınız ama milyonerlerimizin sayısını artırmayı başardınız. Son altı yılda milyoner sayımız 32 binden 127 bine çıktı. Kabul etmek gerekir ki her seçim öncesi sosyal ve ekonomik çarpıklıkları ustaca makyajlayarak çarpıtmayı başardınız ve aslında gerçek olmayan bir ekonomik başarı hikâyesi yazdınız. Israrlı propagandalarınızla yaptığınız yollardan, köprülerden, tünellerden bahsettiniz ama döneminizde zengin daha zenginleşirken yoksul daha da yoksullaştı. Devlete ait kamu kuruluşlarını haraç mezat 35 milyar dolara satarken Türkiye'yi 450 milyar dolar borca soktunuz.
Konuşmama burada son veriyorum. Hepinizi en derin saygılarımla tekrar selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)