GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:20.12.2018

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, saygıdeğer Komisyon üyeleri... (Uğultular)

BAŞKAN - Bir saniye Sayın Erel, bir saniye...

Değerli arkadaşlarım, yoğun bir uğultu var salonda. Bu maddeden sonra kısa bir ara vereceğim ama sayın hatiplerimizi dikkatlice dinleyelim.

Buyurun Sayın Erel.

Sürenizi baştan başlatıyorum.

AYHAN EREL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Komisyon üyeleri, yüce Türk milleti; 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 3'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin hemen başında, konuşma yapacağımı duyan sevgili vatandaşlarımız trafik cezalarından çok yakınıyorlar. Son günlerde özellikle -sanırım ki bütçe açığını kapatmak adına- cezaların yoğunlaştığını ve altından kalkılmaz hâle geldiğini söylüyorlar. Bu konuda biraz daha müsamahakâr olmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Yine, yıllarca söz verdiğiniz mübaşirleri lütfen yardımcı hizmetler sınıfından genel hizmetler sınıfına alınız.

Çok değerli iktidar partisi veya 1'inci grup partisi milletvekilleri, sözüm size; muhalefet partileri sizi eleştirdiğinde siz aynen şunu söylüyorsunuz: "Lütfen çenenizi yormayınız, lütfen boş yere nefes tüketmeyiniz, zira eğer sizin dedikleriniz kayda değer olmuş olsaydı Türk milleti on altı yıldır AK PARTİ'yi 1'inci yapmazdı." Çok doğru. Biz de gittiğimiz seçim bölgesinde vatandaşlarla karşılaşıyoruz, vatandaşlar bize meramlarını anlatıyorlar: "Hocam, buğday elimde kaldı" "Ayçiçeğimi satamadım." "Sarımsağı tarlada sürdüm." "Arpa, buğday dört senedir aynı fiyat." Asgari ücretli "Geçinemiyorum." diyor. Ben de onlara diyorum ki ben bunları AK PARTİ'li arkadaşlarımla paylaştığımda onlar bana nezaketen "Yalan söylüyorsun." demiyorlar ama "Çok abartıyorsun." diyorlar. "Niye öyle diyorsunuz?" dediğimde "Ya, eğer sizin bu kadar abarttığınız gerçek olmuş olsa iliniz Aksaray'da yüzde 75, yüzde 55 oranında ve Türkiye genelinde de 1'inci parti olmazdı." diyorlar. Ama vatandaşların bu seferki ifadesi de aynen şöyle: "Hocam, o zaman Meral Akşener yoktu, o zaman İYİ PARTİ yoktu, iktidarın alternatifi yoktu, artık bundan sonra İYİ PARTİ var, Meral Akşener var. Aksaray'da nasıl ki AK PARTİ'nin 4 milletvekili 2'ye düştüyse Türkiye genelinde de bir dahaki sefere 4'üncü veya 5'inci grup olacaklar." diyor. Bilgilerinize arz ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktidar vekilleri konuşmalarında yerlilikten, millîlikten söz ediyor, "Biz bunları, biz şunları yaptık." "AK PARTİ yapar, siz bakarsınız." gibi lafları çok sık tekrar ediyorlar. Bu projeler, mega projeler, dev projeler dilinize sakız olmuş projeler. Sizin övünerek "Yaptık." dediğiniz ve parasını, Deli Dumrul misali, geçenden 1 akçe, geçmeyenden 2 akçe aldığınız projeleri hep birlikte bir gözden geçirelim.

Uçuş garantili, yolcu garantili, hasta garantili ve arada hiç emeği olmayan ama parseli toplayan müteahhitlere ödediğiniz paralar da işin cabası. Marmaray'ı Japonlar yaptı, parasını üzerinden geçmeyen Konyalılar ödüyor; Osman Gazi Köprüsü'nü Japonlar yaptı, parasını yerini bilmeyen Kırşehirliler ödüyor; Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü İtalyanlar yaptı, parasını köprüyü televizyonlarda seyreden Niğdeliler ödüyor; Avrasya Tüneli'ni Güney Koreliler yaptı, parasını sadece seçim dönemlerinde AK PARTİ'nin seçim afişlerinde, billboard'larda gören Aksaraylılar ödüyor. Gebze-Halkalı banliyö hattını İspanyollar yaptı, Gebze-İzmir yolunu İtalyanlar yapıyor, Ankara-İstanbul hızlı tren yolunu bölüm bölüm Çinliler, İspanyollar, İtalyanlar, Almanlar yaptı, Ankara-Sivas hızlı trenini Çinliler yapıyor, lokomotifler Amerika'dan.

