| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 17.01.2019 |
AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüştüğümüz 13'üncü madde, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) personel rejimini düzenleyerek kurumda en az beş yıldır görev yapmakta olan yerli ve yabancı sözleşmeli uzmanların Başkanlığın A grubu uzmanlık kadrosuna atanmalarını düzenlemektedir.
13'üncü madde, YTB Teşkilat Kanunu'na 2 Temmuz 2018 tarihinde ilave edilen geçici 3'üncü maddeye ekleme yapmaktadır. Geçici 3'üncü maddeye göre, 2 Temmuz 2018'den itibaren otuz gün içinde başvuran ve en az beş yıl sözleşmeli kadroda çalışan kişiler YTB uzmanlığı kadrosuna alınmıştır. Dolayısıyla önümüzdeki kanun teklifi genel bir düzenleme değil, geçici 3'üncü madde kapsamında geçiş yapmış olan sözleşmeli uzmanlar için bir düzenlemedir.
Bu düzenlemeyle, tam olarak bir duruma ve belirli kişilere özel kanun örneğiyle karşı karşıyayız. Bırakın Anayasa'mızı ve yasalarımızı, bu düzenleme hukukun temel normu olan kanunların genelliği ilkesini de ihlal etmektedir. Daha da büyük bir sakınca ise geçici 3'üncü maddenin kalıcı hâle getirilmesi ve uygulamasının yaygınlaştırılması hâlinde ortaya çıkacaktır.
İstihdam koşulları tamamen farklı ve hiçbir şekilde birbirinin muadili olmayan bazı sözleşmeli kadrolardan A grubu uzman kadrolarına doğrudan geçiş imkânının sağlanması, A grubu kadrolara girebilmek için yıllarca KPSS ve YDS puanı almak üzere gayret sarf eden gençler açısından haksızlık yaratmayacak mıdır? Bunun yandaşlar için üst düzeyli bir kadro alanı hâline dönüşmesinden endişe ediyoruz.
Görev tanımı itibarıyla YTB gerekli ve önemli bir kurumdur. Bu nedenle, sözleşmeli personelin A grubuna geçişini bu şekilde kolaylaştırmak ve istismara açık hâle getirmek yerine daha nesnel bir yol bulunması uygun olacaktır.
YTB'nin yapısındaki soruna da dikkat çekmek istiyorum. Daha önce bir devlet bakanlığına bağlı olan YTB, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı hâle getirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığına birçok farklı ve ilgisiz kurumun bağlanması nedeniyle bakanlık tam bir garabete dönüşmüştür. Çalışma alanları göz önünde bulundurulduğunda doğru olan YTB'nin Dışişleri Bakanlığına bağlanmasıdır. Türk Akreditasyon Kurumu, dün görüştük, Dışişleri Bakanlığına bağlı iken bakanlığın çalışma alanıyla birebir ilintili olan YTB'nin Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olması makul müdür? Ayrıca bu durum, kurumun yurt dışındaki temsilcilikleri ile o ülkelerdeki büyükelçilikler arasında bazı uyum sorunları yaşanmasına da neden olmaktadır.
İktidarın Türk ve akraba topluluklarla ilgili genel yaklaşımı hayal, hezeyan ve yanlış hesaplara kapılmaya çok yatkındır. Bu durum geçmişte birçok ciddi hataya neden olmuştur. Balkanlarda maalesef bu tür yanlışlar yapılmıştır. İzlenen politikalar o ülke hükûmetlerinin ve oradaki bazı Türk ve akraba grupların Türkiye'ye yaklaşımında şüphe ve tereddütlere yol açabilmiştir. Dış politika bir bütündür ve ilgili kurumların eş güdümü etkin bir şekilde sağlanarak tutarlı, tek elden ve tek sesli bir şekilde yürütülmelidir. Bu çerçevede, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının bu anlayışa uygun tarzda şekillendirilmesi gerekmektedir.
Elbette bu kurum tartışılırken Uygur Türklerine Çin rejimi tarafından yaşatılan zulme iktidarın duyarsızlığına hatta hatta mahcubiyetine değinmemek mümkün değil. Bunu da ifade ettik, ediyoruz, edeceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Sezgin.