GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:49
Tarih:06.02.2019

KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; siyaset ne için yapılır? Benim bildiğim siyaset, bir ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını adaletli bir şekilde dağıtmak için yapılır.

Osmanlı'nın en önemli ulemalarından Şeyh Bedrettin şöyle bir ifade kullanır, Şeyh Bedrettin der ki: "Gelin, beraber üretelim; ürettiklerimizi beraber tüketelim, beraber yönetelim. Yârin yanağından gayrı her şey her yerde ortak." Bizim ülkemizde böyle mi? İstatistiklere baktığımızda maalesef böyle değil.

Sevgili milletvekillerim, değerli arkadaşlarım; Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 10'uncu maddesiyle ilgili önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Önemli bir kanunu görüşüyoruz. Madenler, maden işleri ve enerji konusunda, enerji alanında Türkiye son dönemde başka ülkelere çok fazla bağımlı hâle gelmiştir maalesef. Yerli enerji üretiminin talebi karşılama oranı yüzde 48'den yüzde 24'e gerilemiştir. Bu ise maalesef dışa bağımlı bir enerji politikamızın olduğunu göstermektedir. Petrolden elde edilen ürünlerin büyük bir kısmı Rusya'dan gelmektedir, bu oran yüzde 23,5'tir. Kullandığımız doğal gazın yüzde 53'ü maalesef Rusya'dan gelmektedir. Görüyoruz ki şu anda Türkiye Cumhuriyeti devleti enerji konusunda Rusya'ya aşırı bir şekilde bağımlı hâle gelmiştir. Bir devlet düşünün ki enerji konusunda başka bir devlete yüzde 60'ın üzerinde bağımlı olsun, bununla da yetinmesin, nükleer santrali de aynı ülkelere yaptırsın yani siz eğer sadece tek bir ülkeye bu kadar bağımlı hâle gelirseniz maalesef bunun sonu olmaz diye düşünüyorum. Türkiye'nin sağlıklı ve tutarlı bir enerji politikasının olmadığını görmekteyiz. Hiçbir ülke, Türkiye kadar enerji konusunda bir devlete bu kadar yüksek oranda bağımlı olmamıştır. Bu, sizin egemenliğinize verilebilecek olan en büyük zararın kaynağıdır. En fazla kömür üreten 7'nci ülkeyiz, dünyada en fazla doğal gaz ithal eden de 5'inci ülkeyiz. Enerji ithalatında 2016'da 27 milyar dolar verdik, 2017 yılında ise maalesef 37 milyar dolar ödedik. Enerji ithalatında, bu konuda yapmış olduğumuz çalışmalar, maalesef, gerçekten sadece ama sadece emperyalist ülkelere yaramaktadır.

Sevgili arkadaşlarım, kamunun sahibi olduğu yer altı ve yer üstü zenginliklerin kamusal bir anlayışla üretilmesi temel bir yaklaşımdır ama gelin görün ki ülkemizde redevans-taşeronlaştırma ilişkileriyle madencilik sahaları özel sermayeye peşkeş çekilmiş, madenlerin çalışma koşulları, ücretler ve işçi sağlığı, iş güvenliği uygulamaları da daha kötüye gitmiştir. Taşeron, güvencesiz, sendikasız, yerin yedi kat dibinde değer üreten maden işçilerinin bu ülkede zerrece bir değerlerinin olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Daha fazla üretimin ve daha fazla kârın daha fazla kan demek olduğunu bu ülke insanı madencilik üretiminde maalesef görmektedir. Soma bunun en yalın ama bir o kadar kitlesel katliamın yaşandığı bir örnektir. Resmî kurumlarca oluşturulmuş detaylı raporlarda en temel sorunlar saptanmış olmasına rağmen uygun dönemlerde yapılmamıştır. Bu ülkede gerçekten olması gereken ellerinin tersiyle itilmiş ve dolayısıyla "Biz biliriz, biz yaparız." mantığıyla -burada defalarca söyledim- işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri de alınmadığından dolayı AKP iktidara geldiği günden bu yana madenlerde ve diğer iş yerlerinde 25 bine yakın işçi arkadaşımız iş cinayetlerinde, iş kazalarında ölmüştür.

Sevgili arkadaşlarım, değerli kardeşlerim; bunun değişebilmesi için bizim önerilerimiz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım.

KANİ BEKO (Devamla) - Peki.

Taşeronluk kesinlikle yasaklanmalıdır, madenler kesinlikle kamu eliyle yönetilmelidir. Redevans Anayasa'ya aykırıdır, hukuksuz olarak yapılan bu sözleşmeler feshedilmelidir ve tekrarı kesinlikle olmamalıdır. Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Maden işçilerinin sendikalı olmasının önü açılmalıdır. Madenlerin denetim mekanizması bağımsız olmalıdır ve harcamalar kurulacak bir fondan karşılanmalıdır. Ayrıca devletin denetimi güçlü bir hâle getirilmelidir. ILO'nun madencilik ve diğer çalışma alanlarıyla ilgili sözleşmeleri ve diğer uluslararası mevzuat en uygun bir şekilde düzenlenmelidir. Madenlerde yaşam odalarının kurulması hızla gerçekleşmelidir. Madencilikte havza üretimlerine geçilmeli ve havza bazlı üretim haritaları çıkarılmalıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatları oluşturulmalı ve merkezden yönetilmesi anlayışından vazgeçilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KANİ BEKO (Devamla) - Bitiriyorum, son cümlem.

BAŞKAN - Toparlayın Sayın Beko.

KANİ BEKO (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.

Eğitim ve uygulamayla ilgili maden ocağı sistemi geliştirilmeli ve bu ocaklarda eğitim ve uygulamayı tamamladıktan sonra madenci sıfatı işçilere verilmelidir.

Bundan sonra her yıl 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nü sevgiyle, sevinçle kutlayabilmenin yolu, ölümlerin engellenebilmesi için bizim bu önerilerimiz mutlaka maden ocaklarında uygulanmalıdır diyorum; Genel Kurulu tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)