GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:47
Tarih:17.01.2019

KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; doğumunun 117'nci yılında Sevgili Nazım Hikmet'i sevgi, saygıyla anıyorum. Nazım Hikmet'in küçük ama bizim için anlamı büyük olan bir şiirini de sizlerle paylaşmak istiyorum. Nazım der ki: "Gözüm, iki gözümün bebeği/Ölmekten korkmuyorum, onuruma yediremiyorum zamansız ölmeyi/En sevdiğim memleket yeryüzüdür/Sıram gelince yeryüzüyle örtün beni."

(Uğultular)

BAŞKAN - Sayın Beko, bir dakika lütfen.

Değerli milletvekilleri, salonda uğultu var, lütfen sessizliği sağlayalım, konuşmacının daha rahat bir ortamda konuşmasını sürdürmesine imkân tanıyalım.

Buyurun Sayın Beko.

KANİ BEKO (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sevgili milletvekilleri, madde 10: "2019 yılı Ocak ila Aralık ayları/dönemi bu maddede belirtilen tutarlar ... Kuruma ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilir ve bu tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır." Dolayısıyla çalışan işçi arkadaşlarımızın İşsizlik Fonu'na vermiş olduğu bu paralar işverenlere aktarılır.

Değerli arkadaşlarım, sevgili kardeşlerim; bizim yaştakiler bilir -bir dönemin Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, siz de dinliyorsunuz herhâlde beni- ANAP tek başına iktidara geldiğinde "Bu ülkede fakir fukara çok." diyerek fakir fukara fonları kurulmuştu, o fakir fukara fonlarının akıbetinin ne olduğunu bugün ne siz biliyorsunuz ne de biz biliyoruz. Daha sonra, hatırlarsanız "Siz tasarruf yapamazsınız." dediler işçilere, "Biz tasarruf yaparız." dediler. Tasarruf Teşvik Fonu kurulduktan sonra 1994 yılında, ben DİSK Ege Bölge Başkanıyken Kocaeli'nde çok büyük bir miting yapmıştık, Tasarruf Teşvik Fonu'nda 6 milyar paramız vardı, "Tasarruf Teşvik Fonu'nda biriken paralarımızı geri verin." dediğimizde, 54'üncü Hükûmet bize "Tasarruf Teşvik Fonu'nda beş kuruş paranız yok." dedi.

Sizler de biliyorsunuz, İşsizlik Fonu kurulduğu dönemlerde en büyük desteği de biz vermiştik. İşsizlik Fonu kurulurken sadece işçilerin insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını giderebilecek bir fon diye kurulmuştu ama günümüze gelindiğinde, bugün İşsizlik Fonu'nda 130 milyar para olması gerekirken İşsizlik Fonu'nda ne kadar para olduğunu Bakanın kendisi de bilmiyor.

Dolayısıyla, bir dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanıyken 25 milyarı fondan aldı GAP'a ve kara yollarına harcadı. Bu da yetmedi, sanki işverenler açlık sınırında yaşıyorlarmış gibi 25 milyarı da işverenlere hediye etti. Daha sonra, bu da yetmedi, bankaların içini boşalttıktan sonra gözlerini tekrar İşsizlik Fonu'na diktiler ve dolayısıyla arkadaşlar, 11 milyarı da bankalara aktardılar. Bu da yetmedi, az önce fonlardan bahsetmiştim, bu fonlardan bugüne kadar vergi alınmamıştı ama sanki İşsizlik Fonu bir ticarethaneymiş gibi İşsizlik Fonu'ndan maalesef 3 milyara yakın para kesildi. Dolayısıyla, bugüne geldiğimizde, İşsizlik Fonu, işçilerin insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını giderebilecek bir fon olmaktan maalesef çıktı. Hatırlarsanız, bir dönem, dönemin Başbakanının "Bu ülkede biz, kuracağımız fonla, her işçiye bir ev vereceğiz." iddiasıyla iktidar olmuşlardı. O dönemlerde kurulan Konut Edindirme Fonu'ndan milyarlarca para toplandı fakat daha sonra baktık, Türkiye'de bugüne kadar 1 işçi bile...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin Sayın Beko.

KANİ BEKO (Devamla) - ...Konut Edindirme Fon'undan ev sahibi olamadı.

Sevgili arkadaşlarım, değerli kardeşlerim; daha dün Ankara'da mobilyacılar sitesinde çıkan bir yangın sonrası 5 Suriyeli arkadaşımız maalesef yanarak öldü. Bu kürsüden -10 kere oldu- size sesleniyorum: Gelin, Avrupa'da olduğu gibi ILO kriterlerine uygun bir işçi sağlığı ve iş güvenliği yasasını buradan çıkaralım. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Yedi yıl ILO'da, DİSK Genel Başkanlık dönemimde bakanlarla birlikte görev yaptım. Avrupa'da çalışan işçiler, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alındığından dolayı ölmüyorlar ama maalesef işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığından dolayı bizim insanlarımız ölüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Beko.

KANİ BEKO (Devamla) - Duymayan kulaklar duysun, görmeyen gözler görsün; işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığından dolayı AKP iktidara geldiği günden bu yana 25 bine yakın işçi arkadaşımızı iş cinayetlerinde kaybettik. Gelin, ILO kriterlerine uygun bir yasa çıkaralım ve -bugüne kadar ölen arkadaşlarımız gibi- bundan sonra işçilerin ölmemesi için bu işçi kardeşlerimize katkı koyalım. Görevimizin onları öldürmek değil, onları yaşatmak olduğunu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Hepinize iyi akşamlar diliyorum. Sağ olun, var olun diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Beko.