| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 20.12.2018 |
HDP GRUBU ADINA HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 16'ncı madde hakkında söz almış bulunuyorum.
Konuşmamla ilgili notlarım ve gündem kalabalık ama sıcağı sıcağına Gezi'yle ilgili bu kadar tartışmalar yaşandıktan sonra bununla da ilgili birkaç cümle etmeden geçemeyeceğim.
Değerli arkadaşlar, Gezi'de daha HDP yok iken bile... Özellikle AKP'li arkadaşlara ifade etmek istiyorum, neyi savunduğumuzu, neye karşı çıktığımızı, toptancı olmamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. "Kabataş'ta başörtülü bacıma saldırdılar." yalanlarından sonra, "Kabataş'ta camide içki içtiler, ayakkabıyla girdiler." yalanlarından sonra... O günlerde hiç daha ne HDP doğmuştu ne de tanıştığımız çevreler vardı. Bizler Müslüman kadınlar olarak Kabataş'tan feminist kadınlarla beraber birlikte Taksim'e yürüdük Gezi zamanında. Ve o beğenmediğiniz Geziciler, o "Vandal" dediğiniz insanlar, o beğenmediğiniz feminist kadınlarla bizler... Taksim'in duvarlarında yazılanları -zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın annesi ve eşi hakkında cinsiyetçi küfürler yazılmış idi- feminist kadınlar ellerinde boyalarla onları sildiler, onları sildiler.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Yazanlar kimdi, Geziciler değil miydi?
HÜDA KAYA (Devamla) - Kim olursa olsun cinsiyetçi, erkekçi ifadelere bir tepki, bir protesto, bir eylem gösterdiler. Ve o yalanlara karşı biz bir kadın direnişiyle, bir kadın dayanışmasıyla Taksim'e de çıktık. Ve şunu bilin arkadaşlar, orada, Gezi'de kırmızılı kadın mı polise saldırdı, kitap okuyan adam mı polise saldırdı, kim saldırdı? Sabaha karşı herkes çadırlarında uyurken polis saldırdı. Orada Türkiye'nin bütün halkları -ben de şahidim, bozkurt yapanları da, zafer işareti yapanları da- Türkiye'nin bütün renkleri ama bütün renkleri, sadece kötü gidişata karşı "Bu da böyle olmaz." diyen herkes orada gerçek bir halk dayanışması meydana çıkardı, gerçek efsane bir halk dayanışmasıydı orada yaşananlar ve hâlâ, bugün olmuş, aradan beş yıl geçmiş, ben hâlâ şaşıyorum ya, hâlâ şaşıyorum, kalkıyorsunuz -ülkeyi yönetenler- o çürümüş, iflas etmiş yalanları halka karşı tekrar tekrar ifade edip alkışlatabiliyorsunuz, alkışlayabiliyorsunuz. Kabataş gerçek bir yalan idi, biz kadınlar olarak orada ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Camide içkiymiş, ayakkabıyla girmeymiş; biz bu yalanların ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Gerçek ne, biliyor musunuz arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - Bu konuştuklarının hepsi yalan.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Dinleyin, bir dinleyin; bir dinleyin de gerçekleri öğrenin!
HÜDA KAYA (Devamla) - Sizin iktidarınızın, Kirazlıtepe'de sabaha karşı 04.00'te "Cami yıkılıyor." diye halkın feryat figan bizi çağırmasıyla... Sayın Mahmut Tanal da oradaydı, gece sabaha karşı Kirazlıtepe'de biz cami yıkımına karşı halkımızla beraberken camiyi savunanlara polisin sıktığı gaz fişekleri, üstüne bizzat atılan gaz fişekleri ve bunlar da millete böyle "Camilere girmişler, bilmem ne yapmışlar." diye kutsal istismarı yapan sizler, sizin iktidarınız, sizin gücünüz... Caminin enkazlarından biz bunları topladık, bunları görün arkadaşlar; gerçek burada, yalan olan Kabataş. (HDP sıralarından alkışlar) Ve yalan olan daha ne var biliyor musunuz? Yıllardır hâlâ bıkıp usanmadan sahip çıktığınız yalanlardan bir tanesi... Şaşıyorum, gidin mahkeme kayıtlarına bakın, İstanbul'da 17 yaşlarında "Serap" isminde bir kızın askerî bir serviste yakılarak ölmesi meselesi. Niyeymiş? Terör örgütü yapmış. Gidin bakın mahkeme kayıtlarına. Bunu yapan devlet görevlisidir, MİT görevlisidir.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Hangi mahkeme kayıtları?
