| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 27.11.2012 |
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu SEDAŞ'taki elektrik sayaçlarıyla ilgili problemlerin araştırılmasıyla ilgili grup önerisi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, elektrik faturaları vatandaşın eline ulaşana kadar, elektriğin üretiminden başlayıp o sistematiğin birtakım sıkıntılarıyla birlikte, yine o sayaçlar vesaire, bütün bunları üst üste getirdiğimizde vatandaşı rahatsız eden, hatta basına yansıyan birçok problem var, mahkemelere başvurular var.
Dolayısıyla, bu tür konuları burada, en azından, vatandaşın problemlerini konuşmak, görüşmek fırsatı doğduğunda ilgili bakanların da burada olmasında aslında fayda var diye düşünüyorum ama Sayın Bakan herhâlde Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu gensoruyla ilgili çalışma yapıyor, onun için burada bulunamadı. Ama, bizim de burada müspet, bu konularla alakalı müspet birtakım şeyler söyleyebilme ihtimallerini göz önünde bulundurmalılar diye düşünüyorum.
Tabii, bu sayaçlar, sadece SEDAŞ'ın bulunduğu bölgede değil, Türkiye'nin birçok bölgesinde sayaçların zamansız sökülmesi veya ilgililere haber vermeden sökülüp takılması, sökülüp takılmasından dolayı vatandaşlara birtakım yüklerin binmesini hep biliyoruz, duyuyoruz. Ama vatandaşı rahatsız eden en büyük problemlerden bir tanesi de, biraz önce bahsedildi "kayıp kaçaklar."
Şimdi, Sayın Aygün burada konuşmasını yaptı, ayrıldı zannediyorum. Şimdi, biraz önceki Cumhuriyet Halk Partili konuşmacı kayıp kaçakların faturaya yansımasından bahsederken aslında doğru bir şeyi ifade etti. Çünkü 2008'de TEDAŞ maliyet bazlı fiyatlandırmaya geçti ancak bölgesel bazlı maliyetlendirmeye, fiyatlandırmaya geçmedi.
Dolayısıyla, TEDAŞ, faturalara bu kayıp kaçakları bindirirken Türkiye genelindeki kayıp kaçakların ortalamasını, faturasını ödeyen herkese yüklüyor. İşte, TEDAŞ'ın bakın tablosu burada yani Türkiye'nin herhangi bir yerinde fatura ödeyen bir vatandaş yüzde 57,3'üne gelecek şekilde ancak elektrik parasını ödüyor. Onun üzerindeki bütün rakamlarda? Yani, 20 kuruşluk bir rakam 35,70 kuruşa çıkıyor. Yani elektrik parası 20 kuruş ama nihai olarak ödediği rakam 35,70 kuruş. Bunun içerisinde de yine baktığımızda, biraz önce "kayıp kaçakların düştüğünden" bahsetti Sayın konuşmacı ama ne hikmetse bundan üç yıl önce 14,5'lara kadar düşmüştü kayıp kaçaklar ama özelleştirilen şirketlerin de kayıp kaçakları dâhil olmak üzere bugün 18'lere çıktı. Bunun cevabını aslında, Enerji Bakanımız, Sayın Bakan, sayın Enerji Bakanlığının yetkililerinin vermesi lazım. Hem teknoloji gelişiyor hem dağıtım şirketleri özelleşiyor ama kayıp kaçak her ne hikmetse 14,5'dan 18'e çıkıyor. Bu rakam, yine faturasını ödeyen tüketicilerden alınmak üzere -burada ifade ettiğim gibi- faturalara ilave ediliyor. Yani Kocaeli'de kaçakların sadece teknik kayıp boyutuna indirilmesi oradaki insanların problemini çözmüyor veya Türkiye'nin başka bir yerinde teknik kayıplara kadar, yüzde 5'lere, 6'lara kadar kayıpların indirilmesi oradaki vatandaşın problemini çözmüyor. Dolayısıyla, Türkiye genelindeki kayıp kaçakların bu anlamda indirilmesi yahut aslında bence şu anda, hemen, acilen yapılması gereken, çok da mantıklı olan bir şey var; o da bölgesel bazlı fiyatlandırmaya geçmek. Sayın Bakana bütçede de sordum ve çözümünü de ifade etmeye çalıştım. Bölgesel bazlı fiyatlandırmaya geçildiğinde bölgeler arası fiyat farklılıkları oluşacağı endişesi var; doğru, ancak oradaki o kayıp kaçakları burada kaçak elektrik kullanmayanlara ödetmek yerine, devletin bence bunu sübvanse etmesinden yani vatandaşın hiç suçu olmadığı hâlde ödediği bu parayı devlet kontrol edemediği için, devlet bunu kontrol altına alamadığı için devletin üzerine almasından daha mantıklı bir şey yoktur diye düşünüyorum.
