GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:16.01.2019

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 37 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 48'inci maddesinde verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

48'inci maddenin gerekçesinde "belediyelerin gördükleri hizmetler itibarıyla gerçekleştirilmesinde fayda görülen yatırım projelerinin desteklenmesi" denilmektedir. Bu fayda neye göre belirlenecek, kıstasları neler olacak, hangi nitelikli ekipler tarafından değerlendirilecek; hiçbirisi bu kanun teklifinde net bir şekilde ortaya konulmamıştır. Madde gerekçesinin devamında belediyelere yapılacak yardım ödeneğinin Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından sağlanacağı ifade edilmektedir. Belediyeler ile il özel idarelerinin nakit yönetim sistemleri Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlanmıştır. Bu şartlarda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında bir yetki çatışması yaşanacaktır. Maliye Bakanlığında olan yetki, teklif edilen maddeyle, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yeni kurulan Strateji ve Bütçe Başkanlığına devredilmektedir. Belediye seçimlerine kısa bir süre kala belediyelerin devletin adaletine yakışmayacak şekilde "Senin partin, benim partim." diye ayrıştırıldığı, bu dönemde ödeneklerin Cumhurbaşkanlığına, ödenek onayının ise partili Cumhurbaşkanına verilmesi uygun değildir. Cumhurbaşkanının hiçbir gerekçe göstermeksizin istediği belediyeye ödenek verip istemediği belediyeye ödenek vermemesi imkânı doğacaktır ki bu durum hem Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki eşitlik ilkesine hem de görev ve yetkilerini düzenleyen 104'üncü maddesine aykırıdır.

Değerli milletvekilleri, Hükûmet yetkilileri, son günlerde Türkiye'de ekonomik krizin atlatıldığından, dengenin sağlandığından bahsetmektedir, rakamlarla oynayarak Türk ekonomisinin büyüdüğünü söylemektedirler. Gerçekten öyle midir? Elbette hayır. Ekonomik kriz, birkaç yandaş müteahhitlik firması dışında, olanca cesametiyle orta, alt gelir grubu ile fakir fukara, garip gurebayı ezmektedir. İnsanlarımız semt pazarlarına ancak akşamın alaca karanlığında gitmekte, dökülen meyve ve sebzeyi toplayıp evine, çoluğuna çocuğuna götürmektedir. Vatandaşın nefes alacak hâli kalmamıştır. 2019 yılı için yapılan maaş zamları çalışanın cebine girmeden eriyip gitmiştir.

Peki, ne yapmak lazım? Öncelikle ülkede adaleti ve hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak şarttır. Sonrasında adil bir vergi sistemi yerleştirilmeli, asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. İşsize iş yaratacak, istihdam yaratacak yatırımlara yönelinmelidir. Dolaylı vergiler azaltılırken doğrudan verginin artırılması için tedbirler alınmalı, vergi tavana yayılmalıdır.

Değerli milletvekilleri, daha önce de birçok konuşmamda dile getirdiğim gibi, insanımızın yaşadığı önemli konuları bu kürsüden gündeme getirmeye devam edeceğim, sorunların çözümü için verdiğimiz yasa tekliflerinin de takipçisi olacağım.

Bu sorunlardan bir tanesi de sosyal güvenlik öncesi doğum ve hamilelik süreçlerinin borçlanma yoluyla emekliliğe saydırılmasıdır. Bu konuda yasa teklifimiz verilmiş, komisyonda bekletilmektedir. İsteğimiz bu yasa teklifinin de bir an önce Genel Kurula getirilerek beklentinin karşılanması, mağduriyetin giderilmesidir.

Değerli milletvekilleri, diğer bir konu ise öğretmen okulu mezunlarının başka kurumlarda devlet memuru olarak çalıştırılmasıdır. Bunlar veri hazırlama memuru, bilgisayar işletmeni, şef, zabit kâtibi, icra memuru gibi mezuniyet dışı unvanlarda çalışmak zorunda bırakılmakta ve bir an önce öğretmenliğe geçmek istemektedirler. 15/7/2016 sonrası olağanüstü hâl döneminde çıkarılan KHK'lerle meslekten ihraçlar sonucu binlerce öğretmen açığı oluşmuştur.

Yine, birçok okulda çağ dışı bir yöntem olan ikili eğitim sistemi uygulanmaktadır. Açıktan atama bekleyen ise yüz binlerce öğretmen vardır. Bütçe kısıtlılığı sebebiyle yeteri kadar atama yapılamamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı ülkenin geleceği için hiçbir harcamadan kaçınamaz. Millî Eğitimde fedakârlık yapılması gereken, tasarruf yapılması gereken bir politika izlenemez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin, size bir dakika daha süre veriyorum Sayın Bahşi.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Teşekkür ederim efendim.

Buna rağmen açıktan atama yapılamıyorsa hazır devlet kadrolarında çalışan memurların öğretmenlik kadrolarına geçirilmesi şarttır. Öğretmenlik hayalleriyle öğretmen okullarından mezun olup zorunluluk sebebiyle yani aş, ekmek sebebiyle başka mesleklerde çalışmak zorunda kalan insanlarımızın bir an önce Millî Eğitim Bakanlığı öğretmenlik kadrolarına geçirilmesi gerekmektedir.

Büyük Türk Milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)