| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 16.01.2019 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 37 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 60'ıncı maddesinde verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Alara Çayı yılda 10 milyondan fazla yabancı turistin tatil yaptığı Türk Rivierası olarak da bilinen Antalya sahil bandına en yakın ırmaklardan birisidir. Irmak Gündoğmuş ilçesi sınırlarında Torosların sarp yamaçlarından doğar. Tarihî Alara Kalesi ve Alara Çayı'nın büyük bölümünü oluşturan suların kayadan fışkırdığı Uçansu Şelalesi de görenleri büyülemektedir. Su sıcaklığı yaz kış 10-15 derece arasında değişmektedir.
Uçansu Şelalesi'nin de bulunduğu Alara Vadisi sahip olduğu biyolojik zenginlik ve doğasıyla 2008 yılında UNESCO tarafından açıklanan dünyada yaşanabilir 100 yerden biri listesinde 19'uncu sırada gösterilmiştir. Her güzelliğin yağmalandığı günümüzde elbette bu güzellik de kendi hâline bırakılamazdı. Nitekim yaklaşık on yıldır bu güzelliği mahvetmek üzere hırsını frenleyemeyen açgözlüler bu eşsiz doğa harikası çayın üzerinde 12 tane HES projesi ruhsatı almışlar ancak bölge insanının direnci ve açtığı davalar neticesi HES projeleri 6'ya kadar düşürülebilmiştir. Yine, aynı açgözlü kesim bu güzelliği bitirmek üzere farklı yollar aramış, çayın suyunu şişeleyip satma yolunda bulunmuşlar ve hemen işe koyulmuşlardır. Ancak duyarlı Antalyalılar ve Gündoğmuşlular buna izin vermeyecektir; gerek mahkemeler yoluyla gerekse demokratik eylemler yoluyla bu güzelliklerin mahvolmasına izin vermemeye çalışmaktadırlar. Nitekim 25 Ocak günü bu talan teşebbüslerini yerinde Antalyalılar protesto edecektir.
Değerli milletvekilleri, Antalya'mızın sorunlarından da bahsedeceğim. Antalya'nın, bilindiği gibi, iki temel geçim kaynağı vardır; bunlardan biri turizm, birisi ise tarımdır. Türkiye, turizm ve kültür değerleri bakımından köklü bir geçmişe sahip olup birçok ülkenin kıskanacağı zenginliktedir. Turizmdeki rakiplerimizden İspanya'nın 1.200 kilometre kıyı şeridi varken sadece Antalya'nın 650 kilometre kıyı şeridi vardır. 2018 yılının ilk altı ayında 19 milyon turist gelmiş, 11 milyar dolar gelir elde edilmiştir. Ülke ekonomisine bu kadar katkı yapmasına karşın turizm sektörü ve Antalya şehri hak ettiği değeri bir türlü görememektedir. Sektörde yaşanan sıkıntılar AK PARTİ iktidarında giderek büyümekte, ülkemize gelen bu kadar turiste ve sağlanan bu kadar gelire rağmen turizmci kâr elde edememektedir.
Ülkemizde öncelikli olarak turizmi on iki aya yayma çalışmalarının mutlaka geliştirilmesi, fuar, üniversite, sağlık, golf ve kaplıca gibi alanlarda da turizmin desteklenmesi gerekir. Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde kriz derinleşecek, yüzlerce işletme iflas edecek ve ülkenin bacasız sanayisi turizm krizden çıkamaz hâle gelecektir. Beklentiler her sene düşmektedir, her sene bir önceki sene gelirlerini aratmaktadır. Şu an itibarıyla turizmcinin geliri ile gideri baş başa bile değildir, zarardadır. Kimse, gelen turist sayısına ve yapılan ciroya aldanmamalıdır. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Bu konuda, Hükûmet olarak, acilen bir çözüm bulunmalı, verilecek teşviklerle turizm tekrar cazip bir meslek konumuna getirilmelidir. Kısacası turizm kurtarılmak zorundadır.
Değerli milletvekilleri, Antalya, önemli bir turizm bölgesi olması yanında, Türkiye'nin en önemli tarım bölgesidir de. Tarımda çeşitlilik bakımından Antalya eşsiz durumdadır. Antalya'daki tarım hareketi Türkiye'deki enflasyonu direkt etkileyebilecek büyüklüktedir. Tarımın sorunlarının çözülmesi hâlinde Antalya'nın refah düzeyinin önemli oranda artacağı, Türkiye'nin de aynı oranda büyüyeceği düşünülmektedir. Bu kadar önemli bir sektörün sorunları hep tartışıldığı hâlde nedense çözüme kavuşmadığını da anlamakta zorluk çekiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Bahşi.
FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - İktidardakiler ya sorunları tespit edemiyor ya da çözüm konusunda istekli davranmıyor.
Değerli milletvekilleri, Antalya tarımının planlama eksiği vardır. Öncelikle tarımın teşvik edilmesi gerekir. Bu çerçevede üreticiye tohum, ilaç, gübre ve fide desteği sağlanmalı, özellikle fideler ücretsiz dağıtılmalıdır. Çözüm noktasında acilen harekete geçilmelidir. Yoksa bu kadar verimli bir coğrafyada, böylesi mükemmel bir iklimde zenginliklerimiz içinde yokluk yaşamaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle yüce Türk milletini ve Gazi Meclisi selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)