HÜDA KAYA (Devamla) - Orada dosyamda, göstereceğim onu da size.
Diğer başka bir yalan arkadaşlar, bebek katili meselesi. Siz çok iyi biliyorsunuz Ayhan Çarkın kimdir. Kendisinin, tarihleriyle -burada dosyada- evet, iktidarın yandaş medyasından da alıntılar var, haberler var, her farklı medyadan haberleri, kaynakları görebilirsiniz. "Biz, Pınarcık köyü katliamı başta olmak üzere, gittik, köylüleri, sivilleri öldürdük, ertesi gün bütün medyada 'bebek katili PKK' diye çıktı." diyor.
Bu, devletin hizmetinde bulunmuş bir itirafçının, bir özel harpçinin ifadeleridir arkadaşlar.
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - PKK bebek katilidir!
HÜDA KAYA (Devamla) - "Bebek katili" ifadesi işte, Ayhan Çarkın'ların yaptıkları sivil katliamlarının sonucudur, oradan uydurulmuştur. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Siz hangi gözle bakıyorsunuz?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Dinle, dinle!
HÜDA KAYA (Devamla) - "Bebek katili" ifadesi oradan gelmektedir.
Arkadaşlar, neye karşı çıkıyorsunuz? Neye karşı çıkıyorsunuz?
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, karşılıklı olmasın.
Sayın Kaya, siz Genel Kurula hitap edin.
HÜDA KAYA (Devamla) - Devletin belgelerine bakın...
İSMAİL KAYA (Osmaniye) - Devletin belgelerinde "PKK terör örgütü üyesidir." yazıyor.
HÜDA KAYA (Devamla) - Özel harpçiler katliam yapıyor, "Ertesi sabah medyada..." diyor ve "O gün bugündür bebek katili çıkıyor." diyor.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Onlar vatanını savunuyor, nereden katliam yapıyor! Vatanını savunuyor onlar!
HÜDA KAYA (Devamla) - Evet, gelelim geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı, Mehmet Akif Ersoy'un evini müze yapma törenindeydi arkadaşlar.
Mehmet Akif Ersoy'un hatırasına sahip çıkılsaydı bu iktidar döneminde, o değerli şahsiyetin bir evladı yoksulluktan, sahipsizlikten çöplükte öldü arkadaşlar. Bu, AKP iktidarının utancıdır.
İkincisi, Mehmet Akif Ersoy bir Kur'an insanıydı, bir vicdan insanıydı. Bugün yaşasaydı onu da hapsedecektiniz. Evet, bugün yaşasaydı onu da hapsedecektiniz. Ne diyordu? Mehmet Akif ne diyordu?
"İnmemiştir hele Kur'an bunu hakkıyla bilin / Ne mesleki kaygılar ne kariyer hesapları için / İnmemiştir hele Kur'an bunu hakkıyla bilin / Ne erkeği yüceltmek, ne kadını aşağılamak için / Ne Arap'a paye vermek, ne Acem'i hor görmek için."
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - İstiklal Marşı'nı oku.
HÜDA KAYA (Devamla) - Bugün yaşasaydı "İnmemiştir hele Kur'an bunu hakkıyla bilin / Ne Türk'e paye vermek, ne de Kürt'ü aşağılamak için." derdi...
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - PKK'ya ne derdi Mehmet Akif Ersoy?
HÜDA KAYA (Devamla) - ...ve bunu diyecek bir insanlığa, bir vicdana sahipti. (HDP sıralarından alkışlar)
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - PKK'ya ne derdi?
HÜDA KAYA (Devamla) - Bugün onların, o değerli insanların felsefeleri yargılanıyor. Gelenekçi, Emevici, erkekçi, cinsiyetçi, ırkçı bir dinciliği esas alarak Mehmet Akif Ersoy'un temsil ettiği ekolü yargılıyorsunuz, mahkûm ediyorsunuz.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Aile yapısını bozacaksınız.
HÜDA KAYA (Devamla) - Bununla ne demek istediğimi vâkıf olanlar çok iyi anlar, bilmeyenler anlamaz zaten.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Aile yapısını bozdurmayacağız size.
HÜDA KAYA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, Cizre'nin ve Roboski'nin yıl dönümlerindeyiz. Önümüzdeki günlerde Roboski katliamının yıl dönümündeyiz. Ben yine bir grup Müslüman kadınla o dönemlerde Roboski'de bu cinayet, bu katliam, bu vahşet yaşandığında, ilk defa oraya gittiğimizde bu insanların nasıl bir dramla, nasıl bir trajediyle karşı karşıya kaldığını orada gözlerimle gördüm ve Cizre'de...
