| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 17.01.2019 |
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan bu torba kanunun 4'üncü maddesi üzerinde söz aldım. Sözlerime selamlarımı sunarak başlıyorum.
Bu madde, 2018 Mart ayında çıkarılmış olan kanundaki bir maddenin değiştirilmesinden ibarettir. Ne oldu da dokuz ay önce çıkarılmış bir kanunun maddesi yeniden değişiyor? Kamuda vergi iadelerine ilişkin açılan davaların çokluğu ve bu davaların kamunun aleyhine sonuçlanmaları üzerine, ondan kaynaklanan gelir kayıplarının önlenmesiyle ilgili bir kanundan bahsediliyor. Böyle dokuz aylık, on aylık bir kanun söz konusu olunca "Acaba kimler faydalandı da şimdi artık değiştiriliyor." düşüncesi aklıma gelmiyor değil. Tabii, torba kanun... Gerçekten bu kanunun üzerinde böyle konuşmak da içimden gelmiyor. Onun için, ben gene Anayasa konusuna değinmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, herkes gibi ben de haber kanallarını izliyor, gazeteleri okuyorum. Meclis Başkanımız Sayın Binali Yıldırım seçim çalışmalarına devam etmektedir. Yanındakilerle birlikte Adalet ve Kalkınma Partisi adına İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olabilmek için bilerek ve taammüden, yeminine rağmen, Anayasa'ya sadakatten ayrılıyor. Doğrusu, bu kadar pişkinlik olmaz. Anayasa'nın 94'üncü maddesi orada durdukça, bu yapılan hiçbir zaman unutulmaz ve bir gün mutlaka karşılarına çıkar. Merak ediyorum, ettiği yemini bozmayı içine nasıl sindirebiliyor? O da benim gibi, bir mühendistir. Aslında mühendisler analitik düşünmeyi severler ve doğru analizler yapabilirler, bu 94'üncü maddeyi mutlaka benim gibi anlıyordur. İyi de niçin uygulayamıyor? İşte bunun sebebi, ülkemizi on altı yıldır yönetmekte olan zihniyetin ta kendisidir; bu zihniyet mensuplarının planları, kurguları, hatta cumhuriyet değerlerini ve kurumlarını itibarsızlaştırmak niyetleri olabilir. Tekrar ikaz ediyorum: Bu ısrardan vazgeçin.
Buradan çok samimi olarak da bir hususu dile getirmek istiyorum. Devlet imkânlarını kullanarak sağladıkları avantajların peşinde değiliz, onları kıskanıyor değiliz; gerçekten, Anayasa'ya bağlı kalmak ve sadakatten ayrılmamak çok daha önemlidir ve bu, hepimize gereklidir.
Değerli arkadaşlar, bu duruma sosyal medya hesaplarında ve dost sohbetlerinde artık çok sıkça rastlanmaktadır; toplumdaki gerginliğe, güvensizliğe rağmen hâlâ iktidara toz kondurmayan bir kesim vardır. Bu kesim medya organlarının neredeyse tamamına yakınını işgal etmiş durumdadır. Çizilen pembe tablolara rağmen iktidara destek veren önemli bir kesimde ise tedirginlik başladı, "Nereye gidiyoruz?" sorusuna bu kesimlerde artık çok sıkça rastlamak mümkündür. Yandaş gazetelerden bir tanesinin ünlü bir köşe yazarı cuma günkü köşesinde bir yazı yayınladı, onun bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyor ki bu ünlü yandaş gazeteci:
"1) Yolsuzluklar
2) Kısa yoldan, katakullilerle zenginleşmek
3) Adli alandaki farklı kumpaslar
4) Kibir dili
5) Aile alanındaki savrulmalar
6) Ekonomideki çarpıklıklar
7) Keyfî yönetim tarzı
8) Kutuplaşma"
Gerçekten, on altı yıllık merkezî yönetimde kesintisiz ve tek başına bir iktidar, belediyelerde de yirmi beş yıllık bir iktidar söz konusudur ve elbette, yaşanan iç sancılar artık dışa vurmaya başlayacaktır. Öyle görünüyor ki 31 Mart bir dönüm noktası olacak ve ülkeyi yönetenler, oradan çıkan sonuçtan sonra ya akıllarını başlarına alacak ya da bir an önce çekip gitmenin planlarını yapacaklardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Nuhoğlu.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; Yüksek Seçim Kurulunun takındığı tavırları da asla kabul etmiyoruz, tasvip etmiyoruz. İYİ PARTİ olarak, askı süresinin uzatılmasını talep ettik, reddettiler. Tespitlerimize göre, 126.294 seçmen sahte yazılmıştır; metruk binalarda, boş arazilerde, FETÖ'nün kapatılmış yurtlarında yüzlerce adres görünmektedir; 80 metrekarelik bir apartman dairesinde 40 farklı soyadı taşıyan 82 kişi kayıtlıdır. Gene bunun benzeri, o kadar çok "mükerrer" demeyeceğim, sahte kayıt vardır ki bu seçimler şaibe altında kalabilir. Yüksek Seçim Kurulu vakit çok geçmeden acil tedbirler almak zorundadır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Nuhoğlu.