| Konu: | İstanbul Çekmeköy'de askerî helikopterin düşmesi sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dilediğine, 2018 yılında da aynı model helikopterin düşmesinin dikkat çekici olduğuna ve konuyla ilgili adli, idari tahkikat yapılmasını beklediklerine, Abdurehim Heyit'in ölüm haberi üzerinden yürütülen algı operasyonuna karşı dikkatli olunması gerektiğine, Türkiye Cumhuriyeti'nin Doğu Türkistan Türklerinin haklı davasının takipçisi ve savunucusu olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 12.02.2019 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün akşam saatlerinde İstanbul Çekmeköy'den acı ve yürek yakan bir kaza haberi aldık. Askerî bir helikopterin düşmesi sonucu maaselef 4 askerimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailelerine, sevenlerine ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyoruz. Menfur kaza meskûn bir mahalde meydana geldi. Sivil vatandaşlarımızın zarar görmemesi için şehitlerimizin gösterdiği kahramanlık gönlümüzden silinmeyecektir.
Düşen helikopterin 26 Kasım 2018'de İstanbul Sancaktepe'de 5 askerimizin şehadetiyle sonuçlanan kazadaki helikopterle aynı cins ve modelde olması dikkat çekicidir. Kazalara ve düşen helikopterlere ilişkin adli ve idari tahkikatın bir an önce tamamlanarak sonuçların kamuoyuyla paylaşılmasını bekliyoruz. Gerekirse UH-1 tipi helikopterler Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinden çıkarılmalıdır.
Bu vesileyle şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.
Sayın Başkan, Doğu Türkistan'da Çin devletinin Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikaları kamuoyu gündemini meşgul etmeye devam etmektedir. Geçtiğimiz hafta Uygurlu Ozan Abdurehim Heyit'in, tutuklu olduğu Çin hapishanelerinde vefat ettiği haberi kamuoyunda büyük bir infiale sebep olmuştu. Aralık 2005'te Türkiye'de de bir konser veren Abdurehim Heyit Nisan 2007'den beri tutukludur. Vefat haberinin ardından Çin makamlarından Abdurehim Heyit'in hayatta olduğuna dair bir video yayınlandı Türk Dışişleri Bakanlığının açıklaması üzerine.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Öncelikle belirtmek isteriz ki bu video Uygur Türklerinin sistematik bir şekilde, baskı altında yok edilmesine yönelik Çin politikalarını örtbas edemeyecektir. Ayrıca, Çin Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada toplama kamplarının haklılığının savunulmaya çalışılması insanlığın utancıdır. Bugün Çin zindanlarında yüzlerce Uygur Türkü aydın ve sanatçı vardır. Tıp fakültesinden doktorlar, Kaşgar ve Sincan Üniversitelerinden profesörler, öğretmenler, gazeteciler, yayıncılar, şairler, yazarlar hapishanededir. Mesela şimdi sormak istiyorum: Bütün bu kişilerin hayatta olup olmadıklarına dair de yeni açıklamalar yapılacak mıdır Çin tarafından? Özetle, Abdurehim Heyit'in ölüm haberi üzerinden yürütülen algı operasyonuna karşı dikkatli olmalıyız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Doğu Türkistan Türklerinin haklı davasının takipçisi ve savunucusu Türkiye Cumhuriyeti'dir, bu gerçek hiçbir zaman değişmeyecektir. Dışişleri Bakanlığımızın, Bakanlık Sözcüsünün 9 Şubat 2019 tarihli açıklamasına sahip çıkarak, Doğu Türkistan davasını gündemden uzak tutmaması beklentimizdir. Ayrıca Türkistan'daki Çin zulmü birkaç videoyla da gizlenemeyecektir. Bu istikamette acil olarak şu adımlar gündeme getirilmelidir: Çin'in kendini aklama girişimlerine karşı Kaşgar ve Urumçi başta olmak üzere Doğu Türkistan'ın çeşitli kentleri, başta Anadolu Ajansı olmak üzere basın-yayın kuruluşlarımızın temsilcilerine açılmalıdır ve Doğu Türkistan'da radikalizmle mücadele kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığımızın faaliyetlerine ve eserlerini dağıtmasına izin verilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Ayrıca Yunus Emre Enstitüsü de Doğu Türkistan'da faaliyetlerine başlamalıdır diyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.