| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 12.02.2019 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 41 sıra sayılı Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 16'ncı maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün 12 Şubat, Kahramanmaraş'ımızın kurtuluşunun 99'uncu yıl dönümü kutlu olsun.
Yine, dün meydana gelen helikopter kazasında şehit olan kahramanlarımıza rahmet, ailelerine ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyorum, ruhları şad olsun.
İstanbul Çekmeköy'de düşen ve içinde 4 askerimizin şehit olduğu helikopterin modeli UH-1 olarak açıklanmıştır. Bu helikopterin yapımına 1956 yılında başlanmış, 1976 yılında üretimine son verilmiş ve 2004 yılında da Amerikan ordusu kayıtlarından çıkarılmıştır. Düşen bu helikopterle son on yedi yılda 6 kaza yaşanmış ve bu kazalarda 26 askerimiz şehit düşmüştür. Daha önce 2032 yılı olarak açıklanan kayıttan çıkarma kararı Sancaktepe kazasından sonra 2020 olarak revize edilmiştir yani 2020 yılına kadar kazalara göz yumacağız demektir.
Değerli milletvekilleri, geçtiğimiz günlerde İstanbul Kartal'da 8 katlı bina çöktü ve 21 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yapılan açıklamalara göre bu bina da 1992 yılında yapılmış, binanın ruhsatında zemin katıyla birlikte 5 kat olmasına rağmen 1998 yılında binaya kaçak olarak 3 kat daha ilave edilmiş. Ruhsatsız katların çıkıldığı tarihte Kartal Belediye Başkanı AK PARTİ'li, hâlen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı olan ve yine büyükşehir belediye başkan adayı olan Mehmet Sekmen'dir yani kaçak katlara göz yuman Mehmet Sekmen'dir. Erzurumlu dostları buradan uyarıyorum: 31 Martta hayatınızı, geleceğinizi dikkate alarak oy kullanın.
Siyasal iktidarlar tarafından çıkarılan imar afları kaçak yapılaşmayı cesaretlendirmiş, hatta ödüllendirmiştir. Hükûmet, imar barışı uygulamasından vazgeçmelidir. Konuyla ilgili olarak hazırladığımız yasa teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduk. Teklifimizle, binanın kim tarafından, hangi tarihte yapıldığı, taşıdığı teknik şartlar, kullanılan malzeme ve bileşimlerinin niteliği, denetleyenler, onay ve ruhsat verenler, jeolojik ve jeofizik incelemesi yapan kurumun adı, binanın kalitesi, yapım süresi, sorumlular ve benzeri hususları içeren bina kimlik kartı sistemine geçilmesini önerdik. Bir daha böyle kazaların olmaması için Hükûmeti göreve çağırıyoruz. Faciada yaşamını yitiren vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum.
Değerli milletvekilleri, hep felaket haberleri almaktan insanlarımız bıktı, usandı ama ülkemizde gerçekler maalesef böyle. Daha geçen yıllarda meydana gelen zararların yaraları sarılmadan Antalya'da 24 Ocakta çok daha ağır bir felaket meydana geldi. Bu felakette ise mal kayıplarının yanı sıra can kayıpları da oldu. Hortum felaketinde kaybolan kızımız Kader Buse Acar'a maalesef hâlâ ulaşılamadı. Bölgede maddi zarar çok büyük.
Nitekim, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının resmî açıklamasında da Kumluca bölgesinde 2 binanın yıkıldığı, il genelinde 21'i ağır hasarlı olmak üzere 229 hasarlı binanın olduğu bildirilmiştir. Bu doğa felaketi sonrasında Kumluca'da 400 dönüm, Antalya merkezde 350 dönüm sera ve bahçe büyük zarar görmüştür. Ayrıca, Kumluca'da 1.200, merkezde 198 dönüm ekili alanın zarar gördüğü bildirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, Antalya'nın batı bölgesinin hemen hemen tek geçim kaynağı tarım yani çiftçiliktir. Tarımsal girdiler, 2016 yılında yaşanan felaketler neticesinde zaten çok zor durumda olan çiftçimizi tamamen felaketin eşiğine getirmiştir. Antalya ili sınırları içinde yaşanan doğal felaketler sebebiyle ekinleri, ürünleri, hayvanları veya seraları zarar gören üreticilerimizin TARSİM'li olup olmadıklarına bakılmaksızın kayıplarının telafi edilmesi gerekmektedir.
8/8/2018 tarihinde vermiş olduğumuz, çiftçi zararlarının devletçe karşılanıp kredi borçlarının ertelenmesiyle ilgili yasa teklifimiz Komisyonda bekletilmektedir. Yine, çiftçinin kalkınması ve tüketicinin fiyatlandırma bakımından korunması için tarımsal girdilerin üretici lehine sübvanse edilmesi gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Buna ilişkin 22/10/2018 tarihinde vermiş olduğumuz, çiftçinin kullandığı, başta mazot olmak üzere tarımsal girdilerden ÖTV, KDV alınmamasıyla ilgili yasa tekliflerimiz Komisyonda bekletilmektedir. Komisyonda bekletilen yasa tekliflerinin bir an önce Genel Kurula getirilerek yasalaşmasının sağlanması ve çiftçimizin bir nebze olsun nefes almasının sağlanması öncelikli talebimizdir. Çiftçilerimizin çok büyük bir desteğe ihtiyacı vardır. Bu kadar felaket geçiren çiftçimizin kendi imkânlarıyla ayağa kalkması artık imkânsız hâle gelmiştir. Ben de bu vesileyle bu felakette hayatını kaybedenlere rahmet diliyor, zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarında ülke panayıra dönmüş durumdadır. "Devlet basma mı satarmış?" diyerek başlayan özelleştirme çılgınlığıyla ülkenin istihdam yaratan tüm varlıklarını satan iktidarın bugün geldiği nokta "tanzim satış" adı altında manavlığa başlanmasıdır. Bu konuya bir başka konuşmamızda değineceğim.
Bu vesileyle, yüce Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)