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Ayrımcılık yapıyorsun.
EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Şehit ailelerinin de yanına gidin.
HÜDA KAYA (Devamla) - Ben bunu üç yıl önce yine bu kürsüde söylediğimde bazı arkadaşlar şiddetle karşı çıkmışlardı. Yalana çok alışık olanlar bizim söylediklerimizi de yalan zannediyorlar, atıyoruz zannediyorlar.
Cizre'de sabahın köründe sokağa çıkma yasağının daha bittiği dakikalarda Cizre'ye ilk giren insanlardanım ve girdiğimiz ilk anda ellerimizle 75 yaşındaki Mustafa Erdoğan'ın cesedini biz kaldırdık, battaniye istedik.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yalan! PKK'nın öldürdüğü bir insandı o.
HÜDA KAYA (Devamla) - Elinde bir torba ekmekle beraber akşam vakti...
TUMA ÇELİK (Mardin) - Ya bir dinle ya, dinle!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Dinle ya!
HÜDA KAYA (Devamla) - Dinleyin arkadaşlar, dinleyin. Bizim hiçbir şeyden kaçtığımız yok.
BAŞKAN - Karşılıklı olmasın Sayın Kaya, süreniz bitiyor çünkü. Karşılıklı olmasın.
HÜDA KAYA (Devamla) - İstediğiniz kadar soru sorun, cevabınızı verebiliriz. Bizde gerçek var. Gerçek saklanamaz.
Mustafa Erdoğan akşam vakti, bir gece önce evde... Günlerdir sokağa çıkma yasağı olduğu için evdekiler aç, ekmek yok, yiyecek kalmamış. Adamcağız diyor ki akşam namazından sonra: "Ben dışarı çıkayım. Ben yaşlıyım, bana bir şey yapmazlar."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - Amerika çekiliyor diye kudurdunuz değil mi? Amerika Suriye'den çekiliyor diye...
TUMA ÇELİK (Mardin) - Ya bir dinle ya!
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Dinle, dinle!
HÜDA KAYA (Devamla) - Ya dinleyin, dinleyin.
BAŞKAN - Sayın Kaya, bir dakikada lütfen toparlayalım.
HÜDA KAYA (Devamla) - Toparlıyorum. Teşekkür ederim Sayın Başkan.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Zorunuza mı gidiyor gerçekler?
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Gerçekler zorunuza gidiyor.
HÜDA KAYA (Devamla) - Arkadaşlar, lütfen... Gürültü oluyor Sayın Başkan.
BAŞKAN - Oluyor ama siz konuşurken arkadaşlarınız da laf atıyor.
Buyurun.
HÜDA KAYA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, akşam vakti "Ben yaşlıyım, ben çıkayım, gideyim, çöplerden ekmek toplayayım." diye çıkıyor dışarıya ve bizzat tespit ettiğim ve mekân olarak da yine de gösterebilirim size. İpek Yolu Camisi'nin minaresindeki keskin nişancılarla vuruldu arkadaşlar ve sabaha kadar kimse onu oradan alamadı, Sabah ilk giren grup olarak biz kaldırdık onu oradan. Orada, Taybet ana, bakın, 57 yaşında bir kadın. Bu mu terörist ha, bu mu? Mustafa Erdoğan mı terörist? Miray bebek mi terörist? Günlerce dondurucuda cesedi bekletilen Cemile mi terörist, 13 yaşında? Cenazesinde yine Cizre'deydim. Değerli vekilimiz Faysal Sarıyıldız'la beraber oradaki gördüğüm manzaralara dayanamadım. O gün, cenaze günü ben serum alıyordum orada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEYNEP GÜL YILMAZ (Mersin) - Yasin Börü mü teröristti? Yasin Börü ve arkadaşları mı teröristti?
HÜDA KAYA (Devamla) - Ve bakın, Taybet ana...
BAŞKAN - Sayın Kaya, selamlamak için söz veriyorum. Lütfen toparlayalım ve bitirelim.
HÜDA KAYA (Devamla) - Bitti, hemen.
Yedi gün arkadaşlar ya, evinin önünde, sokakta ya, evinin önünde -dağda bayırda değil- vuruldu. Evlatları, ailesi, eşi bile yanına yaklaştırılmadı. Yedi gün bir kadının cenazesinin sokak hayvanlarına terk edilircesine, ailesinin göz yaşları içinde gece gündüz bir hayvan yanına yaklaşmasın diye dua ettiği bir manzarayı sadece vicdanlarınızda sorgulayın diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum arkadaşlar. (HDP sıralarından alkışlar)