| Konu: | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 20.12.2018 |
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli üyeler; adalet konusunda dünya ülkeleri arasında son sırada yer alıyoruz. Tüm istatistiklerde, Türkiye'de yaşayan insanların büyük çoğunluğunun, mahkemelerin adil yargılama yapmadığına, gelir dağılımından insan haklarına, hak arama özgürlüğünden liyakate kadar her türlü yaşam alanında adaletin olmadığına inanır hâle geldiği görülüyor. Alınacak tedbirleri ve çözüm önerilerinizi uzun uzun rapor edip sunumlar yapıyorsunuz. Bu ülkenin insanları artık sözde mevzuatlar, temenniler istemiyor; eşit, özgür, adil bir düzende, güven ve barış içerisinde yaşamak istiyor. Sizleri, bir an önce, hukukun üstünlüğü konusunda mücadele ve samimiyete davet ediyorum. Tarih bu süreci yazacaktır. Kimseye zulmetmeyiniz, zulmedenlere müsaade etmeyiniz.
Bugüne kadar birçok vekil arkadaşımız yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik, ithal hayvancılık, ithal tarım, ithal insan, ithalatçı ülke olmaktan çokça bahsetti. Duydunuz mu? Hayır. Konu partiniz, saraydaki lideriniz ve yandaşlarınız olmayınca milletin sorunlarına karşı kulaklarınız sağır, gözleriniz kör, kalbiniz taş oluyor. (CHP sıralarından alkışlar) Vicdanınız yok olmuş. Bütün yetkilerin sizde olmasından memnunsunuz ve bu hep böyle gidecek sanıyorsunuz değil mi? Ötekileştirdiğiniz, yok saydığınız, hakkını çalarak yalanlarınızla kandırdığınız insanların bu gidişe dur dediği gün ne olacak? Unutmayın, elbet bir gün, Beyazıt'ın aymazlığına karşı ayar veren bir Timur çıkar yine. Bu topraklar, ikinci fetret devrini yaşıyor sayenizde.
Yönetilemeyen ekonomi, resmî verilere göre çökmüş durumdadır. Tüm dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye'de yükseldi. Tarım ve hayvancılık bitti. Büyüyeceğiz derken resmen çakıldık. Hane halkı hayatta kalma savaşı verir hâle geldi. Ticaret durdu, batık kredi toplamı 41 milyara ulaştı, yarattığınız inşaat ekonomisinde bile küçüldük. Çalışan başına borç 11 bin lira oldu.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Geçen 7 bin lira diyordunuz konuşmanızda, 7 bin liraydı. Bu nasıl oldu?
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Vatandaşın nefesinden vergi alır hâle geldiniz. Konkordato ilan eden şirket sayısı 850'ye yaklaştı. İşsizlik had safhada. 220 kişi alınacak yere 5 bin kişi başvurur hâle geldi. Seçim vaadiniz olan taşeron işçiye kadro hayal oldu. 10 milyon asgari ücretli insanca zam beklerken vergilerle, verdiğiniz üç kuruşu otuz kuruş olarak geri aldınız.
RECEP ÖZEL (Isparta) - İşçiye kadro verildi ya, sen ayakta uyuyorsun.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Kamunun hemen hemen her varlığını fonlara devrettiniz. Maden sahalarını sattığınız gibi, ipotek olarak gösterdiğiniz tüm bu devlet varlıklarını, yarın borç karşılığı olarak yabancı yatırımcılara peşkeş çekeceksiniz ülkeyi, satıyorsunuz ülkeyi.
İfade özgürlüğü diye bir şey bırakmadınız. Anayasa'da var olan özgürlükler gerçek hayatta yok. Diktatörlüklerde görülen, suç yaratıp kişiyi suçlu ilan eden sistemi adalet sistemimize yerleştirdiniz. Adalet niyet okumaya dönüştürülmüş, suçun şahsiliği prensibi de ortadan kaldırılmıştır. Tüm uygulamalarınızla, adil yargılanma hakkı kapsamında yer alanın aksine, masumiyet yerine masumiyetsizlik karinesi ve onun doğal neticesi olan lekelenmeme yerine lekelenme hakkı sayenizde daha güvenceli bir korumaya kavuştu. Çocuklarımız suçlulaşır oldu. Kişi hürriyeti tehlikede. Eziyet suçlarında yüzde 373 artış olurken tehdit, şantaj ve asılsız ihbar yaygınlaştı. Ülkenin psikolojisini yerle bir ettiniz. Kaybedecek daha ne kaldı. Milletin ortak menfaatlerinden bu kadar uzaklaşıp kaçmanın sonu yüce Meclisi değersizleştirmektir. Bu, kime ne fayda sağlar?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika ilave ediyorum Sayın Şahin.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Tek otorite ve yandaşlarına mı çalışıyorsunuz, yoksa sizi seçip Parlamentoya yollayan millete mi? Üretmeme, eğitmeme, aç bırakma, yardıma muhtaç bırakma üzerine kurduğunuz sisteminiz, yoksul, tembel, bilgisiz, sorgulamayan bir toplum yaratma gayenizdendir. Çünkü biliyorsunuz ki muhtaç olan başkasının himmeti olmadan yaşayamaz. Böyle bir toplumu istediğiniz yere çekebilir, her türlü yalana inandırarak iktidarınızı devam ettirebilirsiniz. Bugün yok ettiğiniz, har vurup harman savurduğunuz cumhuriyet değerleri ve kazanımlarını mumla arayacaksınız. Çökmüş sanayi, bitmiş tarım, işlemeyen ticaret, üretmeyen insan, muhtaç ülke, mutsuz halk, yozlaşmış aile, şiddet, bozuk toplum psikolojisi demektir. Huzuru, barışı, özgürlüğü, demokrasiyi mumla arayacaksınız. Haktan, adaletten vazgeçtiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Bu kadar vahim mi gerçekten ya?
BAŞKAN - Selamlamak için süre veriyorum, lütfen toparlayın artık.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Yok etmeye çalıştığınız adalet size de lazım olacak. Tek merkezden önünüze konan hazır kararlara noter kâtibi gibi kaldırıp indirdiğiniz parmaklar bir gün milletin gözüne batacak ve o gün kaçacak yer arayacaksınız. Parlamenter sistemden vazgeçerek milletin vekillerine dev cüce, dev cüce oynatıyorsunuz; dönün bu yoldan.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah, ya, çok güzel yaptın vallahi.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Biliniz ki tüm dinler iyiliği, güzel ahlakı, adaleti emreder yani haktan ve halktan yanadır. Allah'ın dinlerine karşı da günah içindesiniz.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah, günah ölçer de oldun ha.
BAŞKAN - Selamlayalım.
SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Getirdiğiniz bu bütçede yok saydığınız millet bir gün bunun hesabını soracaktır. Orhan Veli dizeleriyle soruyorum:
"Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!"
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)