| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 15.01.2019 |
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri selamlayarak sözlerime başlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 42'nci maddesinde verdiğimiz değişiklik önergesi üzerinde söz aldım.
Getirilen kanun tekliflerinin, önergelerin, bırakın kabul edilmesini, tartışılmasına bile rıza gösterilmeyen bir dönem yaşıyoruz. Onun için, ben yine farklı konularda, Anayasa ve soğan üzerinde konuşacağım. Soğan bıktırmış olabilir ama soğan bir semboldür, gene konuşacağım.
Mahallî seçimler yaklaşırken adaylar ve siyasi partiler, seçimi kazanmaya yönelik yapılacak her türlü faaliyetin yasal sınırlar içerisinde yürütülmesi için elbette ki demokratik hukuk devleti olmanın gereğini yerine getireceklerdir. Herkesin ama özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekili olarak görev yapan bizlerin ve Cumhurbaşkanının yasalar karşısında daha dikkatli ve özenli olmamız gerekmektedir. Bizler yemin ederek göreve başladık. Yeminimiz Anayasa'da yer alan metne uygun olarak yapılmaktadır. 81'inci madde milletvekilleri, 103'üncü madde Cumhurbaşkanı yemini için düzenlenmiştir. Bizler, milletvekili olarak, hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağımıza, Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağımıza büyük Türk milleti önünde namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Cumhurbaşkanı da benzer şekilde, Anayasa'ya ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağına büyük Türk milleti ve tarih huzurunda namusu ve şerefi üzerine yemin etti. Buraya kadar tamam.
Şimdi bir sorunla karşı karşıyayız. Anayasa'ya bağlı kalacağımıza, sadakatten ayrılmayacağımıza namusumuz üzerine yemin ettik ama aynı Anayasa'nın 94'üncü maddesinden aynı şeyleri anlamıyoruz. Bu maddenin son fıkrası "Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine katılamazlar." demektedir. Biz bu ifadeyi yazıldığı gibi anlıyoruz. Farklı anlayanlar bizlere ve büyük Türk milletine nasıl farklı anladıklarını açıklamak zorundadır. "Böyle bir hüküm yok." diyemeyeceklerine göre, bizlerin nasıl yanlış anladığımızı açıklamaları gerekir. Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkan vekili, her defasında, bazı kanunları evirip çevirip kılıf aramaya çalışıyor. Hiçbir kanun maddesi Anayasa hükmünün yerine geçemez. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu "seçimlerin siyasi faaliyetten sayılmayacağı" ifadesi son derece isabetsizdir, talihsizdir ve ayıptır. Seçim çalışmaları siyasi faaliyet değilse nedir? Ticari faaliyet midir? Sayın Meclis Başkanı ne dediğinin farkında mıdır? Tekrar ikaz ediyorum, eğer ona kurulan bir tuzak değilse bu, bu yasa dışı inattan derhâl vazgeçmelidir.
Bakın, İYİ PARTİ olarak bizim Başkanlık Divanında sadece 1 üyemiz vardı, Balıkesir Milletvekilimiz İsmail Ok Divan Kâtibiydi, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız oldu ve Divandaki görevinden istifa etti. Mecburiyeti var mıydı? Hukuken yoktu. Başkan ve başkan vekillerini bağlıyor 94'üncü madde ama bu arkadaşımız bir örnek oluşturdu, seçim meydanlarında, seçim kampanyalarında bir haksızlığa yol açmamak için, bunu gerekçe göstererek istifa etti.
Değerli milletvekilleri, vatandaşlarımız açısından hak aranacak bir yer, doğruluğuna, adaletine inanılan ve güvenilen bir makam neredeyse kalmadı. Devlet kurumlarında çalışan, devletin nizamına ve hukukun üstünlüğüne inanan insanlar da bu gidişattan memnun değil, herkes gerginlik içerisindedir. Bu gerginlikte devleti yönetenlerin Anayasa ve yasalara karşı takındıkları tavrın etkisi büyüktür. Gerginliği gidermek, halkın huzurunu sağlamak devletin görevi olmalıdır, devlet güven vermelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, sözlerinizi tamamlayın Sayın Nuhoğlu.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Devleti yönetenler yasalara uymalıdır, yasalara uygun davrandıklarını her zaman göstermelidir. Bu bakımdan, yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı Sayın Yıldırım'ı ettiği yemine bağlı kalmaya ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmamaya bir kez daha davet ediyorum.
Değerli milletvekilleri, gelelim soğana. Soğan artık bir sembol oldu. Önemli olan hayat pahalılığıdır. Soğan gibi birçok ürünün fiyatı çok yüksektir. Geçim sıkıntısı ve yoksulluk zaten borçlu yaşamaya alıştırılan halkımızı daha da zora sokmuştur. Birçok şeyin seçime göre ayarlandığını artık halk da anlamaya başladı. Önce yapılan, sonra geri alınan zamlar, tehir edilen bazı vergiler, affedilen cezalar milletin çoğunluğu tarafından fark edilmektedir. Enflasyonla mücadele şarttır ama bu mücadelenin yolu, Türkiye İstatistik Kurumuna talimat vererek hedefleri tutturana kadar rakamlarla oynanması değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, bir dakika daha süre vereyim ama lütfen bağlayın sözlerinizi.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
Enflasyon hesabı için aralık ayının 20-25'i arasında fiyatlar toplandı. Toplanan ürünlerin bir kısmının fiyatları yılbaşı için indirime girdi. Hemen, derhâl, talimatla yeniden fiyatlar alındı ve o fiyatlar sepete konuldu. Türkiye İstatistik Kurumunun daire başkanlarına ve bölge müdürlerine de gerekli ikazlar yapıldı, gözleri korkutuldu. Bütün bunlara rağmen, TÜFE için açıklanan yüzde 20,3 enflasyon oranı çok yüksektir. Gelişmekte olan ülkelerin 2018 TÜFE ortalaması yüzde 4-5 dolayındadır.
Hükûmeti, artık, gerçekleri görmeye ve ekonomide yapısal düzenlemeleri yapmaya davet ediyor, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Nuhoğlu.