| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 09.01.2019 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 37 sıra sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerinde önergemiz doğrultusunda konuşmak için söz aldım. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Bugün Genel Kurulumuzda Osmaniye'nin 9 Ocak kurtuluş günüyle ilgili kutlamaları değerli hatipler ifade ettiler. Ben de Osmaniye'nin 97'nci kurtuluş gününü kutluyorum. 27 Aralıkta Çukurova'da Tarsus'un, 3 Ocakta Mersin'in, 5 Ocakta Adana'nın kurtuluş günlerini hep birlikte idrak ettik. Çukurova bütünüyle direnerek Fransızları ve iş birlikçileri defetmesini başarmış, Kuvayımilliye'nin kahraman mensupları öncülüğünde yöre halkı gerçek bir destan yazmıştır.
Değerli milletvekilleri, 14'üncü madde, 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ek 71'e düzenleme getirmektedir. Buna göre, İstanbul Bilim Üniversitesi "Demiroğlu Bilim Üniversitesi" Türk Kardiyoloji Vakfı da "Prof. Dr. Cemi Demiroğlu Türk Kardiyoloji Vakfı" olarak düzenlenmektedir.
Aslında yükseköğrenim demişken, yükseköğrenimin içinde bulunduğu zor koşullara değinmek isterim.
Şimdi, üniversite adayı öğrencilerin verilerini gösteren bir değerlendirme var, buna "PISA" diyorlar ve üniversite öğrencilerinin ölçütlerini gösteren de "PIACC" olarak ifade edilen bir değerlendirme var. Bunun ikisi gerek ortaöğretim öğrencilerinin başarı düzeyini gerekse üniversite öğrencilerinin başarı düzeyini ifade ediyor, uluslararası indeks olarak da bunlar yayınlanıyor. Burada gördüğümüz, Türkiye'de bilim kalitesinin son yıllarda olağanüstü derecede düştüğü ve öyle bir hâle gelmiş ki gerek ortaöğretim gerekse üniversite, yüksek lisans eğitimi, kalite-kantite makasında kaliteyi hiçe sayan, ama kantiteyi daha yukarılara çeken, yeni üniversiteler kurarak aslında üniversitelerde bilim kalitesizliğini getiren bir yeni aşamaya Türkiye'yi getirmiştir. Burada dünyada bizim hâlihazırda ilk 500'e giren üniversitemiz maalesef kalmamıştır. Bu da gösteriyor ki üniversitelerimiz gerçekten çökmüş durumda. Buna hem devlet üniversitesi nezdinde hem vakıf üniversiteleri nezdinde YÖK kanalıyla siyasal iktidarın mutlaka bir çözüm bulması ve üniversitelerde ve üniversitenin kaynağı olan ortaöğretimde kaliteyi öncelemeleri önem arz etmektedir. Burada bir reforma ihtiyaç olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Değerli arkadaşlar, bu torba teklif 42 kanun ve kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapmaktadır ya da yeni hükümler getirmektedir. Bize bu torba teklif şunu söylüyor özetle: Anayasa'ya saygı yok, kanunlara saygı yok, kurumlara saygı yok, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne saygı yok ve sonuç, tek adam rejiminin dayatmasıyla karşı karşıyayız. Artık, kanuni idare yok, keyfî idare var. Hukuk devleti yok, polis devleti var. İdarenin yargısal denetimi artık söz konusu değil. Demokrasinin olmazsa olmazlarından özgür medya var mı? Soruyorum. Özgür medya yok. Gerçek sivil toplum kuruluşları var mı? O da yok. Tüketilmiş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Bir dakika ilave ediyorum.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İşte, bu torba kanun, gelecekte, hukuk devleti kurulduğunda otokrasinin yüz karası bir metin olarak hukuk fakültesi öğrencilerine bir örnek olay olarak okutulacaktır. Ama biz milletçe bunu hak etmiyoruz. Ve konuşmamı burada bitiriyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)