| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 17.01.2019 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, sözlerime şöyle başlamak isterim: Ben Halkların Demokratik Partisinin bir mensubu olmaktan onur duyuyorum, gurur duyuyorum çünkü Halkların Demokratik Partisi Türkiye'nin en demokratik programına sahip partidir. Ekolojik, demokratik, cinsiyet özgürlükçü, sömürüye karşı, ayrımcılığa karşı bir partidir ve halkların birlikte, demokrasi içinde, bir arada yaşamasını savunur, bütün farklılıkları kabul ederek, kimseyi kimseye benzetmeden.
Değerli arkadaşlar, Halkların Demokratik Partisinin önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ'ın ve Selahattin Demirtaş'ın yoldaşları olmaktan dolayı da onur duyuyorum. Ve bütün zindanlardaki ve sürgündeki yoldaşların mücadelelerini burada selamlamak istiyorum.
Ve Leyla Güven -size hatırlatmaktan asla vazgeçmeyeceğim- bugün açlık grevinin 71'inci gününde. Leyla Güven hiçbir kişisel çıkar gütmeden, hiçbir kişisel ikbal derdine düşmeden, milletvekilliğini bir gün bile gündeme getirmeden halkların kalıcı barışı ve demokrasisi için bedenini yetmiş bir gündür açlığa yatırdı ve bütün dünyadan sesi duyuldu, Amerika'dan, Avrupa'dan, Filistin'den mesajlar alıyor fakat hâlâ Türkiye'de ses yok. Bakın, Leyla Halid, Leyla Güven'e mektup göndermiş ve ne söylüyor? Diyor ki: "Değerli arkadaşım Leyla Güven, ey zalimlerin zindanlarındaki Leyla, sana binlerce sıcak selam. Kendi adıma ve Filistinli kadınlar adına, devrimcilere yönelik tüm saldırılara karşı sesimi sesine katacağımı söylüyorum." Buradan Leyla Halid'e de selam olsun.
Değerli arkadaşlar, tartıştığımız gündem maddesinin gerekçesi zaten cinsiyetçi bir gündem maddesi, tartışıldı burada. Kadınları eve hapseden bir zihniyetin, kadınlara, cinsiyet ayrımcı bakış açısıyla, sadece aileyi, ev işlerini uygun gören bir bakış açısıyla yapılmış bir gerekçe, "hanımefendi" zihniyetiyle yapılmış, kadınlara "kadın" diyemeyenlerin zihniyetiyle yapılmış. O nedenle, öncelikle buradaki cinsiyetçi dile ben de itiraz etmek istiyorum. Kadınlar ev içindeki emekleriyle hep tarif ediliyorlar, biz buna itiraz ediyoruz. Bakın, partinizin Ulusal İstihdam Stratejisi'nde sürekli olarak kadın istihdamını artırmayı hedeflediniz ama sınıfta kaldınız. On altı yıldır kadın istihdamını artıramıyorsunuz. Evdeki mantı, börek, erişte, tarhana, örgü, çarşaf vesaire gibi işleri tekrar getirdiniz, kadınların önüne koydunuz. Bu, kadınların istihdamına yönelik ve kadınların güçlendirilmesine yönelik bir politika değildir. Evet, evde yapılan bu küçük üretim desteklenmelidir. O nedenle, internetten yapılan satışlara konulan sınır zaten çok düşüktür, bu daha yüksek tanımlanmalıdır ve kadınların ya da evde üretim yapan herkesin bu üretimini dışarıda satmasının yolu açılmalıdır, desteklenmelidir, daha çok desteklenmelidir. Fakat kadınların istihdama katılımını artırdık veya kadınlara bir katkı yaptık diye düşünmeyin.
Zaten bu yasanın iki şeyi itiraf ettiğini söyleyebilirim. Bir tanesi, ev içi emeğin değer ürettiğini gösteriyor yani evde görünmeyen emek, demek ki dışarıda satıldığı zaman bir karşılığı varmış yani ev içi görülmeliymiş. Bir tanesi bunu gösteriyor. İkincisi de asgari ücretle sınırlandırılmış bu yasada satışlar. Asgari ücretten de vergi alınmasının ne kadar saçma olduğunu gösteriyor aynı zamanda çünkü burada asgari ücretle, yılda kazanılan brüt asgari ücretle bir sınırlandırılma getirilmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Kemalbay, buyurun.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Asgarin ücretin de düşük olduğunun ve geçinmek için açlık sınırının da altında olan bu rakamın yeterli olmadığının bir başka göstergesi olmuş durumda. Dolayısıyla ev içi emek değerlidir. Ev içi emeğin değeri tanınmalıdır. Ev kadınlarına sigorta ve sosyal güvence getirilmelidir ve evde yapılan üretimler desteklenirken asıl olarak kadınların istihdamı desteklenmelidir, kadınlar iyi işlere kazandırılmalıdır. Bunun için yatırımlar yapılmalıdır, bunun için destekler yapılmalıdır. Eşit işe eşit ücret, eş değer işe eşit ücret sağlanarak kadınların ücretlerinin ayrımcılığa uğraması engellenmelidir.
Yine, Flormar direnişindeki kadınlarda olduğu gibi kadınların çalışma hayatında sendikalı ve güvenceli bir şekilde çalışmasının önü açılmalıdır. Bütün bunları yaptığımız zaman ancak kadınları desteklemiş oluruz diyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Kemalbay.