GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:38
Tarih:20.12.2018

AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın yürürlük maddesi olan 6'ncı maddesi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Genel Kurul aşamasına gelene kadar Plan ve Bütçe Komisyonunda çok yoğun çabalar harcandı ve siz değerli milletvekillerimizin çok önemli katkılarıyla inşallah bu süreci de tamamlayacağız. Tabii olarak yasamayla birlikte emeği geçen Türk bürokratlarını da unutmamak lazım. Bu sürecin olgunlaşmasında ve tamamlanmasındaki değerli katkılarından dolayı da onlara ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu süreçte elimizden gelen katkının en iyisini samimiyetle, yapıcı bir üslupla sunmaya çalıştık, yer yer gördüğümüz eksikliklere, gözden kaçan noktalara dikkat çekmeye çalıştık. Zaman zaman gerildik, zaman zaman yüzümüzde tebessümler belirdi. Bu süreçte yaşanan olumsuzlukların, samimiyet karinesi içinde, fikir ayrılıkları temelinde fakat ülke menfaatleri dikkate alınarak yaşandığını düşünmekteyim.

Bu çatı altındaki tüm vekillerimizin, milleti bir bütün olarak düşünerek milletin menfaatleri doğrultusunda hareket etme gayreti içerisinde olması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki seçim bölgelerimiz farklı olsa da biz Türkiye'nin milletvekiliyiz ve milletin tamamını temsil etmekteyiz.

Bütçe görüşmeleri sırasında ekonomimize dair gelen kimi veriler bizleri sevindirirken, kimi veriler de maruz kaldığımız ekonomik saldırıların yaralarını sarmak için biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu göstermiştir.

Bu süreçte, ekonomimiz için olmazsa olmazlardan olan reel sektörün ayakta durmasında, büyümesinde büyük bir rol üstlenen bankacılık sektörünün de önemi çok büyüktür. Güçlü yapıya sahip bankacılık sektörünün, yurt dışı mihraklar tarafından yapılan finansal saldırılara karşı konulmasında ve yurt içi piyasalara olan etkisinin azaltılmasında kilit rol oynayacağı tartışılmaz bir gerçektir. Tarihsel süreç içerisinde emperyal politikalardan uzak durulması sebebiyle, ülkemizde yeterli sermaye birikimi oluşmamıştır. Bu sebeple, oluşan sermaye açığımızı gidermek için, hem kamu hem de özel sektör olarak yurt dışı sermayeye ihtiyaç duymaktayız. Devlet bankalarında kâr etmeyi önceleyen finansal yaklaşımlar, reel sektörün yatırım süreçlerinde hantallığa yol açmaktadır. Devlete ait kamu bankalarının karar süreçlerinde kâr marjlarının düşük tutulması ve kârdan çok kamu menfaatlerinin düşünülmesi, ülkemiz menfaatleri açısından da çok önemlidir.

Gelişen ülkeler kategorisinde yer alan ülkemiz ekonomisi, büyüyen her ülke gibi sancılı süreçlerden geçmektedir. İster öncü kızıl elmalarımız ister ülkülerimiz isterseniz de hedeflerimiz diyelim; 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine yürürken çekilen bu sancıların, geleceğin büyük ve müreffeh Türkiye'sinin doğum sancıları olarak düşünülmesi gerekir. Bizlere düşen, ekonomimiz için yapılması gereken yapısal reformları bir an önce hayata geçirmek için gerekli yasal düzenlemeleri çıkarmak, yürütmeyi bu noktada gerek destekleyerek gerek ikna ederek gerekse zorlayarak bu adımları atmasını sağlamaktır.

Şüphesiz, ülkemiz için kalkınma önceliğimiz olmalıdır. Kalkınmanın sürdürülebilir olması içinse geleceğin teknolojisi olan yenilenebilir enerjiye dayanması gerekmektedir. Bir Çevre Komisyonu üyesi olarak bu noktaya da dikkatinizi çekmek isterim. Çevre, hiçbir şart altında ödenmesi gereken bir bedel olmamalıdır. Bu bedel, belirli bir bilinç seviyesi ve mantık dâhilinde ödenebilecek bir bedel değildir. Bu noktada amacımız çevresel kalkınma olmalıdır. Çevre dikkate alınmadan planlanan kalkınma programları kısa vadeli olacağı gibi, bir noktadan sonra da sürdürülemeyeceği bilinmelidir. Son yıllarda küresel ölçekte yaşanan doğa olaylarının -en fazla etkilenen ülkelerin başında- Kyoto Protokolü'ne mesafeli duran, küresel ısınmayı dahi reddeden yöneticilerin bulunduğu bir ülkede yaşandığını, buna rağmen hâlâ ders almamakta ısrar ettiklerini ibretle izlemekteyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ersoy, bir dakika daha veriyorum.

Buyurun.

AYŞE SİBEL ERSOY (Devamla) - Bizim de aklımızdan çıkarmamamız gereken kural, doğanın intikamının acımasız olduğudur. Verilen zararın telafisi yönünden ise şu örneği size verebilirim: 1 santim toprağın oluşması üç yüzyılı bulabilmektedir, kirletmesi ise sadece bir saniye. Bu noktada tüm çalışma arkadaşlarımız olan siz değerli milletvekillerimize doğrunun tek olduğunu hatırlatmak isterim. O doğru, yerelde Türkiye, genelde ise tüm insanlıktır.

Gazi Meclisimizi ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyor, 2019 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)