| Konu: | Konya Milletvekili Abdüllatif Şener'in ve İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın 10 sıra sayılı 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 11 sıra sayılı 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerinde CHP Grubu adına yaptığı konuşmalarında, AK PARTİ Genel Başkanına ve Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 21.12.2018 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; aslında Sayın Şener'e cevap vermeyi düşünmüyordum çünkü zor bir iştir. Bir siyasi hareketin içinde olup sonra başka bir siyasi harekete insanlar geçebilir, ideolojilerini, politikalarını, dünya görüşlerini değiştirebilir ama ondan sonra gelip burada eski arkadaşlarına karşı kendini aklama çabası içerisindeki bir konuşmayı cevaplamaya değer görmezdim. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Ancak, ben "Sayın Şener Efendi" demeyeceğim, o dil uygun bir dil değil, burada nezaketle konuşmak durumundayız fakat biliyorsunuz tarihte İsa'dan önce ve İsa'dan sonra vardır. Sayın Şener'i dinlerken o kadar "ben", o kadar "ben yaptım" "Ben olmasaydım siz yoktunuz." dedi ki, anlaşılıyor ki Sayın Şener ekonominin Hazreti İsa'sıdır, öncesi vardır, sonrası vardır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi, Sayın Şener buradayken biz her şeydik, Sayın Şener gitti biz hiçbir şey olduk. Demek ki Sayın Şener size geldi, ben öyle anlıyorum ki konuşmasından, siz hiçbir şeydiniz, şimdi her şey oldunuz. Hayırlı olsun. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde benim de tanıdığım, bildiğim çok kıymetli ekonomistler var, bu bütçeyi çok çeşitli biçimlerde eleştirecek arkadaşlar var; siz Sayın Şener'i çıkarttınız. O bakımdan da hakikaten öyle anlıyorum, hiçbir şeydiniz, her şey oldunuz. Hayırlı olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi, aslında söylenecek çok söz, verilecek çok cevap var. Şu diktatör meselesi Engin Bey, diktatör meselesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Tutanaklara geçti "Eleştirme sayılır." diye, mahkeme kararları da var.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bir dakika daha verebilir misiniz? Diğer arkadaşlara da verin lütfen Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun, bir dakika daha.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisi tarih boyunca halkın önüne geçen, halkı temsil eden, iktidara gelen insanlara "diktatör" demiş. Menderes'e dediniz mi? Dediniz. Rahmetli Özal'a dediniz mi? Dediniz. Şimdi, Tayyip Erdoğan'a diyor musunuz? Diyorsunuz. Bunların üçünün de ortak yönü nedir? Halkı temsil etme, halkın gücüyle iktidara gelme. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ama bazen hızınızı alamadınız kıymetli arkadaşlar, kendi içinizdeki eleştirilerde de Sayın Genel Başkana "diktatör" dediniz. Demek ki bu bir dil alışkanlığı, kıymetini burada görmek lazım.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Bu ağır oldu Hocam ya!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Evet, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)