Bunlar kısa zamanda sayabildiklerim, size bir şey daha söyleyip bu konuyu uzatmak istemiyorum. Önümüzde yerel seçimler var. Her seçimde olduğu gibi endişem, bu seçimlerde de billboard'larda yerli uçaklar, yerli arabalar, yerli tanklar, yerli helikopterler, ilanlar başlayacak; on altı yıldır açılamayan, temeli atılamayan havaalanları açılacak, tıpkı İstanbul Havaalanı'nın mart ayında tekrar açılacağı gibi.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ'nin dilinden düşürmediği, hani "yerliyiz, millîyiz" diyorsunuz ya, ben de soruyorum: Aşağıdakilerden hangileri gayrimillî, hangileri gayriyerli?

Çözüm süreci olarak adlandırılan dönemde Andımız'da geçen Türk olmaktan mı, doğru olmaktan mı rahatsız oluyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltması olan "T.C." harflerini devlet kurumlarındaki tabelalardan neden kaldırdınız, neden rahatsız oluyorsunuz? Yine "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözünü dağlardan, taşlardan, meydanlardan sildiniz ama Türk milletinin gönlünden silemeyeceksiniz. Şimdi soruyorum: Bu söylemlerimin hangisi gayrimillî, hangisi gayriyerli?

Çok Değerli Başkan, çok kıymetli milletvekilleri; geçen günkü konuşmamda millî gelirin yüzde 54'ünü sadece nüfusun yüzde 1'inin aldığını, geriye kalan yüzde 46'sını ise nüfusun yüzde 44'ünün aldığını söyledim. Şimdi bunu somut olarak bir açalım: Burada bir miktar para var, küsurlarıyla beraber 1.603 lira. 1.603 lira bilmiyorum size neyi anımsatıyor? Evet, şurayı bir sayalım: 700 lira kira, şu 120 lira elektrik, şu bir baba ile 2 çocuğun ulaşım parası -ulaşımın da bir kısmını araçla yapıyorlar, diğer tarafını da yürüyerek devam ediyorlar, bir baba, 2 çocuk- 270 lira ve şurada su parası var, ortalama 100 lira; şurada doğal gaz parası var, 230 lira...

SALİH CORA (Trabzon) - Eskiden ağlayan Atatürk vardı, şimdi gülen Atatürk var. Altı sıfırı attık oradan.

BAŞKAN - Sayın Cora, lütfen...

AYHAN EREL (Devamla) - Ben senin seviyene inmek istemiyorum, lütfen.

BAŞKAN - Sayın Erel, siz Genel Kurula hitap edin.

AYHAN EREL (Devamla) - Burada yanlış bir şey söylüyorsam düzeltin.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hepsi yanlış, hangisini düzeltelim?

SALİH CORA (Trabzon) - TL'den altı sıfırı atan AK PARTİ'dir.

AYHAN EREL (Devamla) - Ve burada, 4 kişilik bir ailenin bir günde 4 ekmek yediğini varsayalım ve otuz günde 120 lira. Geriye ne kaldı? Asgari ücretten geriye 73 lira kaldı. Hadi, buyurun, bu parayla çocuğunuza süt alın, bu parayla pantolon alın, bu parayla ayakkabı alın, bu parayla pazara gidin.

SALİH CORA (Trabzon) - AK PARTİ iktidara geldiğinde asgari ücret ne kadardı?

AYHAN EREL (Devamla) - Lütfen elinizi vicdanınıza koyun. Yapacağınız bütçede asgari ücretlilerin çektiği çileyi gözlerinizin önüne serdik ama siz bir daha istiyorsanız bir daha hesap yapayım.

Yine, Türkiye'de emekliler yaklaşık, ortalama 1.100 lira civarında emekli maaşı alıyorlar; bir de onun hesabını yapmaya kalkmayayım, 1.600 liranın yetmediği yerde 1.100 liranın yetmesi mümkün değil.

Sizleri, demin de arz ettiğim gibi, vicdana davet ediyorum. İşçinin alnının teri kurumadan bunların hakkını vermenizi talep ediyorum.

Değerli milletvekilleri, asgari ücretle çalışan vatandaş ne yapıyor o zaman? Her bankadan bir kart alıyor.

Geçen bir banka şefinin yanında otururken Aksaray'da bir fabrikada çalışan bir işçim geldi, dedi ki: "1.500 lira maaşı sizden alıyorum. 1.500 lira kredi çekmem gerekiyor." Bilgiye erişim kolay, girdi, dedi ki: "Senin falan bankaya şu kadar ödenmemiş borcun var, o olmadan olmaz. Takibe düşecek." İşçinin beyanı aynen şöyle: "Ben buradan 1.500 lirayı alacağım, o bankadaki borcumu kapatacağım." Gittikten sonra, banka şefinin ifadesi aynen şöyle: "Bir bankadan 1.500 lira alıyorlar, diğer bankadaki borçlarını kapatıyorlar. Daha sonra, bu para 2.250 lira oluyor; gidiyorlar, 2.250 lirayı diğer bir bankadan alıyorlar, ödeme 3 bin liraya geliyor. Daha sonra 3 bin lira kredi alıyorlar, neticede 4 bin liraya dayanıyor. Ödenemeyecek duruma geldiğinde de, Allah muhafaza, basına yansıyan çok olumsuz durumlar meydana geliyor."

