GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:44
Tarih:10.01.2019

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; asıl konuma geçmeden önce, eski bir Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü olarak, iktidarın ve sözcülerinin ülkemizdeki malum koşullarda Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlamalarını ve kutlarken kullandıkları dildeki tutarsızlığı yadırgadığımı belirtiyor; hem çalışan hem çalışamayan gazetecilerin gününü, burukluk ve tevazu içinde anıyorum. Uluslararası sıralamalarda hibrit yani ne olduğu belirsiz rejimlerden otoriter rejim kategorisine hızla kayıyoruz.

Bir de Cumhuriyet Halk Partisinin hatiplerine bir hatırlatmada bulunmak istiyorum, sayın hatiplerine, değerli hatiplerine: Geçtiğimiz salı günü yapılan oturumda konu oldu, bugün de "Damat Paşa" tabirini kullandılar. Lale Devri'ne kadar gitmeyeceğim. Damat Ferit Paşa'nın damatlığı dolaylıdır ama dünya, yakın tarihî kesitte bazı doğrudan damatlar görmüştür. En tanınmışı, Mussolini'nin Dışişleri Bakanı Damat Kont Ciano'dur. Kayınpeder ve damat el birliğiyle İtalya'yı malum felaketlere sürüklemişlerdir.

Sayın milletvekilleri, Türkiye 2006 yılında Avrupa Akreditasyon Birliği ve Uluslararası Laboratuvar Akreditasyon Birliği, 2007 yılında da Uluslararası Akreditasyon Forumu'yla çok taraflı tanıma anlaşmaları akdetmiştir. Kanun teklifinin 27'nci maddesi, akreditasyon mevzuatımızın uluslararası anlaşmalarla uygun hâle getirilmesini amaçlamaktadır.

İYİ PARTİ olarak bu düzenlemenin özünü prensip olarak doğru buluyoruz. Türk Akreditasyon Kurumu dışında ülkemizde akreditasyon faaliyetlerinde bulunma teşebbüslerinin engellenmesi, ülkemizdeki akreditasyon yetkisinin kullanımında çok başlılığın da önüne geçecektir.

Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulan teklifte bulunan "Kurumun görev alanı dışında kalan ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş kurumlarca yürütülen faaliyetler bu fıkra hükmünün dışındadır." ifadesi, maddenin yapmaya çalıştığı düzenlemeyi tamamen geçersiz hâle getirecekti ve yeni bir boşluk yaratacaktı. Söz konusu ifade Komisyonda metinden çıkarılmıştır, bu sevindiricidir. Elbette böyle bir ifadenin iktidar milletvekilleri tarafından önerilmiş olması bile bizatihi bir dikkatsizlik örneğidir. Belki de öneri sahibinin kabahati sadece kendisine başka yerden dikte edileni sorgusuz sualsiz emir telakki etmiş olmasıydı. Böyle durumlar üzücü tabiatıyla.

Bu örnek gerek komisyonlarda gerek Genel Kurulda denetim ve muhalefet mekanizmalarının işletilmemesi hâlinde ne gibi tenakuz ve sakatlıklar ortaya çıkabildiğinin de bir kanıtıdır ancak bu kanun teklifiyle çok başlılığa neden olacak başka bir husus ortaya çıkmaktadır. Komisyona sunulan metinde Helal Akreditasyon Kurumunun yetki alanını tanımlayan düzenleme yokken bu konuda 64'üncü madde bilahare ilave edilmiştir. Bu teklifle Türkiye'de helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite etmek üzere yetkili tek kurum olarak Helal Akreditasyon Kurumu öngörülmektedir. 64'üncü madde 27'nci maddenin yapmaya çalıştığı düzenlemeyi sakatlamaktadır. Hâlbuki helal akreditasyon yetkisini Türk Akreditasyon Kurumu bünyesinde tanımlamak mümkündür. Önerilen mevcut düzenlemelerle hem hukuki bir hata yapılarak göz göre göre iki madde arasında çelişki ortaya çıkarılmakta hem de yeni bir kurum yaratılarak gereksiz bir bürokrasi oluşturulmaktadır. Öte yandan, bu ikili düzenleme Avrupa Birliği tarafından hazırlanan Ürünlerin Pazara Sunulmasına Dair Akreditasyon ve Pazar Gözetimine İlişkin Tüzük'le de çelişmektedir.

Son olarak hangi ürünlerin sertifikasyonunun helal akreditasyona tabi olacağı da net değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Sezgin.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Dünyada ve nüfusu Müslüman olan ülkelerde mevzuat ve uygulama teklifte öngörülenden hayli farklıdır. Bu bağlamda, gayet lüzumlu olduğunu düşündüğümüz ve şekillendirilmesinde geç bile kalındığına inandığımız helal akreditasyon işlevinin Türk Akreditasyon Kurumuna tabi bir yapı tarafından yerine getirilmesi uygun bir çözüm olacaktır. Teklifin 64'üncü maddesinin kanun teklifinden çıkarılması ve Helal Akreditasyon Kurumunun belirttiğim sakıncalara yol açmayacak tarzda biçimlendirilmesine ilişkin teklifimizi 64'üncü maddenin görüşmeleri sırasında yeniden gündeme getireceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)