GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye'deki ekonomik gelişmelere ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:51
Tarih:12.02.2019

BEDRİ SERTER (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hazine Bakanı ve iktidar milletvekillerinin günlerdir ekonomiye dair yaptıkları konuşmalara dayanamayıp halkın sesi olarak bugün kürsüden söz almış bulunuyorum.

Rüya görüyorsunuz, rüya ve işin kötüsü, gördüğünüz rüyaya kendiniz de artık inanmıyorsunuz ve gerçekler ortada. Söyleyecek yalan da kalmadı, hikâye de. Ekonomi çöküşte, pazar, market bitmiş, ülke son yılların en kötü günlerini yaşamakta. Tank fabrikası dâhil her şeyi elden çıkartırsınız ve geçen hafta Hazine Bakanı çıkmış diyor ki: "Yeni bir başarı hikâyesi yazıyoruz." Bakana buradan sesleniyorum: Göz göre göre iflas bayrağı çektiniz, farkında değil misiniz? "Kriz var, kriz" diyor esnaf, kadın, sokaktaki vatandaş. Artık, memlekette yarım karnabahar satılıyor. Yatırımlar ve inşaatlar durmuş, büyük sermaye zaten parasını yurt dışına çoktan götürmüş vaziyette ve sizin bir milletvekiliniz çıkıyor burada, dalga geçer gibi bizlerle krizin lügat tarifini yapıyor. Neymiş? "Sistemi kilitleyen gerilim durumu." Evet, gerilim var. Onu da yaratan sizsiniz, sizin iktidarınız, tek adam iktidarı. Türkiye'nin her sektöründe tekeller yaratan sizsiniz, tezgâh fiyatlarının artmasına bunca zamandır göz yuman sizsiniz. Şimdi, bu mudur aldığınız tedbirler? Nerede serbest piyasa ekonomisi? Çadır manavlığıyla halkın seçime kadar gözünü boyamaya çalışıyorsunuz. Yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET AKIN (Balıkesir) - Yazıklar olsun!

BEDRİ SERTER (Devamla) - İktidarınız, her söylem ve eylemiyle ülkeyi batırmaya devam ediyor ve işte, sonuç: Üretici Fiyat Endeksi 2018 yılı yüzde 12, 2019'da öngörü yüzde 33. Halkımız soğan-ekmek yiyemez durumda. Hani Âşık Mahzuni diyor ya: "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana/ Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?" Çiftçinin mazot alamaz durumu ortada, geçen sene bu aylarda 5 lira olan mazot bugünlerde 6,5 lira civarında. Velilerimiz, çocuklarına okula giderken çanta, ayakkabı, pantolon alamıyor. Kadınlarımız, çocuklarına iç çamaşırı alamıyor; bir kilo un alıp evinde kurabiye, kek, börek yapamıyor. On yedi yılda geldiğimiz durum bu maalesef. Yanlış politikalarınız her sektörü olduğu gibi inşaat sektörünü de yerle bir etti. Satılık, kiralık, icrada o kadar çok mülk var ki aklınız şaşar. Durum buyken "Ekonomi 3.0'a hazırlanıyoruz." diyor Sayın Bakan. 3.0 değil, 15.0'a da hazırlansanız elde var kocaman bir sıfır. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Hazine Bakanı, hâlâ daha "Türkiye'nin başını öne eğdirecek sıkıntımız yok." diyorsunuz. On yedi yıl sonunda Türkiye, başını kaldıramıyor sayenizde. Öyle şaşkın bir hâldesiniz ki kürsü ve mikrofonlarda halkın ihtiyacının olduğu ve krizin bu kadar "top" yaptığı noktalarda hâlâ halka 1 kurşunun fiyatını soruyorsunuz. Durum çok net, aylardır boğazınıza kadar krize batmış bu halkın gözünde bittiniz artık. Her rakam, çöküşü teyit ediyor. Son verilere göre, biliyor musunuz ki son altı ayda 710 bin işçi, işsiz kaldı. Yine, son altı ayda işsizlik sigortasına müracaat eden 1 milyondan fazla vatandaşımız var. En az 3 milyon kişiyi ekmeksiz, evinde çorbasız bıraktınız.

Bir yandan Cumhurbaşkanı, bir yandan bakanlar "Bu vahim tabloya çözüm bulduk." diye bangır bangır bağırıyorlar. Belediyelere kurdurduğunuz çadır manavlarıyla milleti kandırdığınızı zannediyorsunuz, üstelik sanki savaştayız gibi; "2 kilo domates alabilirsin, 1 kilo salatalık." Bizim Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz bunu 1970'li yıllarda yaptı, geçmiş olsun. TANSAŞ denen, İzmir'de rahmetli Alyanak döneminde halkın da katkılarıyla hem sıfır maliyet, sıfır kârla halka bu hizmeti çoktan sunduk. Üstelik bunu seçime beş kala değil, seçimi kazandıktan sonra gerçekleştirdik. Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliği tümüyle halkı mutlu eden belediyeciliktir. Halkın mutluluğu da çocuklarının karnının doymasından geçer. Halkımız, çocuklarını doyurmak istiyor, sizden seçim rüşveti almak değil. Siz her şeyi oy alma derdine bağladınız, yine yazıklar olsun! Ortaya koyduğunuz ve sonuçlarını yaşadığınız tüm bu olumsuzluklara rağmen, biz, Türkiye Cumhuriyeti'nin neferleri olarak halkımıza refah içinde yaşayacakları ferah ve huzurlu günleri getireceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ SERTER (Devamla) - Başkanım rica etsem...

BAŞKAN - Buyurun Sayın Serter, tamamlayalım lütfen.

BEDRİ SERTER (Devamla) - Teşekkür ederim.

Yıktığınız, sattığınız ve yok ettiğiniz her şeyi fazlasıyla halkımıza sunacağız. Üreten Türkiye'nin zengin ve mutlu bireyleri olarak yaşayacağız. 1919 ruhunu 2019'da da canlandıracağız.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)