| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 41 |
| Tarih: | 26.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA YUNUS EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'nin çok önemli, çok temel bir konusu hakkında bir Meclis araştırması yapılmak üzere bir önerimiz var. Bu öneri hakkında söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi bu, yeni bir ölçüm. Yani bir toplumdaki gençlerin, eğitimde bulunmayan, yetiştirmede bulunmayan, istihdamda bulunmayan gençlerin sorunlarından bahsediyoruz. Türkiye'de, geçmişte biraz daha yüksekti ama günümüzde yaklaşık yüzde 24 düzeyinde yani Türkiye'deki gençlerin yaklaşık yüzde 24 düzeyinde olduğunu yani gençlerin yüzde 24'ünün ne eğitimde ne istihdamda olmadığından bahsediyoruz. Nerede olduklarını da bilmiyoruz. Bakın, bu noktaya dikkatinizi çekiyorum: Bu gençlerimizin ne yapmadıklarını biliyoruz ama ne yaptıklarını bilmiyoruz. Geleceğimiz, gençlerimiz kahvehane köşelerinde, evlerde çürüyor.
Birtakım temel verileri aktarmak istiyorum. Değerli arkadaşlar, tabii, bu meselenin demografiyle ilgili bir boyutu var, ekonomiyle ilgili, istihdam politikalarıyla ilgili bir boyutu var. Eğitimle çok doğrudan ilgili bir sorundan bahsediyoruz.
İlk olarak şunu hatırlatmak istiyorum: Önümüze gelen yüzde 24 oranı çok yüksek olmakla birlikte, aslında yanıltıcı bir oran, gerçek bundan biraz daha farklı. Bunun nedenlerini izah etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi, bu orana hane halkı iş gücü anketi yoluyla ulaşıyoruz yani TÜİK'in yaptığı hane halkı iş gücü anketinin bir sonucu. Ancak, bu anketin verisi doğası gereği kurumsal olmayan nüfus ölçümüne dayanıyor. Bu ne demek? Yani kurumlarda olmayan; asker kışlasında olmayan, öğrenci yurtlarında olmayan, cezaevlerinde olmayan nüfustan bahsediyoruz. Özetle bunları hesap ettiğimizde, askerde bulunan gençleri, cezaevinde bulunan gençleri, diğerlerini hesap ettiğimizde aslında bu oranın çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda bu ölçüm 15-24 yaş aralığı için yapılıyor. 15 yaş ile 19 yaş arasındaki gençlerin önemli bir kesimi zaten zorunlu eğitimin içinde bulunuyorlar, aynı zamanda açık öğrenimin içinde bulunuyorlar. O sebeple esas olarak odaklanmamız gereken dilim 20-24 yaş dilimi. Burada daha yüksek bir oranla karşı karşıyayız. Bu yaş diliminde yüzde 33'e yakın, gençlerin kabaca üçte 1'inin eğitimde bulunmadığı, istihdamda bulunmadığı bir ortamdan bahsediyoruz.
Değerli arkadaşlar, çok temel bir konumuz şu: Artık dünyada da, Türkiye'de de çalışma süreleri uzadı, insanlar 40 yaşında, 45 yaşında emekli olmuyorlar. Bizim bahsettiğimiz gençlik kesimi için çok temel bir veriyi Genel Kurulun dikkatine sunmak istiyorum. Değerli arkadaşlar, bu yaş aralığında yani 20-24 yaş aralığında bulunup ne eğitimde ne istihdamda olmayan gençlerin eğitim durumlarına baktığımız zaman yani son bitirdikleri okul düzeyine baktığımız zaman, bunların kabaca yüzde 77'sinin, bu gençlerimizin yüzde 77'sinin lise ve altındaki derecelerde eğitime ulaştığını görüyoruz. Bu, bize şunu gösteriyor: Bu gençlerimiz, iş bulamayan, toplumsal hayata katılamayan gençlerimiz kırk yıl daha emek piyasasının içinde kalacaklar. Yani artık emek piyasasına yeni katılan gençlerin 60 yaşında, 65 yaşında emekli olabilecekleri bir dönemi yaşıyoruz. Özetle, bir donanımı olamamış, toplumsal hayata, ekonomik hayata katılamayan gençlerimizin kırk yıl daha bu durum içerisinde bulunacakları gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Bakın, benim okuduğum zaman gök kubbeyi tepeme çökerten bir veriyi ben sizinle paylaşmak istiyorum. Bu araştırmayı Koç Üniversitesinden İnsan Tunalı yapıyor. Araştırmasına göre, bu gençlerde eğitim süresinin bitimini takiben kalıcı bir iş bulabilme için -yarısı için- arkadaşlar yüz aydan fazla bir zaman geçiyor. Dikkatinizi çekmek istiyorum, yüz aydan bahsediyoruz. Yani kabaca yüz aya kadar bu gençlerimizin yarısı kalıcı bir iş bulamıyorlar.
Şimdi, biz Meclis olarak, Türkiye'nin böylesine çok temel bir sorununa gözümüzü kapatamayız. Böylesine önemli bir meselemizin... Yani işin özünde -az önce söylemiştim- Türkiye'nin istihdam politikaları geliyor, eğitim politikaları geliyor. Bu sorunumuza gözümüzü kapatamayız. Başlangıçta da söylemiştim, bizler bu gençlerimizin ne yapmadıklarını biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUNUS EMRE (Devamla) - Sayın Başkanım, kısa bir süre istiyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın, buyurun.
YUNUS EMRE (Devamla) - Bu gençlerimizin çalışmadıklarını biliyoruz, bu gençlerimizin eğitim hayatında olmadıklarını biliyoruz ama ne yaptıklarını bilmiyoruz. Bu gençlerimizin her türlü istismara, her türlü suça açık bir durumda oldukları ortada. Buna gözümüz kapalı kalamayız arkadaşlar. Bu meseleyi bir parti mülahazasıyla, parti taraftarlığıyla, parti disipliniyle açıklayamayız. "Bizim işimiz değil bu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, bürokratları ilgilensin." diyemeyiz. Bu, Meclisin çok temel bir sorumluluğudur. O sebeple ben bütün siyasi partilerimizden, bütün gruplarımızdan bu önerimize destek bekliyorum.
Tekrar saygılar sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)