Bunlar hayatın gerçekleri, sizleri rahatsız edebilir. Belki sizin bu konulara pek ilginiz, alakanız olmayabilir ama bu, Trabzon'da da böyle, Aksaray'da da böyle.

Değerli Başkan, çok kıymetli milletvekilleri; ben Aksaraylıyım, Aksaray'a dokunmadan süre bitti herhâlde.

BAŞKAN - Bir dakika vereyim, bir de Aksaray'a dokunun.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Para sayarken süre bitti.

AYHAN EREL (Devamla) - Para saymaya alışık olmadığım için. Bir de, benim para sayma makinelerim yok ne yazık ki. (İYİ PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Para sayma makinelerim yok, para saymaya da alışık değilim; bu işi siz çok iyi biliyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Erel, siz Aksaray'a dokunun; bakın, zamanınız geçiyor.

AYHAN EREL (Devamla) - Bakın, ben hayatımda... Ben öğretmenim. Allah rızası için, bana sataşmayınız. Ben hiçbir zaman seviyemi, nezaketimi elden bırakmıyorum. Burada da hiç kimseye -arkadaşlarım bilir- ağzımdan kem bir laf çıkmamıştır. Ben bir gerçeği ortaya koydum; aksiyse, siz de buyurun, 5 milyon lira verdiğiniz yandaşlar için, gelin, onun hesabını -nasıl harcadıklarını- yapın. Ben, işçinin hakkını burada bu şekliyle savunuyorum. Niye kızıyorsunuz?

SALİH CORA (Trabzon) - Kötü bir şey söylemedim ki!

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Aksaray, Aksaray...

BAŞKAN - Sayın Erel, ben sizin sürenizi uzattım ki Aksaray'a dokunasınız diye ama siz ısrarla dokunamadınız! Yirmi saniyeniz kaldı.

Buyurun.

AYHAN EREL (Devamla) - Ya, Salih Bey bırakmıyor ki "İlla Trabzon'a gel." diyor. Trabzon'a gelirsem sen vekil seçilemezsin. (AK PARTİ sıralarından "Oo!" sesleri

BAŞKAN - Sayın Erel, Genel Kurula hitap edin.

AYHAN EREL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, Aksaray'la ilgili Ulaştırma Bakanına bir soru önergesi verdik. 1998 yılında temeli atılan Aksaray 75. Yıl Havaalanı var. Sayın Bakanımızdan cevap geldi, teşekkür ediyorum, nezaket göstermiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bir dakika daha uzatın Sayın Başkanım, yeni geldi Aksaray'a.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, verdiğimiz süreler kıymetlidir. Ben Aksaray mağdur olmasın diye söz veriyorum. Aksaray da buradan hiç olmazsa duyulsun.

Buyurun.

AYHAN EREL (Devamla) - Sayın Bakanımız Aksaray'da yolcu sayısı yeterli olmadığı için Aksaray Havaalanı'nın planlamaya alınamayacağını söyledi. Ama ben Türkiye'de havaalanı bulunan illere baktığımda yani Aksaray'ın nüfusunun dörtte 1'i olan yerlerde bile havaalanının olduğunu... Lütfen, yanlış anlamayınız yani Zafer Havaalanı dediğimiz yerdeki yolcu sayısına baktığımızda, Aksaray'ın, 400 bin nüfusuyla, nüfusuna göre yurt dışında en çok işçisi olan il olarak havaalanını hak ettiğini düşünüyorum.

Bir de Hükûmetten Allah yine razı olsun, çok güzel bir hastane yaptı, şehir hastanesi değil ama devlet hastanesi. Fakat Sağlık Bakanlığı burayı nasıl teslim aldı anlaşılır gibi değil. Yani kapılar kapanmıyor, asansörler çalışmıyor, yerlere -kanserli diyorlar, onu da anlayamadım- kanserli granitleri döşemişler, ne kadar temizlik yaparsa yapsın emekçi işçiler bu kirliliği ortadan kaldıramıyorlar. Bunu da takdirlerinize arz ediyorum.

Sabrınıza, hoşgörünüze teşekkür ediyorum. Tüm heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sağ olun Başkanım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)