| Konu: | 15 Temmuz darbesini müteakip 669 sayılı KHK gereğince kapatılan askerî okullardan ilişiği kesilenlerin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğine, darbeyle irtibatı, iltisakı olmayanların mağduriyetini giderme mesuliyetinin devletin olduğuna, Çin Hükûmetinin Abdurehim Heyit'le ilgili "Yaşıyor." bilgisine ihtiyatla baktıklarına, Dışişleri Bakanlığımızdan açıklama beklediklerine ve bu mevzuda hassasiyet talep ettiklerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 12.02.2019 |
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, askerî okullarla ilgili bir talep geldi. Askerî okullar -16.409 kişilik- 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 105'inci maddesinin (c) hükmünce, biliyorsunuz 15 Temmuz darbesini müteakip kapatıldı. Sonra alımlar devam etti. Genel Kurulumuzun bilmesi lazım, mutlaka milletvekili arkadaşlarımıza da geliyordur, talep şu: Hiçbir güvenlik soruşturması yapılmadan 16.409 kişinin ilişiği kesilerek okullar kapatıldı ve sonraki süreçte astsubay okullarına alımlar yapılmaya devam edildi. Güvenlik soruşturmaları yapılmadan ilişiği kesilenlerden, mezun olanların, okudukları bölümlerle mütenasip bölümlerden diplomalandırılmaları sağlandı; mezun olmayanların, benzer okullardan yine aynı hükümler çerçevesinde diploma almalarına imkân tanındı.
Şöyle bir mağduriyet oluşmuş: KHK'yle ilgili karardan sonra ilişkileri kesildiği için -okullarına girdikleri zaman memur oldukları yazılıyor- çıkışta da "Memuriyetten ilişkileri KHK'yle kesilmiştir." diye bir ibare var diplomalarının üstünde. Bu ibare, hayatlarının konforunu etkileyecek bir zulme dönüşmüş durumda. Dolayısıyla bununla ilgili bir düzeltme talebi var.
İkincisi: Astsubay okullarına geri alım devam ettiği için... 16.409 kişinin ilişiği kesilmiş. Bunların içerisinde darbeyle bir şekilde irtibatı, iltisakı olanları tespit edip, olmayanların mağduriyetini giderme mesuliyeti devletindir. Üzerimizde böyle bir şüphe var. Askerî okullardan da bu anlamda ciddi bir istifham oluştu devletin istihbarat birimlerinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Dolayısıyla, oluşan, oluşturulan istifhamı ortadan kaldırmak için devlet, güvenlik soruşturması mekanizmasını etkin kullanmak yerine, buna hiç teşebbüs etmeyip, herkesin komple ilişkisini kesip sivil okullarda okur hâle getirmiş oldu. Ciddi bir mağduriyettir. Diyelim ki 16.409 kişiyi güvenlik soruşturmasını yapmadan attınız, ilişkisini kestiniz. Bunların içerisinden biri bile mağdursa devlet o mağduriyetten doğan hakkı iade ettiği için devlettir. Dolayısıyla bu hak kaybının giderilmesi ciddi bir taleptir. Devleti yaşatan adalettir. Bu adaletsizliğe devletin mukabele etmesi lazım.
Dışişleriyle alakalı, Sayın Başkanım, kamuoyuna Türkistanlı Ozan Abdurehim Heyit'le alakalı bir bilgi düştü. Türk kamuoyu çok hassas bu konuda, bu hassasiyet izharımıza Dışişleri Bakanlığı nezaret etti ilk defa.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Türk Dışişlerinin bu anlamda ciddi bir irade beyanı Çin Hükûmeti nezdinde makes buldu ve ilk defa, Dışişlerimizin sorduğu soruya videoyla cevap vermek ihtiyacı duydular. O cevabın devamında da içeride akademisyen olarak tutulan 8-10 kişinin de ismi zikredildi. Dışişleri Bakanlığımızın "bilgi notu" diye kamuoyuyla paylaştığı çerçeve metinde, mevzuyu ciddiye alınca Hariciyemizin uluslararası kamuoyunda da itibarlı cevaplar alabilme imkânının ne kadar kolay olabildiğini gördük. Bu Meclis açıldığı günden beri Doğu Türkistan'la ilgili hassasiyet izhar ediyoruz ama ilk defa Dışişlerinin benzer bir literatür ve dille Hariciye olarak Çin Hükûmeti nezdinde cevap istemesine Çin Hükûmeti doğru cevapları verdi. Ama her şeye rağmen biz bu kafa karışıklığının giderilmesi için kendi devletimizin bilgilerine itimat etmeyi tercih ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Çin'in ozanımızla ilgili "Yaşıyor." bilgisine ihtiyatla bakıyoruz. Dışişleri Bakanlığımızdan kamuoyunu rahatlatacak ciddi bir açıklama bekliyoruz.
Bu mevzuda yapılan haberlerin devlet-millet sorumluluğumuza yakışır mahiyet arz etmesi için de kamuoyunun bu mevzuda bilgilendirilme süreçlerini Dışişlerinin bilgilerinin ışığında yapmak istiyoruz. Dolayısıyla orada cihadist unsurların mevzuyu iltihaplandırdığı üzerinden gelişen korku iklimi bir sürü mazlumun kamplarda mağdur edilmesine sebebiyet veriyor. Bizim ana akım medyamızda bazı haberler meslek edindirme kursları şeklinde takdim ediliyor. Bu haberler orada bunca eziyeti çeken insanlarımızın mukavemetini kırıyor. Bu mevzuda hassasiyet talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum efendim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.