| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 17.01.2019 |
ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 6'ncı maddesini görüşüyoruz. Bu maddeyle, 2019 UEFA Süper Kupa finali ve 2020 UEFA Şampiyonlar Ligi finali müsabakalarına ilişkin, UEFA'ya katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlara KDV muafiyeti sağlanıyor.
Soralım:
Bir: Neden bu KDV'nin alınmaması sadece iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlara sağlanıyor? Cümlenin düşüklüğünü hiç saymıyorum.
İki: Neden bu KDV'nin alınmaması sadece tüzel kişilere öngörülüyor?
Üç: Neden bu maddeyle ilgili uluslararası mütekabiliyet esası öngörülmemiştir?
Cevabını ben vereyim: Bu kanun yine bir sipariş kanun ve adrese teslim kolaylıklar sağlayacak. Yani bu yasayla, iki futbol maçı için yapılacak işler dolayısıyla belli şirketlerden KDV, gelir vergisi, kurumlar vergisi alınmaması öngörülüyor ama diğer vergi mükelleflerimiz ise ağır vergi yükü altında inim inim inliyorlar. Örneğin, diğer ödenekler ve gelir vergisi dışında avukatların doğrudan ödediği KDV oranı yüzde 18. Adalet hizmetinin pırlanta kadar, futbolcu kadar ya da vergisini sıfırladığınız millete söven iş adamı kadar değeri yok mu? Avukatlık hizmeti için KDV'nin, pırlantanın KDV'si gibi sıfır olmasa bile ekmekte olduğu gibi yüzde 1'e indirilmesi gerekmez mi? Büyük şair Bertolt Brecht ne diyor? "Adalet halkın ekmeği değil midir?" Gerçi siz halkın ekmeğine de adalet hakkına da pek saygı duymuyorsunuz ama neyse.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de iki grup var; biri sarayspor, diğeri halkspor. Siz özgürlüklerde, demokraside, insan haklarında Türkiye'yi amatör kümeye düşürdünüz, şut çektiğiniz tek kale var, o da maalesef halkın kalesi. Vatandaş geçim sıkıntısı altında ezilirken tarıma ve çiftçiye destek vermesi gereken bir banka, sizin emrinizle bunun yerine spor kulüplerinin borçlarının derdine düştü. Sporun desteklenmesi hepimizin isteğidir ancak burada konunun spor olmadığı çok açık. Futbolda en az vergi alan Avrupa ülkesiyiz ama en kötü futbol bizde. Neden acaba? Futbolculara "Takın kramponları, oynayın." diyorsunuz ama asgari ücretliye ise maşallah kramp geçirtiyorsunuz. Yabancı futbolcuların Türkiye'yi tercih etmesinin en önemli nedeni Türkiye'nin yabancı sporcular için bir vergi cenneti olması, oysa altyapıya yatırım yapılsa ve altyapıda ülkemizin genç değerleri yetiştirilse daha iyi olmayacak mı sayın milletvekilleri? Bakın, bugün ayda brüt 6 bin TL maaşla çalışan bir vatandaş, gelirinin yarısından fazlasını yani 3.400 lirasını vergi için ödüyor. Örneğin, İsveç'de futbolcular yüzde 59, Portekiz'de yüzde 56,5, Danimarka'da ve İspanya'da yüzde 56 oranında vergi öderken Türkiye'de yüzde 15 ödüyorlar, o da öderlerse. Asgari ücretli vatandaş yılın yüz otuz günü sadece vergiler için çalışırken çok yüksek standartlarda kazanan futbolcuların, futbol kulüplerinin çok az vergi vermesi, hatta vergi vermemesi adaletsizlik ve haksızlıktır. İşçiye, çiftçiye, emekliye, memura vergi bindirimi yapan sayın iktidar, futbolcuya vergi indirimi yapıyor. Adaletin sağlanması adına Türkiye'de futbolcular da tüm halkımız gibi kazandıkları ölçüde vergi vermelidir. Bence futbolcular forma reklamlarına "Hükûmet sağ olsun." yazsınlar, olmadı transferleri de siz yapın. "AKP Başkan, sarayspor şampiyon." diye tezahürat duymak istiyorsunuz ama asgari ücretlinin tezahüratı başka "AKP Başkan, işsizlik şampiyon." Siz, takımları Devler Ligi'ne çıkarabilir misiniz emin değilim ama vergi liginde küme düştüğümüz kesin, çalışanların kararıyla hükmen yeniksiniz.
Değerli milletvekilleri, lamı cimi yok, 31 Martta göreceksiniz, bu halk sarayspora, size sandıkta öyle bir şut çekecek ki unutmayacaksınız, unutamayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü halk durur durur öyle bir vurur ki hepiniz baraj kursanız da fayda etmez.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Antmen.