Tabii, bu sayaçlarla ilgili olunca, aslında, yine, enerji koridoruna baktığımızda, bu enerji koridorunun daha düzenli çalışması için baktığımızda, şimdi, oluşan akıllı sayaçlar, akıllı sistemler var. Vatandaş, bakın, bu konuda çok fazla bilgi sahibi de değil. Zaman zaman yine, akıllı sayaçlar alıp taktıran vatandaşlar, bunları ilgili kurumları bilgilendirmedikleri için, yine saatlik birtakım tüketimlere göre faturalarının geldiklerini zannediyorlar. Oysa, bunu ilgili kurumlara bildirmeleri gerekiyor.
Bir de tabii, Türkiye genelinde de bu akıllı sayaçlar takılıp yine bu saatlik elektrik fiyatlandırmasına eğer geçilirse Türkiye'nin elektrik projeksiyonuna da, üretimine de çok büyük faydaları olacağı kanaatindeyim. Çünkü, bakın, elektrik fiyatlarını yükselten nedenlerden bir tanesi de puant saatlerindeki elektrik tüketiminin yüksek olması, dolayısıyla Türkiye'nin puant gücünün de bu anlamda elektriği karşılamakta sıkıntı çektiğinden dolayı, özellikle PMUM'da fiyatların çok yukarılara çıkması ve aşağı yukarı da PMUM'daki elektrik alışverişlerinin de neredeyse yüzde 30'lara çıkmasından dolayı, bu, elektrik fiyatlarını da ciddi anlamda yukarıya çekmekte maliyetlerini. Eğer vatandaşa bu akıllı sayaçları taktırabilip ve hatta faturalarının da, bu anlamda puant saatleri dışında kullandıkları elektriklerinin de, daha hesaplı olabileceğini bir şekilde anlatabilirsek, dolayısıyla hem elektrik tüketimindeki maliyetleri bu anlamda aşağıya çekmiş oluruz hem de vatandaşa yansımasında da bir anlamda iyilik etmiş oluruz diye düşünüyorum.
Dolayısıyla, bakın, size PMUM'dan TEDAŞ'ın aldığı rakamlara örnek olsun diye, 2009-2010'daki rakamları şöyle kısaca verirsek: Yine EÜAŞ'tan 15 kuruşa aldığı bir dönemde PMUM'dan aldığı fiyatın 23 kuruşa ulaştığını yine TEDAŞ'ın denetim raporlarında görüyoruz. Dolayısıyla bütün bunlar harmanlandığında, TEDAŞ'ın fiyatları bu anlamda yukarıya çıkıyor.
Yine, burada, TEDAŞ'ın PMUM'la ilgili bu fiyatların yukarı çıkmasından kaynaklanan sıkıntıları, ciddi anlamda raporların içerisinde yer alıyor.
Yine, özelleşen firmalar, buralardan alınan artık fiyatların maliyetlerinin yüksek olduğundan dolayı özel sektördeki ikili anlaşmalarını iptal etmeye başladılar.
Şimdi, elektrikle ilgili zamlar konusunda da? Maalesef artık elektrik gerçekten vatandaşın elini çarpar hâle geldi. Her ne kadar Sayın Bakan? Bunu, rakamları da zannediyorum cuma günü daha net bir şekilde ortaya koyarız. Ama, yine, bu Hükûmetin herhâlde siyasi birtakım aldığı kararlarla 2007'ye kadar elektrik fiyatlarını sübvanse etmesiyle, ancak 2007'den sonra, 15,81 kuruş olan 2007'deki elektrik fiyatlarının da bugün 35-36 kuruşlara kadar çıkması yani yüzde 120, yüzde 130'lara varan zamlarla birlikte vatandaş, gerçekten hem bu kayıp kaçaklar, işte, elektrik sayaçları, okuma paraları, vesaire, bu karmaşık faturalarla birlikte ciddi anlamda bir sıkıntı içerisinde. Bence, bu elektrik projeksiyonuyla alakalı, Türkiye'nin enerji politikalarıyla alakalı bir an önce bir araştırma komisyonunun kurulup, muhalefetin de görüş ve düşüncelerini ama yapıcı olan görüş ve düşüncelerini de dikkate alıp bu konunun daha da sağlıklı bir zemine oturmasını sağlamalıyız diye düşünüyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Özensoy.