GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:16.01.2019

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 57'nci maddesindeki önergemiz üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Daha önce kira artışlarında üretici fiyat endeksi uygulanırken, maddeyle, tüketici fiyat endeksinin esas alınmasıyla kiracı lehine bir düzenleme yapılmaktadır.

Cumhuriyet tarihimizin belki de en ağır ekonomik krizini yaşarken bir dizi önlem almaya çalıştığınızı görmekteyiz. Ancak alınan önlemler yeterli değildir. Esnafın, sanayicinin iş yapamadığı bir piyasada; memurun, işçinin maaşının enflasyon karşısında her gün eridiği bir ortamda bu tedbirler gereken ekonomik iyileşmeyi sağlayamayacaktır.

Değerli milletvekilleri, öncelikle, gerçekten samimiyseniz milletin fabrikalarını satmayı bırakmalısınız. Çiftçinin mazot, gübre ve yem fiyatlarını düşürerek ithalata dayalı tarım politikanıza son vermelisiniz. Sanayiciye gerçek teşvikler vermeli; dışarıdan ham madde getirerek üretimi değil, ham maddesini de ürettiğimiz, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesini sağlamalısınız. Müşteri garantili yol, köprü, havalimanı, hastane yatırım anlaşmalarını Türk lirasına çevirmeli, ödeme garantilerini iptal ederek tasarruf sağlamalısınız. Yalnızca bunlar da değil, bu zor dönemde tüm devlet harcamalarında tasarrufa geçmelisiniz; araç saltanatına son vermeli, koruma ordusuyla dolaşmaktan vazgeçmelisiniz; devleti, yandaşlarınızın binalarında kiracı olmaktan kurtarmalısınız. Tasarruf ettiğiniz bütçeyi de emeklilerimizin maaş ve ikramiyeleri, emeklilikte yaşa takılanların talebinin karşılanması, çiftçinin desteklenmesi; işçinin, memurun hak ettiği ücreti alması için kullanmasınız. Yaşadığımız sorunlar kredi kartlarını yapılandırmakla; can suyu, nefes kredileri vermekle; birikmiş, zamanında ödenmemiş tarımsal desteklemeleri apar topar ödemeye çalışmakla çözülemeyecektir; bunlar yalnızca aspirin tedavisidir. İnsanlar çaresizlikten canına kıyıyor. Geçen hafta Çanakkale Biga'da 4 vatandaşımız, ekonomik çaresizlikten canına kıydı. Bu örnekler her gün artıyor. Halkın yaşam standardı düşüyor. Sayenizde herkes kimyager oldu, finans uzmanı oldu. "Kredimi nasıl öderim? Kredi kartıma nasıl takla attırırım?" diye düşünüyor. Bir karttan çekip diğerini ödeyenler, onun asgarisini yatırıp, limitini artırıp devam edenler... Durum vahim. Herkes iktisatçı oldu; "limit" "ödeme garantisi" "kredi faizi" "KMH" "ipotek" "konkordato" kavramlarını öğrenmeyen kalmadı. Vatandaş yoksullaştı, iktidara sırtını dayamış bir avuç yandaş zenginleşti. Aslında vatandaş sizleri uyarıyor sayın milletvekilleri. Tek başına iktidardan, MHP'yle koalisyon sayesinde yasa çıkarabilen bir noktaya geldiniz. Bu gerçeği görmek gerekiyor. Sonuçları tartışmalı bir referandumla kişiye özel icat ettiğiniz yeni sistem imdadınıza yetişmemiş olsaydı iktidarınızı sürdüremezdiniz. Ama bu ülkenin geleceği birilerinin ihtirasından çok daha önemlidir. Bu cennet ülkeye ve cefakâr milletimize yakışır bir yönetim sergilemeye mecbursunuz. Hukukun üstünlüğünü ve adaleti yeniden sağlamalısınız. Kapattığınız Devlet Planlama Teşkilatını acilen yeniden açarak ülkemizin eğitiminin, sanayisinin, tarımının gelecek elli yılını planlamalısınız.

Bir ülke düşünün; planlama yapmadığı için öğretmenleri, doktorları, mühendisleri işsiz. Gelin, bu ülkenin hangi meslekte ne kadar insana ihtiyacı var bunu planlayalım; ona göre öğretmen, mühendis, hâkim, doktor, veteriner yetiştirelim; kimse evinde atama beklemesin, kimse "Hamili kart yakınımdır." yazan kartvizitler peşinde koşmasın. Devlette torpili ve cemaatleri değil, liyakati esas alalım; mezun olan iş bulsun, gençlerimiz ve aileleri perişan olmasın. Önce insan kaynağını planlamakla başlayalım. Tarıma ve tarıma dayalı sanayiyi planlamakla başlayalım. Kendine yeten bir ekonomi için sanayi hedeflerimizi ortaya koyup ulaşmak için yol haritamızı belirleyelim. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları cumhuriyeti kurarken işe insana yatırım yaparak ve üretmekle başlamış, biz de öyle yapmalıyız. İçinde bulunduğumuz ekonomik krizden tek çıkış yolu üretim, üretim, üretim.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)