GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 14 MART TIP BAYRAMI'NA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:78
Tarih:14.03.2012

HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyor, saygılarımı sunuyorum.

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı, aynı zamanda bu hafta Sağlık Haftası ama biliyoruz ki tüm sağlık çalışanlarımız bayramlarını buruk bir şekilde kutluyorlar. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile aslında sağlıksızlığa dönüşümü yaşıyoruz. Maalesef bu dönüşümden de sorumlu olarak hekimlerimiz gösteriliyorlar, vatandaş gözünde itibarsızlaştırılıyorlar.

Seçimlerden önce "Herkes hastanelerde istediği hekimi seçebilecektir, hekim seçme hakkı vardır." denilirken, yönergesi ve logosu bile hazırlanmışken, seçimden sonra getirilen Tam Gün Yasası'yla bu hak vatandaşın elinden alınmıştır.

Bugün hastalarımız hastanelere gittiklerinde istedikleri doktora muayene ve ameliyat olamıyor -hatta özel hastane bile olsa- tabii ki hasta bu durumda hekimi sorumlu tutuyor, ona kızıyor.

Yine seçimden önce Hükûmetimiz "Aile hekimliği ücretsiz." diye övünürken şimdi para alınmaktadır. Bugün muayene ve ilaçta 3'er lira alınıyor, yarın ise ne alınacağı belli değil.

Seçim öncesi "Aciller, özel olsun, devlet hastanesi olsun ücretsiz olacak." deniyordu, üstelik üstüne basa basa. Şimdi, acile gelen hastanın acil olup olmadığına acil hekimi karar verecek. Ayrıca, gelen günlük hastaların ancak belli bir yüzdesine "acil" diyebilecekler, yoksa cezalandırılıyorlar.

Eğer bir vatandaşımız başı ağrıdığı için acile geliyorsa acildir. Bunun acil olmadığına nasıl karar verilebilir? "Sen acil değilsin." diye nasıl söylenebilir? Herhâlde bu karar, acil çalışanları dövülsün ya da bıçaklansın diye verildi, çıkarıldı! Bu durum tabii ki hekim ve eczacıyla vatandaşı karşı karşıya bırakarak şiddete yol açacaktır. Prim borcu olan ise zaten acil kapısından içeri girememektedir hatta gelir tespiti yaptırmak isteyen vatandaş, sistem yavaş işlediği için acil dahi olsa tedavisini yaptıramamaktadır. Hani sosyal güvencesizlere Hükûmet bakıyordu!

Sayın milletvekilleri, aslında sağlık bir haktır ve ücretsiz olmalıdır. Yurttaşlarımız da bu haklarını devletten istemelidirler tabii ki. Hekimlerimiz için başka bir sorun: Hekimlerimize bugün "performans" adı altında "Paranı hastadan çıkar." deniliyor. Hekim ne kadar çok hasta bakarsa aylığı ona göre düzenleniyor. Bazı hastanelerde dakika bile tutuluyor. Doktorun istediği sürede hasta bakması engelleniyor. Hasta memnun olmadığı için de doktora kızıyor. Hekimlerimiz biliyoruz ki aslında tam gün çalışmayı elbette istiyorlar ancak performans ile aylıklarını hastadan çıkarmak istemiyorlar. Bu aylıkları devlet sağlamak zorunda.

Bugün, bir hekimin uzmanlığını kaç yılda tamamladığını biliyor musunuz? Bir hekimin uzmanlıklarını tamamlayıp diplomasını özgürce kullanabileceği hâle gelmesi için yirmi yıl geçmesi gerekiyor. Bunun altı yılı zorunlu hizmet. Zorunlu hizmetini eğer yapmazsa diploma alamıyor. Hekimlik hiçbir şekilde yapılamıyor. Yani yirmi yaşında bir gencimiz tıp fakültesine girdikten sonra ancak kırk yaşında diplomasını özgürce kullanabilir hâle geliyor. Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir hukuksuzluk var?

Tüm bunların yanında tabii ki Hükûmetimizin bir sürprizi daha var: Yabancı doktor ve hemşireler. Yüzlerce sağlık çalışanlarımız işsiz iken ithal hekim ve hemşireler getiriliyor. Bu gelenler nasıl bir sınavla alınacak, kriterler nedir, gelmeleri için sebep nedir, verilmiş sözler mi var? Tüm bu sorulara yanıt beklerken, sağlıklı toplum olabilme yolunda yurttaşlarımızın sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için gece gündüz çalışan doktorlarımızın ve diğer sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyor, "Sağlık bir haktır ve ücretsiz olmalıdır." diyerek sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Ayrıca, Sayın Mevlüt Aslanoğlu'na da biz vekil hekimlerin 14 Martını kutladığı için teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Güven.