GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:20.12.2018

MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Divan, yüce Meclisimizin değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamım başında, 40'ıncı yılını geride bıraktığımız, ülkemizin tarihinde, yakın tarihinde kara bir leke gibi duran Maraş katliamını anıyorum. "Beni onların eline bırakma, sen öldür." diyen kadının feryadıdır Maraş katliamı. Ülkemiz, topraklarımız çokça acılar yaşadı, bundan böyle bu tip acıları yaşamamasını diliyorum.

Sayın milletvekilleri, bütçe hakkı parlamentoların en temel haklarından biridir. Çeşitli demokratik mücadeleler sonucunda bu hak parlamentolara devredilmiştir, milletvekilleri bu hakkı korumak ve kullanmakla yükümlüdürler.

Biz burada Türkiye Cumhuriyeti'nin gelecek dönem bütçesini yapıyoruz, bütçesi üzerinde konuşuyoruz. Bu bütçe birçok arkadaşım tarafından değerlendirildi; mantığı, yapılışı, verdiği açıklar itibarıyla sakat bir bütçe yani cep delik cepken delik, kevgir misin be kardeşlik bütçesi.

Defaaten israf, savurganlık ve lüksle eleştirdik bu bütçeyi. Bu bütçede devlet yatırımları yok, bu bütçede gelişme yok, bu bütçede ilerleme yok, en önemlisi, bu bütçede insana dair hiçbir iz yok. Yarın hep beraber yaşayacağız ve göreceğiz, tarihe not olarak düşülsün diye söylüyorum: Bu bütçenin buhranları da yoksul halkımızın üzerinden, emekçilerimizin, işçilerimizin, emeklilerimizin ve emeklilikte yaşa takılanların üzerinden geçiştirilmeye çalışılacak.

Sayın milletvekilleri, 2014 yılında dönemin Başbakanı, Hazreti Ömer'e atıfta bulunarak şöyle sesleniyor: "Bu ülkenin Başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim altındadır." Çok güzel. Bırakın kurdun kaptığı koyunu, Soma'da ölen maden işçilerinin sorumluluğunu almayanlar, Çorlu'da devrilen tren altında can veren vatandaşların sorumluluğunu almayanlar, Gebze'de düşen beton blokların altında can verenlerin sorumluluğunu almayanlar...

SALİH CORA (Trabzon) - Ceza aldılar, hapis cezası aldılar.

MAHİR POLAT (Devamla) - ...üzülerek söylüyorum ki Sayın Cora, yarın bu bütçe çökerse vatandaşımızın üzerine, bu sorumluluğu da almayacaklardır.

SALİH CORA (Trabzon) - Allah korusun.

BAŞKAN - Siz Genel Kurula hitap edin Sayın Polat.

MAHİR POLAT (Devamla) - Evet efendim.

Ülkemizin, krizin yaşanmadığı, sizlerin anlattığı gibi güllük gülistanlık bir ülke olabilmesi için, israfa değil yatırıma, rantiyeye değil sanayiye, lükse değil eğitime kaynak ayırmak zorundayız. Bu ülke üretemiyor, tarım ve sanayi kesimi aynı sebeplerle üretemiyor. Bu ülke, çocuklarına birinci sınıf eğitim veremiyor, bu eğitim anlayışı altında çocuklarımız birer kobay gibi kalıyor. Bu ülke iyi bir gelecek umudu veremediği için, yetişmiş beyinlerini ve geleceklerini beyin göçü olarak dışarıya veriyor. Gelin, bu ülkenin yetişmiş insanlarına daha iyi bir hayat vadederek ülkedeki beyin göçünü tersine çevirelim, bu insanlara iyi bir gelecek vadedelim. Gelin, çocuklarımıza birinci sınıf eğitim verelim. Gelin, bu ülkenin kaynaklarını iyi kullanalım.

Bu ülkenin potansiyelleri var, kaynakları var, bu ülke ilerleyebilecek tüm donanımlara sahip bir ülke; yeter ki üretmek, gelişmek için bilime ve eğitime yatırım yapalım ve ülkemizi üreten, gelişen, müreffeh ülke hâline çevirebilecek, demokrasi ve adalet ülküsü içerisinde bir yönetim anlayışı koyalım. Biz, saltanatlara, bir avuç tuzu kuruya bütçe istemiyoruz; biz halka bütçe istiyoruz, biz üretene bütçe istiyoruz, emeğe, emekçiye bütçe istiyoruz; en önemlisi, çocuklarımıza, geleceğimize, eğitimimize bütçe istiyoruz.

Bu ülke "Yurtta sulh, cihanda sulh." diyen insanların kurduğu bir ülke fakat geldiğimiz noktada, ülkemizin ve iktidarların yumuşak karnı dış politika. Uyuduğumuzda başka bir yerde, uyandığımızda başka bir yerde olduğumuz bir anlayışa teslim ettik ülkemizi. Elbette ülkelerin savunma sanayisi ihtiyaçları vardır. Ülkemizde Rusya'ya yakınlaşmak hesabıyla S-400'lerle bir hava savunma sistemi kurmaya kalktık; şimdi, bugün, Amerika'dan Patriot hava savunma sistemleri alıyoruz. Türkiye'nin iki rakip savunma sistemine ihtiyacı var mıdır ya da Türkiye dışında farklı bir ülke böyle iki rakip savunma sistemi almış mıdır? S-400'ler için 2,5; Patriot'lar için 3,5; toplamda 6 milyar dolara bu ülke bir hava savunma sistemi kuruyor. Yani toplamda 3,5 milyar dolar bu ülkenin havaya giden parası var.

Gelin, Türkiye'nin dış politika anlayışını değiştirelim ve bu israfa bir son verelim.

Sayın milletvekilleri, ben İzmir Milletvekiliyim. Konuşmamın sonunda 23 Aralıkta ölüm yıl dönümü olan devrim şehidimiz Asteğmen Kubilay'ı anmadan geçemeyeceğim. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bir dakika daha söz veriyorum Sayın Polat.

MAHİR POLAT (Devamla) - Menemen'de meczuplar tarafından katledilen Kubilay'ı ünlü ozanımız Nazım Hikmet'in "Kuvayımilliye Şehitleri" şiiriyle anmak istedim:

"Siz toprak altında derin uykudayken,

Düşmanı çağırdılar,

Satıldık, uyanın!

Biz toprak üstünde derin uykulardayız,

Kalkıp uyandırın bizi!

Uyandırın bizi!

Şehitler, Kuvayımilliye şehitleri,

Mezardan çıkmanın vaktidir!"

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)