GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:16.01.2019

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Osmanlı İmparatorluğu'ndan ilham alan ve Cumhuriyet Dönemi'ndeki deneyimlerle olgunlaşan, zenginleşen bir diplomasi geleneğine sahiptir ve dünya çapında büyük saygı duyulan bir diplomasi ekolünü temsil etmektedir. Diplomasi mesleği uzmanlık gerektiren bir meslektir ve usta-çırak ilişkisi son derece büyük önem taşımaktadır.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçiş sürecinde Dışişleri Bakanlığının yapı ve işleyişine ilişkin birçok düzenleme ve uygulama esasen Türkiye'nin ulusal gücünün parçası olan bu geleneğe darbe niteliğindedir. Dünyanın yakın tarihi de göstermektedir ki, siyasi rejimlerde yaşanan otoriterleşme süreçleri genellikle köklü kurumların içinin boşaltılması sonucunu doğurmaktadır. Devlet geleneğimizin hafızası olma özelliğini de taşıyan Dışişleri Bakanlığının teşkilat yapısında ve işleyişinde yapılan değişiklikler, meslek dışından büyükelçi atamalarındaki artış ve keyfilik maalesef böyle bir yıkma ve yok etme anlayışını yansıtmaktadır.

Bir de şimdi Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurum ve kurullar var. İYİ PARTİ olarak bu kaygılarımızı defaatle gündeme getirdik.

Değerli arkadaşlar, 9 Ocak 2018 günü yapılan Dışişleri Komisyonu toplantısında Sayın Dışişleri Bakanını ağırladık. Kendisine bu ziyareti için müteşekkiriz. Komisyonun muhalefet partilerine mensup üyeleri, başlıca siyasi konuların yanı sıra, dışarıdan büyükelçi atamalarından duydukları haklı kaygıyı dile getirdiler. Ben de siyasi konular haricinde bilhassa merkezdeki sorumluluk görevlerine dışarıdan yapılacak atamaların sakıncalarına değindim ve Sayın Bakanın "Türkiye'nin en başarılı 2 büyükelçisi meslek dışından atanan Tokyo ve Pekin büyükelçileridir." ifadesine çok şaşırdığımı vurgulayarak kıstasları sorguladım. Komisyon tutanakları hakkında resen gizlilik kararı alındı; bunu tartışmıyorum ama bu konuyu, toplantının hemen akabinde kamuoyuna mal olduğu için, huzurunuzda biraz ayrıntılandırmak gereğini de duyuyorum.

Öncelikle, Sayın Bakanın bu beyanının çok talihsiz bir beyan olduğunu ve başında bulunduğu kurumun asıl mensuplarına karşı saygı eksikliği içerdiğini belirtmeliyim. Bu ifade, aynı zamanda, toplamı 21 civarında olan, dışarıdan atanmış diğer büyükelçilerin Sayın Bakanın "performans" kıstaslarının altında kaldığını da ortaya koymaktadır; mesela Kuala Lumpur Büyükelçisi Sayın Merve Kavakçı bu meyandadır.

Sayın Bakan Komisyon üyelerinin önünde bir büyükelçiyi örnek göstererek "Filanca büyükelçi çok kötüydü." de diyebilmiştir. Kötüydüyse niye o büyükelçiyi yıllarca görevde tutmuştur?

Sayın Bakana ayrıca soruyorum: Tokyo ve Pekin büyükelçilerini hangi kıstaslara göre en başarılı büyükelçi olarak addediyor? Bu büyükelçiler ülkemiz ile bu iki ülke arasında çıkarlarımıza hizmet eden hangi fevkalade gelişmeleri sağlamışlardır? Veya Dışişleri Bakanlığına çok ciddi sayıda ve olağanüstü önemli değerlendirmeler ve bilgiler mi aktarmışlardır? Bu arkadaşlar, görevlerinde bir yıldan biraz fazla bir süreden beri bulunmaktadırlar. Bu süre bir büyükelçinin performansını bunu Dışişleri Komisyonu önünde beyan edecek ölçüde güvenli bir şekilde ölçmeye yeterli midir?

Pekin Büyükelçimizin Çin'le derin ticari faaliyet geçmişinin ayrıntılarına değinmeyeceğim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Sezgin.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Teşekkür ederim.

Ancak Çin'in Doğu Türkistan bölgesinde Uygur Türklerine karşı bu denli ağır ve kitlesel insan hakları ihlalleri işlenirken, Uygur Türkleri Çin rejimi tarafından tam bir zulme tabi tutulurken Sayın Bakanın Pekin Büyükelçisini "en başarılı büyükelçi" ilan etmiş olmasındaki tuhaflığı takdirlerinize sunuyorum. Komisyonda bu konuda sorduğum soruyu da kendisi cevapsız bırakmıştır.

Değerli arkadaşlar, diplomasi geleneğine, kuvvetli bir tarihsel birikime sahip ülkelere baktığımızda bunların bazılarında dışarıdan büyükelçi ataması yapılmaktadır, geçmişte bizde de olmuştur. Ancak ABD ve "çadır devletler" olarak adlandırabileceğimiz kategori dışında bu tayinler istisnaidir ve ciddi kıstaslara tabidir. Türkiye'deyse ölçü kaçmaktadır ve yapılan atamalar, çıkarılan düzenlemeler âdeta kurumu yıkma amacını ima etmektedir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)