| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 44 |
| Tarih: | 10.01.2019 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlarım. İşsizlik Sigortası Kanunu'yla ilgili, değişikliklerle ilgili gözlemlerimi, düşüncelerimizi açıklamak istiyorum. Ama ondan önce bu ülkenin işsizlik sorununu konuşmamız gerekir diye düşünüyorum. Son dönemde işsizlik arttı demek hafif kalır, işsizlik ülkemizde âdeta rekor kırdı. Ülkemizde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 18'i aşmış durumda. Yani neredeyse her 5 kişiden 1'i işsiz durumda. Üstelik bu rakamlar eylül ayına ait yani ekonomik krizin etkilerinin henüz yeni yeni yayıldığı döneme ait bu rakamlar. 2018 sonu ve 2019 başında tablonun daha da kararması su götürmez bir gerçek.
Rakamlar bunlar ama yaşamda neler var? Bakınız arkadaşlar, Aydın'da gencecik bir kızımız vardı, hayatına son verdi. İsmi Merve Çavdar'dı, henüz 24 yaşında bir öğretmendi. 2014 yılında sosyal bilimler öğretmeni olarak mezun olan bu genç kızımız ataması yapılmadığı için işsizlik nedeniyle yaşamına son verdi. Bu bir gerçek, yaşamları etkileyen bir gerçek. Türkiye'de 3 milyon 749 bin kayıtlı işsiz var. Bunun yanında yüz binlerce kişi atama bekliyor. 500 binden fazla öğretmenin ataması yapılmadı, 150 binden fazla gıda mühendisi, ziraat mühendisi ve veteriner hekimlerin ataması yapılmadı. Hepsi işsiz, umutları kalmamış, geleceklerini kuramıyorlar, atanamayan, iş bulamayan bu vatandaşlarımız konusunda sesimiz sadece Mecliste çıkıyor, meydanlarda çıkıyor ama iktidar partisinin de bu konuya herhangi bir çözüm getirdiği yok. Bizim getirdiğimiz bütün öneriler ise, muhalefetin getirdiği bütün öneriler ise reddediliyor ne yazık ki.
İŞKUR verilerine göre, son üç ayda işsizlik sigortasından yararlanan kişi sayısı 427 binden 524 bine çıktı ancak bu artışa rağmen, resmî işsizlerin sadece yüzde 14'ü işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor. İşsizlik Fonu amacı dışında kullanılmaya hâlen iktidar partisi tarafından devam ediliyor. İşsizlik Fonu'ndan işsize 500 milyon, işverene ise 1 milyar 200 milyon TL ödeniyor. Halkbank, Vakıfbank ve EXİMBANK'a İşsizlik Fonu'ndan 11 milyar TL aktarılıyor. Bu para, bizim görüşümüze göre, çalışan tüm emekçi yurttaşlarımıza aktarılmalıydı.
Bir de çalışan ancak işsizlik sigortasından yararlanamayan binlerce çalışan emekçi insan var; mevsimlik işçiler, tarım ve orman işçileri, kampanya işçileri işsizlik sigortasından yararlanamıyorlar, bu emekçilerle ilgili herhangi bir kanun düzenlemesi yok ama işverene işsizlik kıyağı var. İşverenlerin çalışanları adına ödediği işsizlik sigortası payı 1 Ocaktan itibaren yüzde 2'den yüzde 1'e üç yıl süreyle düşürüldü yani işverene var, çalışana yok, emekçiye yok.
Sayın milletvekilleri, bir başka örnek: Bildiğimiz gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapmakta olan milletvekillerine ve parti gruplarına yasama hizmetlerinin yürütülmesinde yardımcı olmak için uzun yıllardan beri sözleşmeli personel olarak istihdam edilen çalışanlar var. Aslında yaptıkları işe "yasama faaliyetleri" diyerek sınırlandırmak da haksızlık olur. Çünkü bizlerin, parti gruplarının neredeyse her konuda yanında olan grup danışmanları ve grup büro görevlileri ile danışman arkadaşlar iş güvencesi, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası gibi hiçbir haktan faydalanmıyor. Bu arkadaşlar, Meclisteki görevlerinde çalıştıkları milletvekilleri kendileriyle çalışmaktan memnun olsalar dahi, milletvekilliği görevinin; istifa, milletvekilliğinin düşürülmesi ya da milletvekilinin hayatını kaybetmesi gibi beklenmeyen ve öngörülemeyecek nedenlerle sona erdiğinde işsizlik maaşına başvuramıyor. Yani bu iş bazı vekillerin ayaklarını masaya uzatıp "emir erlerim" diye fotoğraf paylaşmalarıyla olmuyor. Meclis, emek sömürüsünün, haksızlıkların, hukuksuzlukların yeri olmamalıdır, olamaz diye düşünüyorum. Bu garabet uygulamayı hep birlikte düzeltmek zorundayız arkadaşlar. Önce işsizliği, kayıtsız çalıştırma sorununu, atama sorununu, güvencesiz çalışma sorununu halledeceksiniz, sonra işsizlik ödeneği düzenlemesini yapacaksınız ve bu fonu alnının teriyle hak eden işçiye, emekçiye vereceksiniz.
Değerli arkadaşlar, iktidarın kurduğu bu düzenle bu kervanın gitmediğini hepimiz görüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bülbül.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bugün ayrıca Çalışan Gazeteciler Günü. Ama Türkiye âdeta çalışmayan, çalışamayan gazeteciler ülkesine döndü. Bir yandan siyasi baskı, bir yandan patron baskısı, mobbing ve ekonomik sıkıntıların kıskacında olan, çalışmaya çalışan 30 bin gazeteci var, işinden edilen ise 10 bine yakın gazeteci var. 141 gazeteci ise tutuklu. Kısaca, bize bu günü kutlayacak bize bir hâl bile bırakmadınız.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)