GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Menfur bir suikast sonucunda hayatını kaybeden Hrant Dink'i saygıyla andığına, HDP grup önerisinde geçen ifadelerin milleti ve devleti töhmet altında bırakan ifadeler olduğuna, bir insanın yaşama hakkının elinden alınmasının vicdanla ve manevi değerlerle bağdaşmadığına, Devlet Bahçeli'nin 2 Şubat 2007'deki uyarılarının isabetli tespitler içerdiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:47
Tarih:17.01.2019

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu önerge üzerine belli bir hazırlık yapmış olmakla birlikte baştan konuşmayı düşünmemiştim ve konuşmamak için de biraz da zorlamıştım kendimi. Ancak yapılan tartışmaları da dikkate alarak konuşma yapmakta bir zaruret de gördüm fakat yapılan tartışmaların dışında bir konuya temas etmek istiyorum.

Öncelikle bundan on iki yıl evvel menfur bir suikastla hayatını kaybeden Hrant Dink'i saygıyla anıyor ve ailesine de başsağlığı dileklerimi tekraren iletiyorum. Çünkü her yıl aynı tarihlerde HDP Grubu tarafından bu grup önerisi gündeme getiriliyor. Şimdi, bu grup önerisinde benim dikkatimi çeken bir ifadeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyor ki grup önerisinde: "Dink davası ortada Türkiye'nin Ermeni bir yurttaşına karşı âdeta millî mutabakatla işlenen bir cinayet olmasına rağmen ne yazık ki hafızalarda cezasızlık kültürünün sembollerinden biri olarak yer almıştır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, bu ifadeler cinayetin faili olarak bütün bir milleti ve devleti itham eden ve töhmet altında bırakan bir ifadedir. Ve sadece cinayeti işleyen provokatör şebekelerinin provokatif amaçlarına hizmet etmekten başka bir neticesi de olmaz. Ayrıca, ben öyle kuvvetle inanıyorum ki Hrant Dink sağ olsaydı da bu ifadeleri kesinlikle kabul etmez ve reddederdi.

Kökeni, kimliği, kişiliği ne olursa olsun, öncelikle bir insanın yaşama hakkının elinden alınmış olmasının, bizatihi sadece bu hususun bile vicdanla ve manevi değerlerle bağdaşır hiçbir tarafı yoktur. Bu yüzden, Ermeni asıllı bir Türk vatandaşının katledilmesini de Türk milleti hiçbir zaman, asla tasvip etmemiştir.

Çok önemli bir hususu da hatırlatmak istiyorum. Bu cinayetten yaklaşık on-on beş gün sonra, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin 2 Şubat 2007'deki uyarılarını da tekraren hatırlatmak istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bundan on iki yıl evvel yapılan bu uyarıların ne kadar isabetli olduğu bu on ikinci yıl itibarıyla daha da anlam kazanmaktadır. Diyor ki Sayın Genel Başkanımız: "Devletin bütün yetki ve imkânlarıyla bu itham -yani işte çeteleşmeydi, biraz önce de ifade edildi, yok Ergenekon'du vesaireydi; birtakım bir mugalata, bir gereksiz tartışmaya, bir polemik içerisine bu cinayet hadisesi hapsedilmişti, kamuoyu bunları tartışıyordu, o tartışmaların yoğunluğu içerisinde- kesinlikle araştırılmalı, gereği yapılmalı ve kurumlar içindeki 'çeteleşme' olarak tarif edilen yapı ortaya çıkarılmak mecburiyetindedir. Ayrıca, bu araştırmaya da -lütfen dikkat buyurun- Emniyet teşkilatı bünyesinde, cemaat ilişkileri ağını ortaya çıkarmakla başlanmalıdır." Ve artık bugün itibarıyla hiç kimse itiraz etmeyecektir ki bu uyarılar son derece isabetli tespitler içermektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Bağlayın lütfen Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum; biraz zorluyoruz sabrınızı.

BAŞKAN - Yok, yok, hayır; buyurun, devam edin.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - On iki yıl önce, bu cinayetle ilgili olarak Emniyet içerisindeki FETÖ odaklı yapılanmaya dikkat çekilmişti. 15 Temmuz sonrasında, kamuoyu, Hrant Dink cinayeti ile FETÖ arasındaki bağlantıyı da daha netlikle görmeye başlamıştır. Ama ilginçtir ki bu grup önerisinde bu FETÖ bağlantısına en küçük bir atıfta bulunulmamaktadır, bütün millet neredeyse itham edilir bir durumdadır. Bunu da manidar bulduğumu ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla sefil bir tetikçiyle aziz Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti itham edilemez diyoruz ve Türk milletinin on iki yıldır bu katliam üzerinden aşağılanarak istismar edilmesini de hukuk ve siyaset çerçevesinde doğru bulmadığımızı hatırlatmaya devam edeceğimizi de ifade etmek istiyorum. Bu tür tartışmaları polemik ve mugalatadan uzak tutarak ve gerçek amacına matuf değerlendirmeleri yapmakta fayda görüyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Akçay.