| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 16.01.2019 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Az önceki konuyla bağlantılı olduğu için grubum bu konuda bana tekrar söz verdi, teşekkür ediyorum.
Az önce arz ettiğim gibi, eski devlet hastanesinin bazı bölümleri Aksaray'da hayırsever iş adamları tarafından yapılmıştı. Hepimizin bildiği gibi, insanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat. Ölüm, bu dünyada yaşanan geçici hayatın sona ermesi, varlığı kesin olan ebedî hayata geçişin başlangıcıdır. Ölümle hayat durduğu gibi yapılan hayırlar da, işlenen günahlar da sona erer. Ancak ilahi hikmetin bir sonucu olarak bazı işlerin sevabı, bazı işlerin günahı ölümden sonra da devam eder. Hadiste sevabı ölümden sonra devam eden üç amelden bahsedilmektedir. Bunlardan bir tanesi sadaka-i câriye yani hayrı devam eden iyiliktir. Herkesin faydalandığı ve varlığı devam ettiği müddetçe sevabı da devam eden hayırlardır. Camiler, mescitler, mektep ve medreseler, yollar ve köprüler, çeşmeler ve sebiller, hastaneler ve her çeşit hayır vakıfları bunların örneğidir. Bunları yapanların, yapımına katkı sağlayanların amel defteri kapanmaz, sevapları sürekli olur. İşte, bu inançla, bu düşünceyle bazı hayırsever vatandaşlarımız veya bu hayırsever vatandaşların aileleri Aksaray'da Mustafa Yazıcı Göğüs Hastanesi, Şammas Vehbi Ekecik Kadın Doğum Hastanesi ve Kamber Demir Kanser Teşhis Ünitesi şekliyle sağlık kuruluşları meydana getirmişlerdir. Ancak Aksaray Devlet Hastanesi yeni yapılan hastaneye taşındığından dolayı, hayırsever vatandaşlar tarafından yapılan bu binalar şimdi atıl vaziyettedir. Yani insanlar bir hayır yapmışlardır, bir güzellik yapmışlardır, insanlara faydalı olmak için bir çaba ve gayret içerisinde olmuşlardır ama maalesef, yaptıkları bu binalar şu anda hiçbir işe yaramamaktadır. Ben buradan başta Sayın Aksaray Valisi olmak üzere tüm ilgilileri uyarıyorum: Bu binaları hangi kurum ve kuruluşlara verecekseniz bu isimlerin yaşatılmasına dikkat ediniz, onların isimlerinin yaşatılmasını sağlayınız. Eğer oralarda yaşatmak mümkün değilse yeni yaptığınız hastanenin bazı ünitelerine bu hayırsever insanların isimlerini veriniz.
Yine, Aksaray'ın ilk yükseköğrenim yurtlarından biri olan Nuri Yazıcı Yüksek Öğrenim Yurdu Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağışlanmış, Kredi ve Yurtlar Kurumu geçen yıl "İhtiyacım yok." diyerek bu yurdu Aksaray Belediyesine bağışlamıştır. Aksaray Belediyesi de bugün burayı ihaleyle satışa çıkarmıştır. Yani bir insanın hayır için, sevap kazanmak için yapmış olduğu binayı birileri arada eritip gitmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, hepinizin malumu olduğu üzere, sağlıkta yüz binlerce gencimiz iş beklemektedir. Biz milletvekili oluncaya kadar, açıkçası, sağlık sektöründe bu kadar çok insanın, bu kadar çok gencin iş beklediğini bilemiyorduk. Mesela, 100 bine yakın ortaöğretim mezunu pırıl pırıl gencimiz iş beklemektedir, atama beklemektedir ama Sağlık Bakanlığı maalesef bu gençlerimizin ümitlerine, hayallerine, beklentilerine bir türlü istenilen oranda cevap verememektedir. Oysa bu gençler başarılı öğrenci oldukları hâlde, anne ve babalarının ekonomik durumları iyi olmadığı için bir an önce okulu bitirip garanti meslek düşüncesiyle sağlık meslek liselerine gitmişler ve büyük bir başarıyla bu okulları bitirerek ailelerinin ekonomisine katkı sağlamak adına mezun olmuşlar ama maalesef bugüne kadar bu gençlerimizin atamaları yapılamamıştır. Sadece onlar mı? Evde hasta bakım teknikerleri Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdelediği atamaları bekliyorlar. Fizyoterapistler, acil tıp teknisyenleri, diş protez teknikerleri, anestezi teknikerleri ve teknisyenleri, elektronörofizyoloji mezunları, tıbbi dokümantasyon ve tıbbi sekreterlik mezunları hâlâ binbir ümitle kendilerine görev verilmesini, iş verilmesini sabırsızlıkla bekliyorlar. Bu kadar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın Sayın Erel.
AYHAN EREL (Devamla) - Ben yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Daha fazla vaktinizi almak istemiyorum.
Çok teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)